kemalistlerin anlata anlata bitiremedikleri bir hikaye vardır. birisi atatürk'e gelip "sizin için diktatör diyorlar doğru mu?" diye soruyor. atatürk de yapıştırıyor cevabı:
- diktatör olsaydım bana bunu sorabilir miydin?
öncelikle adam haklı beyler. ama nedense iş erdoğan'a gelince bu hikayedeki mantık görmezden geliniyor. erdoğan'a istediklerini diyebilmelerine rağmen kendisinin diktatör olduğunu iddia ediyorlar. daha da komiği, bunu söyleyen bir muhalefet partisi lideri var.
nazi almanyası döneminde; adolf diktatördür demektir. Gazetelere basmaktır. O zamanlarda yaşayan Bir alman bunu yapamaz eli ayağı kenetlenir. Çünkü adam harbiden diktatör. Gebertir seni. Yani diyeceğim şu ki sen birine diktatör dediğin halde o adam sadece gülüp geçiyorsa, orada diktatörlükten bahsedemezsin. Bu sadece kuru iftira olur.
hitler'"Führer", rte' ye "büyük usta" derler. diktatör herşeyi dikte eden piramidin en tepesindeki taştır.
Eğer bir şahıs, kaç çocuk yapılacağına, hangi heykelin dikilip, hangi dizinin seyredilecegine, kimlerin üniversiteye çalışıp kimlerin soruları bilecegine karışıyorsa ;
sen söylesen de söylemesen de, o adam diktatördür.