"bana karsı en akıllı olan kişi terzim. her seferinde ölçülerimi yeniden alıyor. baskaları eski ölçüleri koruyorlar ve benim o ölcülere uymamı bekliyorlar." bernard shaw
“Eskiden nefesim yetene dek anlatmaya çalışır, olmazsa öfkelenir bir şeyleri dağıtırdım. Sonra bir şey oldu, haklı olduğumu anladığım her şeyde sessiz kalmaya başladım. Benimki de böyle bir vazgeçmişlik..”
Kendini degistirmek zordur, gelistirebilirsin, elestirebilirsin de degistirme kısmı sıkıntı. Ha bir insana karşı degisirsin hal tavır olarak sana derler ki sen cok degiştin yoo sana karsı degistim.
insanlar asla değişmezler sadece rol oynarlar. Çocukluk zamanında oluşan kişilik ilerleyen zamanda da bu karakteri yansıtacaktır. Kişiliğin değişememesindeki temel iki sebep bilinçaltı ve ruhtur. Bu iki varlığı yaratan bizler değiliz. Mesela neden birileri duygusalken diğerleri kapitalizme yapar. Birileri yoğunken neden birileri maddeseldir. Çünkü herkesin bilinçaltı farklıdır. Kimileri derindir kimisi de sunidir. Ancak ne olur? Karakterini daha iyi yaparsın. Mesela daha fazla terapi ve yoga yaparsın. Bu karakterini eğitir gelişirsin. Yine de sen ne isen osundur. Sadece deneyimlerle olgunlaşırsın. Aynı zamanda yeni bilgiler de öğrenirsin. Değişememek normaldir. Çünkü yeni bir bilinçaltı ve ruh satın alma imkanımız yok. Ancak özümüzdeki kötü özellikleri terapi ederiz. Bu da bizim iyileştirir. iyileşince de gelişiriz ama değişmeyiz. iyi olan özelliklerimiz her zaman bizimle kalır. Çünkü varlık iyilik olmasa sürmez. Her yeri kötülük kaplasa karanlık olurdu her yer. Ama her yolun başında ve sonunda ışık var. Şahsen çok geçici değişimler yaşadım yine de kendi özüme dönüyorum. Değişemezsiniz. Ancak frekans oranınızı artırırsanız ilerleme sağlarsınız. Kısacası çakraları açarsanız ilerlersiniz. Ancak ilerlemek değişmek değil. Değişmek ruhunuzun terapi yoluyla kötü şeylerin azalması ve atması ile olur. Zaten bunu yapınca yol almaya başlarsınız. Ama özünüzün yarısı sizinledir. Kimse bunu yadsıyamaz. Palyaçolar ve tiyatrocular rol yapar. Değişmek zorundasınız ilermemek için. Fakat ruhunuzu ve bilinç altınız siz belirlemediniz. Kimse kimseye katlanmak zorunda değil bunu da biliyorum. Ortada kaç milyar yıllık ruh var. Eski bir ruh eskidir yeni olmaz artık. Çünkü o en eskidir. Yeni ruhlar eskiden sonra gelir. Onlar daha tazedir. Nasıl uzay kasvetli ve köstebek tonunda ise en eski ruhta köstebek ve kasvetli tondadır. Çünkü kimin yanında eğrilirseniz ona benzersiniz. Şunu unutmayın. Bilinçaltını ve ruhu biz tasarlamadık. Eğer değişemiyorum diyorsanız ruhunuzda bir hassasiyet olduğunu gösterir. Ama dediğim gibi bunun sadece levelini azaltırsınız. Daha az hassas olursunuz. Her gün aynı şeyi yapmazsınız. Yine de bir yarınız sizinle gelir. Birileri istiyor diye bastan yeni bir insan yaratamazsınız. Ancak ruhumuzu iyileştirebilir ve iyileşen ruhla yol kat edersiniz. iyileşmek sizi daha ileriye taşır. Bu da değişimdir zaten. Değişim budur. Değişim demek yeni bir karakter çıkarmak demek değil. Ayrıca kimseye güzel ve iyi görünmek için de değişmek zorunda değilsiniz. Ruhunuzu tedavi ettiğinizde zaten ilerlersiniz. ilerlemek de değişimdir zaten. iste değişim budur.
Kimilerine göre amaç, kimilerine göre ise sadece araç olan bazı kavramların kişiyi değişime uğratması nedense pek yadırganır.
Önceki yıllara göre daha fazla kazanmak kişiyi değiştirir,
Ancak bu değişim daha farklı şartlarda yaşamaya başlamış olmanın getirdiği karakteristik bir değişim yahut bozulma değilse, satın aldığınız yeni arabanın yahut evin tabiri caizse "sizi bozduğu" algısı pek de haklı değildir.
insanlar genellikle değişime karşı direnir;
zira alışkanlıklar kişiyi güvende hissettirirken, içinde bilinmezlik barındıran değişimler insanları ürkütmektedir.
Alışkanlıklarımız bizi öylesine yönetir ki ;
Her değişimle beraber gelen sosyal ilişkileri yeniden düzenleme gerekliliği, yeni bir yöneticiye rapor sunma, yeni bir komşuyla tanışma, yeni ortamlar ve yeni iş arkadaşları,ayrıca yeniye adapte olamayıp eskiyi mumla arayacak olma varsayımı değişime karşı olan direniş mekanizmasını kaçınılmaz kılar.
Nihayetinde zor olsa da değişime açık olmak gereklidir ;
Zira bu, hem kişisel anlamda kendinizi yenilemeniz hem de siz istemeseniz de durmadan değişen günümüz şartlarına, teknolojiye, en önemlisi de hayatın kendisine ayak uydurabilmeniz için elzemdir.
insan olağan hayat rutininde değişmeye devam eder. Ancak bu değişim rüzgarın önündeki yaprağın yahut selin önündeki kütüğün hareketi gibi olmamalıdır. Yani kendimizi olayların akışına göre değil de bizim kumanda ettiğiniz bir akışa alıştırmalıyız. Böyle kontrollü bir değişim pasif değişimden çok daha niteliklidir.
Kavurucu bir süreç.
Genelde insan acısından negatif cercevede ilerler. Size dair guzel olan seyleri zamanin getirdiği zorluklarla ufak ufak kaybedersiniz.
Degisirsiniz.
nasıl oldu böyle anlayamadım
sanki saat durmuş zaman değişmiş
eşimi dostumu tanıyamadım
gardaşlık değişmiş yaran değişmiş
...
çoşkun dereden su akmıyor artık
çırada odunu yakmıyor artık
menekşe, sümbül, gül kokmuyor ,artık
tohumlar değişmiş bostan değişmiş
..
ne asalet kaldı nede muhabbet
garibe yetime bitti ziyaret
fakir taş kaynatır bey kavurur et
ramazan değişmiş kurban değişmiş
...
Zenginin gemisi karada yürür
Fakirin kervanı düz yolda durur
Bey çobana on yerine bir verir
Terazi bozulmuş mizan değişmiş
...
garipler ağlarken bey sürdü demi
sazan deyip yutturuyor el yemi
günden güne batar koskoca gemi
kara kayıp olmuş liman değişmiş
...
doğduğum o diyar olmuş yabancı
yediğim kaymağı kusturdu acı
düşündükçe beni sarar bir sancı
neden bunlar böyle hemen değişmiş
...
Dünyanın baharı yazı bilinmez
Bukelemunların yüzü bilinmez
Serdali'm tavşanla tazı bilinmez
ne var ne yok hepsi yaman değişmiş