değer

    37.
  1. Değer, ancak ahlaki bir senaryo içersinde ortaya çıkar.

    George edward moore
    9 ...
  2. 11.
  3. ytüde okuyan bir öğrencidir. Liseyi 5,0'lık bir notla 2. olarak bitirmiştir. Yoluna not açısından firesiz devam etse de geçenlerde yıkamaya verdiği çamaşırların çoğu çektiği için bir çift eşofman almak zorunda kalmıştır. Ayrıca cok eglencelidir kendisi.
    2 ...
  4. 21.
  5. 2.
  6. Biz, insanları kendi değerleri için değil, bizde buldukları değerlerden dolayı severiz.(Byron)
    2 ...
  7. 32.
  8. Kişinin, isteyen, ihtiyaç duyan bir varlık olarak nesne ile, kendi ile ve diğerleri ile bağlantısında beliren şey.

    (bkz: etik değerler)
    (bkz: ahlaki değerler)
    2 ...
  9. 8.
  10. bir şeye hak ettiği değeri nasıl ve şekilde aslında ne şartlarda vermiş olduğunuzu hatırlayın.acınızı hafifletir umudu ile bağlandığınız o şeyi hep yerinde sanıp ve değişmeyeceğine neredeyse kalıbınızı basarsınız.ama bir süre sonra büyü biter.ve yerini uzun,yorucu bir içsel yolculuğa bırakır.ne yani yanılmışmısınızdır.o koyduğunuz yerden almak bir tarafa böyle bir şeye ihtimal verip vermediğinizi düşünürsünüz.hayat yazabildiğiniz bir senaryo olsa,veyahut alışılmışın dışına çıkmasa.
    2 ...
  11. 5.
  12. Bir nesnenin maddi ya da parasal karşılığı, değişim ortamı ya da benzeri bir standarda göre tahmin edilebilen miktar; ayrıca, nesnenin gerçek ya da olması gereken kıymetine, YARARLIK'ına ya da önemine göre göreceli statüsü. Felsefe, hukuk, işletme, matematik, dilbilim, psikolinguistik, resim, müzik, sibernetik, televizyon gibi alanlarda "değer" sözcüğü değişik anlamlar taşımakta ve farklı tanımlanmaktadır. Felsefenin bir dalı olan "aksiyoloji", değerlerin estetikte, dinde, ahlakta ve metafiziksel alandaki tip ve nitelikleriyle ilgilenmektedir. Değer kuramıysa kıymetleri önem sırasına göre ayırıp sınıflandıran bir görüştür. Değerlerin nicel olarak ölçülebilme durumuna göre nesnel ve öznel değerlerden söz edilmektedir. Sanat ve mimarlık alanında mimari bir yapıya, bir sanat nesnesine ya da endüstri ürününe ilişkin iki tür değer tanımlanmaktadır. : Kullanıcının gereksinimini karşılamaya yönelik ürünün faydasıyla tanımlanan "kullanım değeri" ve mimarlık ya da sanat ürününün özellikle pazarlama ürünü olarak ortaya çıkmasıyla belirlenen "değişim değeri". Kullanım değerine ilişkin değer yargıları kişiden kişiye, gruptan gruba değişebilmektedir. Örneğin bir sanat nesnesinin ESTETiK değerinden söz edildiğinde, o ürünü oluşturan bileşenlerin KOMPOZiSYON'u, BOYUT'ları, ölçeği, RENK'i, DOKU'su, UYUM'u vb. Sanat ve estetik kavramıyla ifade edilen, öznel nitelikli göreceli kıymeti anlaşılmalıdır. Bir mimarlık ürününün ön kullanım değeriyse o ürünün PERFORMANS'ı yani kullanım sırasında ortaya çıkan fiziksel, psikolojik, örgütsel, estetik vb gereksinmelere yanıt verebilme durumuyla tanımlanabilmektedir. Ayrıca herhangi bir ürünün bir meta olarak ekonomik değerinden (değişim değeri) söz edilebilir.*
    2 ...
  13. 30.
  14. karşı tarafın verdiği niteliktir; niceliği olan bir kişi tarafından yorumlanıyorsa bir anlamı olabilir aksi durumda Gerekli olan bir şey değildir.
    2 ...
  15. 39.
  16. Sadece sözle olmayan davranışlara da yansıması gereken durum.
    2 ...
  17. 4.
  18. bir felsefe terimi. kuçuradi ve sevenlerinin dilinden düşürmemesi muhtemel olan bu terimle ilgili olarak eski bir çalışmadan alıntı yapılabilir.

    "ionna Kuçuradi , "değer" e şöyle yaklaşır: "Bir şeyin değeri" derken genel olarak anladığım, o şeyin kendisiyle aynı türden şeyler arasındaki özel yeridir. Örneğin; "insan" türünü ele alalım...insan türüne canlılar arasındaki özel yerini veren, yani insan türünü diğer canlılardan farklı yapan özellikler toplamı insanın "değer" idir. Aynı şekilde, bir insanı diğer insanlardan; bir olayı diğer olaylardan; bir sanat eserini diğer sanat eserlerinden ayıran özellikler toplamına da o şeyin(veya olayın,kişinin,sanat eserinin) "değer"i denir.

    Bu açıdan bakıldığında "Değerlendirme" , sözü edilen kişi, olay veya sanat eserinin "değer"ini ortaya koymak,farketmek veya dile getirmektir.
    Fakat "değerlendirme" yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar da vardır.
    Zira, değerlendirme yolları üçe ayrılır:

    a)Değer Atfetme:

    "Değer atfetme"de kendisine değer atfedilen şey, değer atfedenle olan özel ilgisi nedeniyle "değerli" görülmektedir... Söz konusu edilen şey, kendi dışında olan bir nedenden dolayı değerli ya da değersiz görülmektedir" (Kuçuradi 1998a: 30). Değer atfetmede, bir şeyin değerli olmasıyla önemli olması birbirine karıştırılmakta; değer atfetme durumunda söz konusu olan değer, atfedilen şeyin değerli ya da değersiz olması değil, o şeyin birileri için önemli ya da önemsiz olmasıdır(Kuçuradi 1998a: 26) Örneğin; sevmediğiniz bir insanın yaptığı güzel bir işi, sırf o kişiyle olan özel ilginiz nedeniyle "değersiz" bulmak. Veya, bir dostunuzun anlamsız bir hareketini sadece o kişiyle olan özel ilginiz dolayısıyla anlamlı bulmak.

    b)Değer Biçme:

    "Değer biçme"de söz konusu olan değerlendirilmesi yapılan şeyin değerini göstermek değil, o şeyi geçerli ilkeler, kurallar, normlar, standartlar, modalar, ölçüler bakımından nitelendirmektir (Kuçuradi 1998a: 28 ). Geçerlikte olan ilkeler, normlar, kurallar, standartlar, modalar hem çağdan çağa hem de toplumdan topluma değiştiğinden, belli bir zamanda belli bir toplumda geçerli olan değer yargıları gerek bir başka toplumda gerekse aynı toplumda bir başka çağda farklı olacağından, aynı şeye biçilen değer de farklı olacaktır. Değerlendirme yaptığını sanan pek çok kişi değerlendirilmesi söz konusu olan şeye geçerlikte olan ve yüklemleri iyi-kötü, güzel-çirkin, faydalı-zararlı, doğru-yanlış, sevap-günah vb. sıfatlar olan değer yargılarına göre değer biçmektedir veya herkesten bunlara göre değer biçmesi beklenmektedir (Kuçuradi 1998a: 29).

    "Değer biçme"de yanlış olan taraf, belli norm veya ölçütlere göre ezbere değerlendirme yapmaktır.

    c)Doğru Değerlendirme:

    "Doğru değerlendirme" değerlendirilmesi yapılan şeyin(değerlendirme objesinin) yapı özelliği olan değerini görmek, yani onu anlamak ve kendi alanındaki yerini bulmaktır (Kuçuradi 1998a: 30). Bir olayın, bir insanın,bir eserin doğru değerlendirilebilmesi, onun bir bütün olarak ve olanaklı olduğu ölçüde çok yanıyla, bir bütün olarak özelliğinin kavranmasına bağlıdır. Ne değer atfetmenin ne de değer biçmenin bizi değerlendirilmesi yapılan şeyin değerinin bilgisine götürmesi söz konusu değildir. Çünkü "değer atfetme" ve "değer biçme"de değerlendirilen şeyin kendisi hesaba katılmamakta, değerlendirme ezbere yapılmaktadır.
    Ancak "doğru değerlendirme"yle bir şeyin değerinin bilgisi ortaya konabilir; böyle bir değerlendirme etkinliğinin sonunda değerlendirilmesi yapılan şeyin değerli ya da değersiz olduğu görülebilir.

    ******

    Hayatımızın her noktasında karşımıza çıkabilecek bir takım olayları, kişileri veya sanat eserlerini ancak doğru değerlendirme yoluyla (tür olarak) benzerlerinden ayırabiliriz ve tercih yapmamız gerektiğinde
    tercihlerimizi buna göre yaparız.
    Mesela, bir insanın kişilik bütünlüğü veya tek tek davranışları hakkındaki düşüncelerimizin net olması için bu kişi hakkındaki değerlendirmemizin gerçeğe uygun olması gerekir.
    Veya; zor bir durum karşısında ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuz.
    Örneğin; Aptal kutusu olarak nitelendirebileceğimiz "Televizyon"u seyretmeli miyiz, yoksa seyretmemeliyiz?
    gibi bir düşünce içine girdiğinizde sizi doğru davranışa götürebilecek yegane araç, TV hakkındaki doğru değerlendirmenizdir.
    Örneğin; sokakta yürürken bir insan güleryüzle yanınıza yaklaşmaya kalksa, o kişinin kimliğini gizlemeye çalışan bir kapkaççı mı, yoksa iyi niyetli,sevecen bir insan olduğunu mu düşünürsünüz...Ve dolayısıyla, o an o kişinin bu davranışı karşısında ne yaparsınız?
    Yine örneğin; birgün sevgiliniz telaşla kapınızı çalsa, arabasıyla bir çocuğa çarpıp, çocuğun ölümüne sebep olduğunu söylese, ve evinize sığınmak istese...
    Bu durumda ne yaparsınız?
    Veya; öğretmensiniz.Ve çok sevdiğiniz bir öğrencinizi kopya çekerken yakalasanız.Onun disiplin cezası almaması için, yaptığı bu yanlış davranışı görmezden mi gelirsiniz; yoksa öğretmenlik ahlakına uyup gerekli disiplin işlemlerini başlatır mısınız?

    işte bu tür sorunlar hergün onlarca defa karşımıza çıkan ve bizim her seferinde kafamıza göre,duygularımıza göre davrandığımız zor durumlardır.Bu tür durumlarda ne yapılması gerektiğinin yolu doğru değerlendirmeden geçmektedir.

    Ama burada, bizim konumuz "Sanat Eserinin Doğru Değerlendirilmesi" olmalı.

    ******

    Sanatçının sanat eserini ortaya koyarken yaptığı şey; olguları kendi bakış açısıyla yorumlamaktır; gördüğü gerçekliği kendi bilinç süzgecinden geçirmektir.(Kuçuradi , insan ve Değerleri). Bizim, bir sanat eserinin değerlendirmesini yaparken öncelikli olarak dikkat etmemiz gereken şey ise
    "dış gerçekliğin yorumu" olan bir sanat eserinin "yorumunu" yapmamaktır.Çünkü;bir sanat eseri hakkında doğru değerlendirme yapmak,
    o eserin (yani sanatçının yorumunun) yorumunu yapmak değildir.

    Bir sanat eserine baktığımız zaman, eser hakkında söyleyebileceğimiz şey sadece "güzel olmuş veya beğenmedim veya birşey anlamadım" gibi yorum belirten şeyler olmamalıdır.
    Bir sanat eseri hakkında değerlendirme yapmak; yazarın bu eseri ortaya çıkarma sürecini ve bu süreçte kullandığı yöntemi görebilmek ve ortaya koymak,ayrıca bu sanat eserinde kullanılan tekniğin ne olduğunu, bu tekniğin tercih edilmesinin sebepleri ve tabi ki sanatçınn üzerinde durmak istediği konunun ne olduğu ve sanatçı için,çağ için bu konunun önemidir.

    Her ne kadar, bir sanat eseri hakkında bu şekilde değerlendirme yapmak imkansız gibi görünse de; sanatçının sanat eserini ortaya koyarken içinde bulunduğu psikolojik durumu açıklığa kavuşturmak gibi bir içsel amaçla hareket ettiğini unutmamalıyız.
    Ve bize düşenin, eserin bizde uyandırdığı hisler ve düşünceler kadar, sanatçının eserde açıklığa kavuşturmak ve yorumlamak istediği şeyler üzerinde de durmak olduğunun mutlaka farkına varmalıyız.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük