"fazla zorlama yoktur" diyelim biz ona. az vardır. yani duruma göre.
dinciler kalabalıksa; vardır gayet. onların yoğun olduğu bir yerde çalış; ramazan'da onlarla beraber oruç tutma, onlarla beraber cuma'ya gitme, bak bakalım, zorlama var mıymış, yok muymuş...
kalabalık oldukları yerlerde ramazan'da yemek ye, bak bakalım zorlama var mıymış, yok muymuş...
sivas'ta şenlik düzenle mesela. "kuran'a inanmıyorum" de aziz nesin gibi. yanarken bakarsın artık, zorlama var mı, yok mu?
yok sen kalabalıksan, zorlama olmaz. islam kardeşlik ve barış dini olur biranda. hoşgörü dini olur.
islam'la ilgili yargıda bulunurken, "takiyecilik" geleneklerini dikkate almak lazım.
dinde zorlama yoktur diyen yalan söylüyor demektir. dinde zorlama vardır, fakat islam dinine başka dine mensup insanların girmesi için baskı yapmak yoktur. bu konuda zorlama yoktur. ancak din içinde zorlama vardır.
Bu anlayış Gaza ve cihad anlayışı olan bir dine göre değildir... Kuran'da bu konuyla ilgili çeşitli çelişkiler vardır... Aksini iddia eden kuran okumamış demektir...
zorlamayla yapılması gerekenler arasındaki farkı anlamayanlar vardır aslında.
dine giren insanlar bir takım kurallara uymakla mükelleftir.
ama dine girilmesi yada dinde kalınması için bir zorlama yoktur.
isteniyor ki, başörtülüler okula giremesin, müslümanlar ne yaşıyorlarsa mabedlerinde yaşasınlar, biz her türlü haltı yiyebilelim istediğimiz zaman. kisme de laf etmesin. bu halkın dini açıdan en kötü zamanları bu zamanlardır. türk tarihinin islamla çakışmasında beri, yani çok uzun süredir, bu halkın hassasiyetleri bu yöndedir. yok edilemeyecektir.
misal bir; ben dindar bir fabrika da çalışırken vakit namazları mescitte kılınır cumalara da servis kalkar en yakın cami de kılınırdı. sen gelmiyor musun yummy he hadi cumaya gidelim derlerdi. tabi ki yok gelmeyim demek gibi bir hakkımız vardı ama baskı çoktu gözünün içine bakıyorlardı herkes ne diyeceğini namaza yaklaşımını ölçer orucunu tutar mısın gizliden kontrol ederdi. sen de mecbur kalıyordun iş ortamındaki yerini kouyabilmek adına. bu bir baskıdır. zorlama değil.
misal iki; kadınlar için dini gereksinim olarak gördükleri türbanları takınıyorlar. okullarda türban yasağı kalkmasına rağmen türbanla giren bir kızın başını zorla açan bir örgütçü genç çıktı geçenlerde. bakışlar değişiyor konuşmalar arkadaşlıklar. ya da bir arkadaş kampüste çimlerin üzerinde namaz kılarken türlü küfürlere ve asabi bakışlara dalga geçmelere şakirt öcü böcü gibi yaftalamalara maruz kalıyor. toplumdan soyutlanan ittirilen kimseler haline geliyorlar. bu da bir baskıdır.
ya da bir kız başını kapamak istese neredeyse annesi babası tarafından evlatlıktan reddediliyor. tam tersi bir durumda kapanmak istemeyen zorla kapatılıyor. bunları hep gördük. işte bu baskıdır. hatta zorlamadır.
boşuna sidik yarıştırmayın herkes aynı bokun soyu. özgürlük bu değil. herkes neye inanıyor ise uygulaması ve anasaya ile korunması lazımdır. çıplak gezecek olanda gezsin çarşafa girecek olan da girsin. tabi etik değerlerin izin verdiği ölçüde.
bu çok ağır gelirse daha uygun bir yasal düzenleme yapılmalı kara çarşaftan gözü yorulanlar tüm gün sinirden delirenler ve göt seyretmekten kendini alamayanlar 24 saat ereksiyon gezenler için, yani bütün kesimi kapsayacak rahatlık getirecek bir düzenleme yapılmalıdır. ama bunu toplumun kendisine bırakmamalı çünkü biz kendi sınırımızı çizerken bokunu çıkarıyoruz biraz. devlet kontrolünde olmalı ama bu da baskı değil mi?
baskının gereği tartışılmalıdır aslında. çünkü demokrasi en özgür yönetim biçimi olmasına rağmen sadece insana hissettirdiğiyle kalır bütün ülkelerin politikalarının kapalı görünmez kafes usulüne göre düzenlendiği çok açıktır. komünist rejimlerde ise herkesin görebildiği bir kafes vardır insanlar bu parmaklıklar içinde yaşar. aynı değil mi?
herkes kendine baksın arkadaş memlekete nizam vermek size bize kalmadı.bırakın bu kavgaları artık.
dinde zorlama yoktur ancak insanlarda da saygı yoktur.
ramazanda bırakın birayı, elinde çubuk krakerle bile gezen insan saygısını yitirmiştir. zaten bu tür düşüncelere kapılara da saygı göstermek doğru mudur asıl o kısmı tartışılmalıdır.
ayrıca bok mu var ramazanda da elinde birayla gezme ölürmüsün. Demek ki ateistleri afrikaya götürsen Masaimara da elinde hamburger-frappucino gezicekler. insanlıktan mahrum oldukları için.
dinde zorlama yoktur, müslüman ol dersin, olmazsa erkeğin kafasını kesip karısını cariye olarak alırsın. hayır almasan açıkta kalcak kadın, yazık olcak. bak ne kadar güzel din ne anlayışlı ne düşünceli.
Hem doğrudur hem de değildir. Doğrudur çünkü hristiyan ve musevi olanlara müslüman olmaları telkin edilir. Vergi ayrıcalıkları gibi ozendirmeler ile müslüman olmaları sağlanmak istenir ama tek tanrılı bir inanç sistemini benimsemeyen sapkın sayılır ve kafirlere ne olduğunu hepimiz biliyoruz.
dinde zorlama yoktur ama cihad adı altında müslüman olmayanların kellesini kesebilirsin. ben seni müslüman ol diye zorlamıyorum elbette ama müslüman olmazsan kafanı keseceğimi de bilmeni isterim. karar senin ben kesinlikle seni zorlamıyorum bak.
"Dinde zorlama yoktur" Merak eden Bakara suresi 256.ayete bakar. Okur görür. Zorla yaptırılan her uygulamanın kurana uygun olmadığını anlar. Ama maksat trollükse kutsal değerleri katmayın bu işin içine, lütfen.
