ahlaki yaptirimi din vesayetiyle edinen ve ahlakli olusunu dine borçlu insanin dindar olmayana yada inanmayana giydirmeye çalistigi baslik. peki sorum su dindar arkadaslar:
eger inanmayan biriyle aranizda ahlaki açidan bir fark yoksa inanmayan insan sizden bir adim önde degil midir?
bence öndedir. sebebi de sudur ki, dindar olan insanlarin ahlaki biat, korku ve ödüllendirilme isteginden gelir hatta inananlarin ahlaki da ayni yerden gelir, özel bir dine bagli olmasi gerekmez. cezalandirilacagini bilir, yaradanin söylemlerini yerine getirir çünkü kendini ona bagli hisseder ve kurallara uyar. ama inanmayan insan neden insan haklarina saygili, ahlakli, düzgün, esitlikçi ve dostça yani sizin deyiminizle 'düzgün ahlakli'dir, yapmak için hiç bir sebebi yokken? adamin hiç bir sebebi yokken senin kadar ahlakliysa benim gözümde o adam senden üstündür, çünkü içinden gelerek yapiyordur, bir ilahi kudret tarafindan o sekilde emredildigi için degil. böyle olan ve dindar olmayan insanlar var midir? hem de o kadar çok ki sasirirsin.
hiçbir peygamberin kendisine vahiyle "dini yayma" emri gelmeden o dine mensup olmadığını düşünecek olursak. yani evet, günahsızlardı, örnek insanlardı vb. ama hiçbiri aslında peygamberi oldukları dine mensup değillerdi en başta. dindarlığı bir kenara bırak bu derecedeydi. hadi otur bi de peygamberin ahlakını sorgula troll kardiş. dinle dindarlıkla ahlakın alakasını bir daha irdele.
Din olmasa her haltı yiyecek olan bazı arkadaşlara dert olmuş ahlaktır. kendini dindar olarak tanımlayan birçoklarının ahlakından üstün olan ahlaktır. çünkü sadece vicdana, kalpten gelene dayalı olan ahlaktır aynı zamanda.
ahlaksızlık sıralamasında, hangi dinde ilk üçe hangi fiiller girer.
binlerce din olmasına rağmen, evrensel güzel ahlakın oluşturduğu başlıca fiiller çok fazla değildir.
bir dinin mensubuna göre diğer dinlerin takipçileri yanlış yolda ve dinsizdir. eğer din ile ahlak doğrudan ilişkiliyse, bir dine mensup kişiye göre o dinden olmayan tüm insanlar ahlaksızdır. o halde bütün insanlık ahlaksızdır sonucuna ulaşılır.
olmayan ahlaktır zira ahlaki değerler din olgusu üzerinde şekillenmiştir. binlerce örneği verilebilir.
adam öldürmek suç ve günah, peki bir kişi sizden kendisini öldürmesini istedi. sebebi de artık çok sıkılmış. olması. o kişinin yaşam hakkını sizin almanızı istedi. bunu yapabilir misiniz ? hem ahlaki hem hukuki olarak. ya da insan eti yemek.
düşünün karınız öldü ve karınızı o kadar çok seviyorsunuz ki ondan bir parçayı içinizde taşımak içinizde yaşatmak istiyorsunuz. bu sebeple ölen karınızın etini yediniz. bu ahlaki mi ? ya da insanlığa aykırı mı ?
din olgusu olmadığı vakit bir kişinin çocuklarıyla ilişki kurmasına laf söyleyemezsiniz. zira bu da normal olmalıdır. çünkü her birey başkadır. genetik olarak anne babası olsanız da çocuklarınız faklı birer canlıdır. ve onlarla evlenebilir onlarla ilişkiye girebilirsiniz. gayet te normal karşılanması gerekiyor. ama karşılanmıyor. neden ?
çünkü dini öğretiler bunun her zaman yanlış olduğunu söyledi.
şimdi dinsiz bir ahlak olamayacağını anlamış olduk.
hadi herkese geçmiş olsun.
kökenini yine dinden alan ahlaktır. zira kabullenelim veya kabullenmeyelim dinler insanlığın başlangıcından beri vardır ve çeşitli ahlak kuralları betimlemişlerdir. bu kurallar semavi dinlerde daha belirgin göze çarpmakta olsa da konfüçyüslük, budizm gibi din felsefe arası öğretilerde de mevcuttur. eğer dünyada bugüne kadar hiçbir dini öğreti taraftar toplamamış olsaydı bizim cinsel ilişkiyi diğer başka insani ihtiyaçlarımızdan farklı bir yere koymamız sözkonusu olmazdı. eğer kendi aralarında herhangi bir dini öğreti yaygınlığı bulunmayan hayvanların bunu birbirlerinin gözü önünde ve apansızca yaptıkları düşünülürse saf bir dinsizlik durumunda bizim de bu yola gireceğimiz aşikardır. kişi kendini ateist olarak kabul etse de binyılların içinden süzülen dini içselleştirme toplumun geneli ile beraber kendini de sarar. yani herhangi bir dine bağlı olmaduğını söyleyen kişi dinden köken alan ahlak kurallarını içselleştirdiğinden dinin temel noktalarını es geçse de * bu ahlak kurallarını yaşamaya devam eder fakat bunu bilinç üstünde dine dayandırmaz. durum tam olarak budur.
Din bir ideolojidir ve yapısı gereği dogmatiktir . Her şey iyi ya da kötü olarak sınıflandırılır. Ahlak ise kişisel dünya algısı olup , göreceli yapısı gereği iyi ve kötünün ötesindedir. Bu bakımdan din kendi ideolojisini ve dogmalarını topluma empoze etmek uğruna ahlak algısını kullanır ve toplum ahlakı denilen sahte bir iyi-kötü davranışlar tablosu yaratılır . Oysa ki toplum ahlakı diye bir şey yoktur , sadece bireysel ahlak vardır . Ve ahlak Nietzche'nin de belirttiği üzere iyi ve kötünün ötesindedir.
Tanım: En samimi ahlaktır. Ahlaksızlığı bile en açık şekilde yapabilecek utanmazların tercihidir. Dini bir kamuflaj olarak kullanıp gizli saklı ahlaksızlık yapanların ve üzerine haklı çıkanların yerine , sonuçlarına çoktan razı gelip gönül rahatlığıyla ahlaksızlık yapanların tercihidir.