herkes dindar, ama kimse yok camide.
herkes dindar, ama ramazanda tüm lokantalar açık.
herkes dindar, ama herkes bankalara faize koşuyor.
herkes dindar, ama herkesin komşusu aç.
herkes dindar, ama kimse komşusunu bile tanımıyor.
herkes dindar, ama herkes birbirini aldatıyor.
herkes dindar, ama herkes şirk koşuyor.
herkes dindar, ama herkes dini kullanıyor.
herkes dindar, ama ibadet azalıyor.
akıllar ve vicdanlar hür olmadıkça da bu böyle olmaya ve hatta artmaya devam edecektir.
bundan en büyük zararı da yaratanın ışığından mahrum kalan insanlar çekecektir. bugün olduğu gibi.
din yaratanın ışığını almak demek değildir. din sadece ritüeller topluluğudur.
ama ışık sadece kalple alınır. bu sebeple bugün geldiğimiz bedbaht nokta hiç şaşırtıcı değildir.
hatta daha da kötü olacaktır.
dindarlık demeyelim de akp'ye yaranıp mama kapmak için birdenbire dindar kesilen soytarılar artıyor diyelim. böylesi daha doğru. yoksa her sakallıyım diyene dede diyeceksek işimiz var.
Dindarlığın ne demek olduğunu bilmeyenlerin safsatasıdır. Dindarlık içinde zaten din kurallarına bağlılığı, samimiyeti barındıran bir kelimedir. Yani dindar bir adam ibadet eden kimsedir. Dindarlığın artarken ibadetin azalması olamaz. Dinin istismar edilmesi dindarlık değildir. Sizin dediğinize din bezirganlığı denir. Onu da birileri işine gelsin diye dini söyleminde kullanarak yapar.
namazda gözü, ezanda kulağı, lafzullahta aklı olmayan bir garip canlıyı üzmüş sözüm ona tespittir.
bu tip puştluklar tabii ki ancak cühela kesime sökecektir.
şimdi bakalım. akp'liysen yandaşsın, kul hakkı yiyorsun. muhalifsen ve kul hakkı yiyorsan dürüstsün, kalbin temiz.
namazında niyazındaysan akp'lisin, dolayısı ile gösteriş ve dünyevi menfaat peşindesin. namaz kılmazsan zaten dürüstsün, hatta büyük ihtimalle ülkenin sözde aydınlık tarafındasın.
şeriatçıysan baban ingiliz hintli karışımı, sen vatan hainisin. şeriatçı değilsen ne biçim müslümansın. ama hem şeriatçı değil hem de bunların tarafındaysan ultra vatansever ultra dürüst bir insansın.
şimdi bu kaideler ülkede bir kesimin beyni halen bu oyun hamuru kıvamında kaidelerle enerjisini sarfediyor. yazık günah değil mi?
ibadet etmeyen birinin camilerde işi yoktur. camilerde işi olmayan birinin de camilerdeki doluluk oranından bahsetmesi saçmalıktır. türkiye'nin çeşitli yerlerindeki camilerinde bulundum ve hepsi gayet de doluydu. özellikle malatya'da ikindi namazı için gittiğim camide yer bulamadım. neredeyse yaşadığı şehirden başka yer görmemiş, bilgisayar karşısında uyuşmuş kişinin türkiye'yi özetleyen bir cümle kurması imkansızdır.
ramazanda da birçok lokanta kapalıdır. açık olanlarsa turistleri doyurur. buradaki "turist" genel bir anlam ifade ediyor. mesela şu dünyada müslüman olarak yaşamayan bu dünyada bir turisttir. çünkü eylemleriyle dünyaya dolanıp durmak için geldiğini gösterir.
her neyse faiz yiyen, aç komşusunu doyurmayan, aldatan,... ve müslüman geçinenler de var elbette. çünkü allah'ın düzeninde onlara da yer var. ama herkes böyle değil. bu yüzden bu genelleme tüm genellemeler gibi yanlış ve gereksiz.
not: sadece müslümanım. ülkemdeki cemaatten iğreniyorum. bu genellemeye sebep olan da onlardır. ne mutlu islam'ı doğru yaşayanlara!
en kötü yanı da kimin gerçek dindar kimin değil, belli olmamasıdır. o nedenle her namaz kılan potansiyel din tüccarı, iktidar yalakası sanılabilmektedir. bir insanın amacı allah'a iyi kul olmak değil de, küpünü doldurmaksa bunlardan uzak durmak gerekir. safiyane dindarları yaftalamamak gerek.