bugün

önemsemek,hayatında belli ve gerçekten büyük bir kısmı kaplayan şeydir yada maneviyattır...
en anlamlı tanımıyla sakınmaktır
kime, neye, ne zaman verilecegi asla kestirilemeyendir..
değerli saymak,önemsemektir.
BiR KiMSEYE GEREĞiNDEN FAZLA DEĞER VERiRSEN YA ONU KAYBEDERSiN yada KENDiNi KAHREDERSiN..
Gerçek anlamını yaşayınca anladığımız durum. Bir şeye değer vermek, onu hep yanında tutmak isteyip hep onu düşünmek midir?
Belki de dışarıdan bakılınca budur. Onu ondan çok düşünmektir değer vermek. Ona gelebilecek zararları önceden görmek istemek ve
engellemek istemektir. Bu sizi hiç rahatsız etmez fakat tabiki zorlukları vardır.

Onsuz adım atamazsınız. Her an onu düşünürsünüz. ''acaba bugun gittiği partide naptı, o cocukla konustu mu?''gibi salak saçma endişelere kaptırırsınız kendinizi. Özlemi içinizde yaşamaktır değer vermek. Hiç bir zaman can yakmaz taki onun size aynı değeri vermediğini anlayana kadar. Bir anda farkedersiniz onun sizii sizin onu sevdiğiniz kadar sevmediğini ve ''ben napıyorum ya'' gibi sorular sorarsınız kendinize. Çok önemsemeyip değer vermeye devam edersiniz. Ama onu koruma yollarında etkisiz ve pasif kalırsınız. Cunku hakkınız yoktur ona bu kadar değer vermeye ya da onu bu kadar dusunup kollamaya. Dışarısı o kadar şerefsiz ve amacı sevgi olmayıp da, kendini kucuk kaygan deliklerde bulacagına
inana kişilerle doludurki, içten içe kendinizi yersiniz. O sizin bu durumunuzu hiçbi zaman anlamaz.
birine verdiğiniz değer o ki$iyi hayatınızda ne kadar önlerde tuttuğunuzdur. çoğu zaman kar$ı cinsten olan bu ki$i ailenizden hemen sonra gelir ya$amınızda. her dakika onu dü$ünürsünüz, bu kaçınılmazdır ve artık kafayı yemeye ba$larsınız. eğer o ki$iyle beraberseniz hadi neyse ama eğer değilseniz aklınıza bin tane dü$ünce gelir ve onları hiç bir zaman kafanızdan atamassınız, ta ki onunla bütün ili$kinizi kesene kadar. çünkü ona değer vermeyi bırakmak için onunla bütün ili$kinizi kesip hayatınız boyunca bir daha görü$memeniz gerekir, bu da zaten i$in en zor kısmıdır. çünkü diğer insanlardan fazla değer verdiğiniz bir kar$ı cins insanıyla arkada$ olarak kalmak imkansız gibi bir $eydir. onun sizden sonra da erkek arkada$ları olacaktır, bundan da doğal bir $ey yoktur, ama bu dü$ünce sizin beyninize adeta i$kence eder, içten içe sizi kemirir, ta ki tükenene kadar, ama o bilmez.. onun bildiği tek $ey sizin hep onun arkasında olduğunuzdur. o da size çok değer verir, belki de i$in en zor kısmı budur, o da size en az sizin verdiğiniz kadar değer veriyordur* ve bu yüzden tamamiyle kopmak i$in en zor kısmıdır. ondan tamamen koparsanız onun da en az sizin kadar üzüleceğini bilirsiniz ama sizin ona biçtiğiniz değer, onun üzülmesiyle beraber sizin de üzüntüden kahrolmanız demektir.. bu böyle bir kısırdöngü olarak devam eder.
tehlikenin sınırlarında dolaşmaktır, birine değer verdiğiniz de ve o da bunu anladığı anda size her türlü pisliği yapma hakkını görür kendinde. şımarır, kapris yapar istediği her şeyi yaptırabileceğini sanar. değer vermeli ama değerli olduğunu sezdirmemeli en doğru hareket budur..
çırılçıplak göstermemek gerekir. çok yüz verince şımarırlar çünkü. verdiğiniz değeri her zaman ciddi ifade ile veya hareketlerle gösterin. misal, size yakın olmaya çalıştığı sırada trip yapıp miroğlu gibi bakarak, "sana değer veriyorum, artık daha yakın olalım" diyin. o zaman siz ona köpek gibi değer verirken sizi belediye gibi zehirlemeye kalkmaz.
(bkz: eline almak)
hakeden insana verilmesi şart olan duygular bütünüdür.
kaldı ki bir dağ düşün.
çevresinde kayalıklar, taşlar, kumlar var.
ve bu dağın eteklerinde küçük küçük çakıl taşları da var.
sen o çakıl taşlarından birini aldın.
değer verdin, anlam yükledin, büyüttün.
taa o dağın zirvesine çıkardın, yanıbaşına.
yapılan yanlış bir şey değil, çok güzel bir şey.
tabii ki değer verecek, seveceksin.
ama doğru çakıl taşını.
sen tutup bir çakıl taşını dağ ile eş tutarsan,
çakıl taşını aldığın yere gidersin.
ve o çakıl taşı dağ oluverir.
altında ezilirsin.
bazen hiçbirşey ifade etmeyen bir fiildir. O değer hangi sıfatı içerir.. Değer görmek vazgeçmemek için yeterli kurtarıcı güce sahip değildir.
insan üzerinden yorum yapmak gerekirse;
bir insanın kişisel itibarıyla üzerinizde bıraktığı etkiden doğar ve sizin ona kattığınız "mana"larla bütünleşerek değere - değer vermeye dönüşür.

kişisel itibarını sahte bir silüetin ardına saklanarak sağlamayı başarmış olan insanlar, görüşüldüğü veya görüşülmediği süreçteki tavır, davranış, cahillik örnekleri ve çiğlikleriyle bu itibarı, saygıyı ve değeri kaybederler.

*kişi yansıttığı anlamın insanı olmadığını* bu şekilde belli ettiğinde geriye kalan sizin kişiye ne kadar değer verdiğinizdir. eğer yüklediğiniz "mana"yı (doğal olarak) geri alırsanız, o insan artık bir "hiç"tir.
adice bir kullanımdır, kişinin değerini kendisi dışında gören bir anlayışı da gösterir.
biri size değer vermediği müddetçe değeriniz yoktur demektir.

(bkz: değerini bilmek)
günümüz gençliğinin aşk'ın yerine ikame ettiği soğuk, ucube bir kavram. öyle bir hale geldik ki adam akıllı sevdiğimizi dahi söyleyemiyoruz.

bu tür kavramlarla sosyal ilişkilerini yürüten genç arkadaşlar görünce içim parçalanıyor. yok, mesele yozlaşma, yabancılaşma, farklılaşma değil. daha büyük bir problem var. aşk'ı kitaplarda kalmış eski zaman masallarının dışına çıkmaz sanıyorlar. sonra değer biçiyorlar birbirlerine. "hakettiği değer", "değerinden fazlası" vb. bir takım da ölçütler...

biz sevdiğimize kıymet biçmezdik oysa. uğruna can verilirdi hani sevgilinin, kim öz canına değer biçer ki? hangi ahu gözlü bir delikanlının gönlünü çalar da sonsuzdan daha az değer hakeder? hakkettiğinden fazlası da nedir ki?

bir çift yeşil göze bakınca tâ gönülden gelen bir sesle "allah'ım al canımı şimdi, daha başka bir şey görmek istemem" demeyince insan, en güzel kadına karun'un hazinesi kadar "değer verse" ne olur ki?

aşk, herşeyden önce terbiye ederdi bizi. ustamız mecnun, necid çölü'nde bir yaralı ceylanı kanıyla beslememiş miydi? üstadımız ferhat sevdiği için dağları delip halka su getirmemiş miydi?

aşık olan cihanda, yolda cam kırığı görse çeker alır kenara, değer vermek çok uzaktır bunlara. üç gün değer verirsin, dördüncü gün değer kavramı değişir.

daha neler neler...
*
"değer ver, dene.. karşılığını alamıyorsan; değer verme, dene.. yine karşılığını alamıyorsan; değer vermene gerek yoktur zaten."*
bu söz insanı şu noktaya kavuşturur;

"seni hak etmeyenlere değer vermek, sana değer verenlere haksızlık etmektir."
karsilikli oldugunda güzel olandir.
(bkz: Yaradan dan ötürü yaradılanı sevmek)
karşılıklı olduğunda güzeldir ve olması gerekenden fazla bir değerse verilen üzücü bir sonun başlangıdır!
haketmeyen insanlar için kullanıldığında yan etkilerini gösteren , normalde çok faydalı olan kuvvetli bir ilaçtır. iyi hisseder ve iyi hissettirirsiniz.
formul bilinmeyen sorularda bilinmeyeni bulmak için , bilinmeyen yerine rakam konularak soruyu çözmek fiilidir.
*birine çok değer verirsen, ya onu kaybedersin, ya kendini mahvedersin cümlesinde hayat bulan söz öbeği.
hatadır.
deveye diken,adama s.ken yaranırmış..
bir facebook grubuna göre sadece matematikte işe yarar.
degerli bir insan anca deger verebilir genelde karsisindakide hak etmez.
unutun gitsin (bkz: matematikte işe yarıyor)