Aşırı derecede optimist bakış açısına sahip bir komünist filmi.
Film amatörce olsa da alternatif tarih içerikli şeyleri hep sevmiş ve severek izlemişimdir.
Filmde sosyalist rejimi tamamen toz pembe göstermişler...Filmi iyi niyetle yapmış olsalar bile gerçekçilikten çok uzaktı.
Yeni rejimin demokratik görünümlü ve özgür atmosfere sahip olması da tam bir ütopyaydı.Eğer bir ülkeye böyle bir rejim gelirse demokratik bir hava vererek ideolojiyi devam ettiremezsin,yeni nesilleri rejime uygun yetiştirip muhalifleri susturacaksın ki en az 60-70 yıl boyunca o düzeni sürdürebilesin.
Bu kadar usta oyuncu kadrosuyla böyle kamu spotu gibi zorlama film nasıl çekilir aklım almıyor.
Salağa anlatır gibi sosyalizm, komünizm ve getirdiği güzellikleri, halkın nasıl da rahatladığı, tüm nimetlerin önlerine nasıl sunulduğu, ülkenin cennet vatan oluşu anlatılmış. Şu iki ineğin varsa örneği gibi kapitalizm ve komünizmin anlatılması minvalindeydi.
Herkes çok mutlu, herkes güler yüzlü ve sevecen, değişim hiç sancılı geçmemiş, kapitalizm yıkılmış, marx yaşasaydı da görseydi bu günleri...
Bilgilendirici belgesel tadında film, geçiniz.
Gariptir yıllarca izlemedim bu filmi. Hatta keşke izlemeseydim. Bu kadar iyi oyuncuyu bir araya toplama başarısı ile ansaydım sosyalistleri. Zihnimde güzel kalsalardı. Onların bu ülkenin kültür sanat hayatına olacak katkılarını ümit etmeye devam etseydim ama izlemeseydim.
En başta söyleyeyim ki bu filme güzel diyen bir adam sakın ha sinema ile falan uğraşmasın. Yani eğer bu filme güzel diyecek biri varsa; buna saygı duyarım ama izleyicilikten öteye gitmesin yorum falan yapmasın.
Yok filmde çok emek varmış. Yok işte zorlanılmış çekerlerken. Bana ne kardeşim emek varsa! Bir filme emek harcanmış olması o filmi kaliteli mi yapar?
Devletin berbat kamu spotlarından bir farkı yok benim gözümde.
Yani açık ara izlediğin en kötü, en kör göze parmak türk filmlerinden birine imza atmışlar.
Kendisi ile bu konuda kod adı koz falan yarışır. Türk sinemasının şimdiye dek izlediğim en kötü iki filminde bu yapıt ve koz kafa kafaya rekabet eder.
Ya bir kere bu nasıl cahilce bir eleştiri yöntemidir. ilkokul mezunu ülkücüler, selamını almayan adama selam hatırlatan sağcı ev sahipleri, basma kalıp toprak ağaları, sosyalist devrimi savunduğunu hissettirirken yolcularını giden arabadan atma ile tehdit eden taksiciler...
Yahu kim size bu kadar basit bir eleştri üslubunu gösterdi.
Sosyalizmi darbeye indirgemiş, sosyalistleri elitist bir entelektüel hobisine dönüştürmüşsünüz. Sosyalizmi bilmeyen ve benimsemeyenlere yapılan o cahil muhamelesi benim diyen marksist abinin yüreğini sızlatır yahu.
Devrim diye çakma bir 12 eylül tahayyülü. iki fatura ödememe üzerine pembe vaatler.
Marx'ın ilk 10 sayfasını okuyup mu yazdınız bu senaryoyu.
Ayrıca bu ne kadar kötü bir yönetmenliktir. Hadi ışığınız yok. Kameranız iyi değil. Tamam çok yoklukta çektiniz filmi. Ulan filmde bir tane düZgün açı yok be. Derviş zaim emanet film kamerası ile türkiye'nin en iyi filmini yapmış 1996'da sizde 2011'de kültür hayatının en güçlü azınlığı adına yaptığınız filmde daha bir konuşma sahnesinin canlandırmasın vermekten acizsiniz.
Vallahi diyorum tüylerim diken diken iZledim. Anlatılan konu itibariyle nefis bir manzara sunmuş olması bu yan yana getirilmiş görüntüleri film yapmaz. Bu film falan değil. Bu sinemaya hakaret. Bu anlatım tekniğine hakaret.
Çalakalem yapılan, ağdalı, gerçek dışı evliya filmlerinin bile gerisinde kalmış. ihlasçıların 90'larda iki duble içeni gavur ilan ettiği yobaz filmlerden bir farkı yok içeriği itibariyle.
Fırat tanış, levent ülgen ve timur acar'ın o itiraf sahnesi nedir ya? Hayatımda en benimsemediğim en itici bulduğum siyasi düşünüş olan ülkücülüğü savundurttuyor şu an bana o sahne. Ülkücü katilin ilkokul mezunu olduğunu çaktıran replikler, kitaplarla verilen cevaplar, yemek ikramları...
Neyse.
Efendim sinemaya az bir saygınız varsa filmi izlemeyin. Sosyalizme azcık saygınız varsa filme yanaşmayın.
Eğer komunistseniz ayağa kalkın ve "bizi nasıl böyle anlatırsınız ulan" diye bağırın bu filmi yapanlara.
Yeteneksiz herifler bir de utanmadan vizyona sokmuşlar bu filmi.
Tkp filmi falan değidir. Nazım hikmet kültür merkezi, odtü öğrenci birliği,türkiye sinemacılar birliği ve daha birçok oluşumun desteğini almıştır. Türk burjuvasının yüzüne atılmış bir tokat niteliği taşır.film içinde birçok konunun ütopya olduğunu inkar edemem ancak "bu düzen kader değil" diyerek bazı konularda bizleri umutlandırmıştır. Film herhangi bir ticari kaygı bulundurmamasından mütevellit sinemalara girdiği gün internete de düşmüştür. izlemeniz tavsiye edilir.
lan bunlar bu devrimi kimle yaptı dedirtmiştir.halkın işcinin haberi yok.şimdi ne olacak diye ortada geziyorlar.ben tkp nin ilk önce sanat ve medya camiasını daha sonra halkı ele geçirmeye çalışacağını zannediyordum.bu filmle anladımki halk tkp nin sikinde değil.bu bir yana adamlar sosyalizmin bu ülkeye asıl gelmeme sebebi olan.din ve kürt sorununu işlememişler bile.bir 10 saniye ana dilde eğitim hakkından bahsediliyor o kadar.natodan çıkıyoruz ambargo falan uygulayan yok.ülkede bir refah ortamı hakim.zenginlerin paralarını alıp kaçmasıyla hasar gören ülke ekonomisi dimdik ayakta.halka rağmen devrim yapıp.halkı düşünen bir hükümet var.affedersiniz ama hangi masal bu.
işçilerin ve köylülerin devrimden bihaber olmasının beni çok da şaşırtmadığı film. tkp proleterlerin devrimdeki öncülüğünü değil burjuvazinin öncülüğünü kabul etmektedir. proleter mi!? hadi oradan fakir seni! sen kim devrim kim! (!) (!)
zaten tkp'nin legal ya da illegal bir parti olmasını kendileri değil, içlerindeki burjuvazi belirlemiştir. aynı burjuvazi kemalizm ile de uzlaştırmıştır bunları.
saçma sapan bir filmdir. neymiş otobüse parasız biniyomuş? nasıl mantıktır bu? peki o mazot parasını stalin amcanın insanları katlederek aldığı paraları falan mı karşılıyor?
nasıl olduğu konusunda hiç bir açıklama mantık yok ama ne hikmetse filmde her şey günlük gülistanlık. devrimmiş. siz daha çok beklersiniz.
filmde, bir sabah uyanıyorsun ve bir bakıyorsun devrim olmuş. hani halk hareketi halk desteği? ilginç bir devrim anlayışı. teorisi kimden diye merak etmiyor değilim...
düşünce güzel ama uygulaması b...ktan bir filmdir. yazık lan o kadar büyük oyuncuyu bir araya toplamışsın, hiç mi aklına parlak bir fikir gelmedi, hiç mi şu saçmalıkları görmedin, sanki karalama kağıdına bişey yazıp temize çekmeden vermiş gibi, insan bi izler halka sunmadan önce.. kopuk kopuk senaryolar, sıradan klişe cümleler, ulan o kadar adamı toplamışsın yılların acısını çıkar işte, hiç olmazsa hikayen düzgün olsun.. vakit kaybıdır kendisi.
eğer illa izlenecekse sadece ve sadece cast için izlenecek filmdir. onuncu dakikadan sonra kalkıp ortamı terk etme fikri oluştu kafamda ama dedim ''var bir hikmeti, beklemeli...'' senaryonun boşluğunu geçtim yönetmenlik de çok çok çok amatörce olmuş. fikir çok güzel olmasına rağmen bu kadar boş yansıtılması çok üzücü.
türkiyedeki sol sosyalist tayfanın sinemada hayal kırıklığı oluşturduğu film. özellikle sanat dünyasındaki hegomonyaları sinemadaki "yaratıcılık", "keskin zeka kıvılcımları" gibi kavramları kimseye koklatmayan babalarının malı gibi hazinelerinde saklayan bu kesime benimde yüksek beklenti ile filmin başına oturup izlemem ve sonrası oluşan hayal kırıklığı. yoldaşlar nerde kaldı ütopya ve onu kitlelere zerkeden yüksek parlak mesajınız. sizden daha iyisini beklerdim.
mustafa kenan aybastı denen zevatın hepimize yönetmen denen kişinin ne kadar önemli olduğunu bastıra bastıra gösterdiği bir film. sen o kadar güzel oyuncuyu akasya durağı kadar bile iyi olmayan kötü bir kurgu ile rezil et ondan sonra da git filmi eleştirenlerle dalga geçerek facebookun da gurur masturbasyonu yap. o kadar kötü film gördüm bu kadar kötü yönetmen görmedim. ayrıca mustafa kenan denen arkadaşa burdan bi önerim olacak keşke film çekmeden önce birkaç tane film izleseymiş.
ütopik bir film olmuş. ayrıca gerisi getirilmemiş bazı şeylerin. mesela anadilde eğitim verileceği söyleniyor ancak sosyalistlerin kürt sorunu olarak nitelendirdikleri terör sorunu hakkında başka bir söylem yok filmde. federasyon vermediniz mi acaba? türkiye nato dan çıkıyor, abd üstlerini kapıyor ancak hiç ambargoya uğramıyor, kıtlık olmuyor, karaborsa yok hayat devam ediyor. yine sosyalist bir hükümet var ama duvarlarda atatürk resimleri var ayrıca laik asker bu sosyalist devrimden çok mutlu oluyor yüzü gülüyor. Özellikle son dişçi sahnesi çok abartı olmuş, hasta hakkını koruyacağız diye doktoru ezen bir sahne olmuş. doktor emekçi değil mi? şimdi doktor cinayetlerine hayır diye bağıranlar sol kesim değil mi? sağ kesim yine katil, öcü olarak tasvir edilmiş. ayrıca sosyalist hükümet hemen kendi polis gücünü kurmuş gözlerden kaçmadı. sonuç olarak başımıza sosyalist bir hükümet gelse akp gibi kendi polisini kuracak, askeri ele geçirecek, kurumları istediği gibi dizayn edecek bunu anlamış olduk...
