bugün

sadece şunu söyleyebilirim:din bireysel olursa toplum toplum olur.
ikisi de değil evrenseldir.
her yerde, nesnel alanlarda toplumsal olgu olarak geçer. fakat bence din bireysel bir olgudur. bu konuda denemeler yazmıştım. dini görüş ve inanç inanılan ile inanan arasındaki iletişim ve ruhsal etkileşimden ibaret olmalıdır.
eğer din sadece bireysel olsaydı, içerisinde toplumun genelini etkileyecek kurallar barındırmazdı. en basitinden fitre, zekat ya da komşuluk hakkı kavramları toplumun tamamının refah seviyesini arttırmak için konulmuş kurallardır.

din sosyolojik bir olgudur. önce bireylerin, sonra da toplumların hayatını düzene sokmayı amaçlar.

edit: ha eğer din toplumu yönetenler ya da belli zümreler tekelinde kullanılıyorsa ticaridir.
Cevabı bireysel olan sorunsaldır. Bir toplumdaki bütün herkes aynı dine mensup olma durumunda değildir. Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir. Bakara suresi 256. Ayet
ŞAHSi iNANÇ VARDIR.

TOPLUM iNANCI OLMAZ, TOPLUM KÜLTÜRÜ OLUR, GELENEĞi OLUR.
Birisi kafasına göre sorguladığına göre ırgalanmış olmalı. Demek ki bireye hitap eden kısmı da var. ilaveten toplumsal boyutuyla ilgili söz söylenmiş. Demek ki bireyden topluma uzanıyor. O halde dini inkar, toplumsal dinamiklerin en temelini oluşturan insanın kendiyle çelişmesi halidir. Toplumu ve ilahi kaideleri kabul etmemekle insan, toplumsal bir varlık olduğu gerçeğini inkar etmiş olmaktadır. Misal, insanlar ve toplum öteden beri çeşitli yemek alışkanlıklarına sahiptir. Fakat her milletin kendine özgüdür bu. Siz bir fransız yada italyan mutfağında rahat edemezsiniz her ne kadar akdeniz mutfağı olsa da. Ana kural yol ve kaideler baki kalmak kaydıyla, mutlaka kendi kimlik ve kişiliğinize has özellikler katarsınız içine. Hatta ve hatta herkes kuru fasulye yapar fakat hepsinin malzemesi tadı ve lezzeti farklı farklıdır. Bunun gibi islam da 1400 yıldır ilk günkü gibi olduğunu iddia etmek, tarihten ve yaşanılan süreçten bi haber olmaktır. Bugünün insanlarının yaşadığı % 10 luk dini hayatı sanki % 100 müş gibi eleştirmek, olayı çarpıtmak ve saptırmaktan başka bir şey değildir. Bildikleriyle amel etmedikten sonra sormanın araştırmanın öğrenmenin bir kıymeti harbiyesi yoktur. Ne diyor ayeti keriymede;

"Asra yemin olsun ki,

insan mutlaka ziyandadır.

Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır. (Asr-1/2/3)"

Kendisi Ziyanda olan insan kalkmış topluma ahkam kesiyor. Kendi kıçını kurtarmış sanki. Topluma fayda vereceği yerde yol kesicilik yapıp milletin günahını vebalini üzerine alıyor. Akıllı ya.
bireysel olması gerekir ama ne yazıkki toplumsaldır.
islam içinse şayet hem bireyseldir, hem toplumsaldır.

ibadet şekli çok önemli bir kıstastır dinlerin nasıl olduğunu anlamak için. namaz kılmak, oruç tutmak, dua etmek, zikir çekmek bunlar bireysel bir ibadettir. ancak haccı ifa etmek, zekat vermek ve cuma namazı, bayram namazı gibi ibadetler de toplumsal bir ihtiva içermektedir.

ancak hangisi hangisini tetikler dersek tikelden tümele bir etki söz konusudur zannımca. yani bireyin inancı, bireysel ibadetler ve yaşam şekli önce aileye sonra topluma yansır.
Din bireyseldir. Bireyler ise toplumu oluşturur.
bireysel olması gerekir ama ne yazık ki toplumsaldır.
Arkadaşlar şöyle açıklıyorum;
Din toplumsaldır, bireysel olan sizin inancınızdır.
Doğduğunuzda nüfus cüzdanınızda neden budist ya da herhangi başka bir din yerine islam yazar? Çünkü din toplumsaldır.
Belli bir yaşa geldiğinizde ya da aklınızı kullanabilme yeteneğine sahip her birey sorgulamaya başlar, bu inançla ilgilidir, ister inanır ister inanmazsınız kimse sizi yargılamaz ama değişmeyen tek şey yaşadığınız toplumun dini inancıdır.
Toplumu düzene sokan bireysel kurallardır.
Her birey üstüne düşen görevi yaparsa daha yaşanılabilir olabilir dünya.
belli coğrafyaları yönetme kolaylığı adına ortaya attıkları kavram olan dinler ne bireysel nede toplumsal ola bilir efenim.

zira tek amaçları milyonları tek zihniyet altında toplamak. tek zihniyetli milyonları yönetmek aynı zihniyetli bir kişiyi yönetmekle eşit kolaylıktadır.
(bkz: yuval noah harari)
(bkz: sapiens)

Harari dinleri ve sistemleri incelerken şu kavramları kullanır.
Öznel
Nesnel
Öznelerarası

Yani, dinler öznel ve kişiye ait değildir. Ama bununla beraber nesnel ve herkese ait yanılmaz doğrular da değildir. insanların toplu halde inanmalarının sonucu hayatta kalabilirler.