devrimci

entry94 galeri13
    23.
  1. islamcı kimlikleri ile akpyi savunan; ancak israil ile tarihin en büyük silah antlaşması yapmalarını görmezden gelen mücahitler kadar çelişkili değildir yaşamları.
    1 ...
  2. 24.
  3. Devrimcilerin inançları vardır. Halkların kardeşligine
    özgürlügüne, bagımsızlıgına, sömürü ve zulmün yok edilecegine,insanların yoksulluk, açlık, baskı cenderisinden kurtulacagı bir dünyaya kavuşturmak için mücadele edilmesi
    gerektigine ve sömürüsüz bir düzene inanırlar.
    Bu mücadele bugüne kadar görüldügü gibi en agır bedeller göze alarak yürütüldü. Yeri geldiginde en agır işkencelerle karşılaştılar, gözaltında kaybedilirler, katledilirler,tutsak düştüler, yeri geldimi ölüm oruçlarında şehit düştüler.
    Tüm bunlara karşı direnişlerini inançlarından aldıkları güçlen saglarlar en vahşi saldırılarlan karşılaşırlarsa bile bir adım geri atmazlar boyun egmezler
    düşüncelerinden vazgeçmezler.
    Bu inançlarının samimiyetini ve gücünü göstermektedir. Devrimciler mücadelelerinin
    haklılıgına, amaçlarının dogruluk ve yüceligine, vatan ve halklara duydukları sevgiye, halkın bir gün mutlaka sömürü ve zulmü yenerek kendi iktidarını kuracagına inanırlar Ve bundan asla vazgeçmezler.Ancak devrimcileri inançsızlardır onlar hiç bir şeye inanmazlar sözleri yalnızca içi boş bir kararamadan ibarettir. Ve bilinçli olarak sürekli kullanılmaktadır. Devrimciler,çok daha güçlü inançlara sahiptir. Halka inanırlar,sosyalizme inanırlar, sınfsız, sömürüsüz bir dünyaya inanırlar. Kan
    ve can bedeli yarattıkları deyerlerine, şehitlerine vatanlarına ve davalarına baglıdırlar Onlar, Ölüm oruçlarında hergün hücre hücre ölmeyi, teslim olmayıp
    son mermisine dek çatışarak şehit düşmeyi , yaşamın sürdürdügü her alanda düşmanla ölümüne dövüşmeyi inaçlarından aldıkları güçlen başarırlar.. Devrimcilerin inançları vardır. Halkların kardeşligine özgürlügüne, bagımsızlıgına, sömürü ve zulmün yok edilecegine,insanların yoksulluk, açlık, baskı cenderisinden kurtulacagı bir dünyaya kavuşturmak için mücadele edilmesi gerektigine ve sömürüsüz bir düzene inanırlar. Bu mücadele bugüne kadar görüldügü gibi en agır bedeller göze alarak yürütüldü. Yeri geldiginde en agır işkencelerle karşılaştılar, gözaltında kaybedilirler, katledilirler,tutsak düştüler, yeri geldimi ölüm oruçlarında şehit düştüler. Tüm bunlara karşı direnişlerini inançlarından aldıkları güçlen saglarlar en vahşi saldırılarlan karşılaşırlarsa bile bir adım geri atmazlar boyun egmezler düşüncelerinden vazgeçmezler. Bu inançlarının samimiyetini ve gücünü göstermektedir. Devrimciler mücadelelerinin haklılıgına, amaçlarının dogruluk ve yüceligine, vatan ve halklara duydukları sevgiye, halkın bir gün mutlaka sömürü ve zulmü yenerek kendi iktidarını kuracagına inanırlar Ve bundan asla vazgeçmezler.Ancak devrimcileri inançsızlardır onlar hiç bir şeye inanmazlar sözleri yalnızca içi boş bir kararamadan ibarettir. Ve bilinçli olarak sürekli kullanılmaktadır. Devrimciler,çok daha güçlü inançlara sahiptir. Halka inanırlar,sosyalizme inanırlar, sınfsız, sömürüsüz bir dünyaya inanırlar. Kan ve can bedeli yarattıkları deyerlerine, şehitlerine vatanlarına ve davalarına baglıdırlar Onlar, Ölüm oruçlarında hergün hücre hücre ölmeyi, teslim olmayıp son mermisine dek çatışarak şehit düşmeyi , yaşamın sürdürdügü her alanda düşmanla ölümüne dövüşmeyi inaçlarından aldıkları güçlen başarırlar..
    2 ...
  4. 25.
  5. düzene karşı gelen, yönetim üzerinde köklü değişiklikler yapmaya çalışan ve bu zor yolda hırsla yürüyen kimse.
    1 ...
  6. 26.
  7. yaşamakta olduğu sistemle sorun yaşayan ve buna çözüm getirip eyleme dönüştüren nefer.
    3 ...
  8. 27.
  9. ibrahim kaypakkaya yı anımsatan kelime. iç sızlatır bu vesile ile...
    3 ...
  10. 28.
  11. kendi hayatındaki hataları düzeltip, çarkın dişleri arasında ezilmemek için mücadele eden kişi. başarabilir mi bilinmez, ama durmaksızın bir mücadele içindedir.

    "...tekil hayatlar da bir gün devrim yapar ya..." *
    tektipleştirip, ötekileştirip yargısız infaz yapılmasındansa... her devrimcinin bir olamayacağı anlaşılmalı önce... marxist öğretilerle yola çıkıp, bu düşünceleri mahvedip bir katile dönüşen 'sözde' devrimcilerle sosyalist devrimi düşleyenleri bir tutmamak gerek.

    ve...bilinmeli ki.. devrimci olmak, her şeyden önce umutsuzluğa baş kaldırmaktır.
    4 ...
  12. 29.
  13. türkiye'de gerekli gereksiz birçok kişiye atfedilen kelime...
    2 ...
  14. 30.
  15. devrim işiyle uğraşan kimsedir.
    1 ...
  16. 31.
  17. kökten değişimci. yalnız burada bilinmesi gereken; başarısız devrimciler devrimci değil teröristtir. fiilen bir süre de olsa başarıya ulaşamamış kişiden ancak esin kaynağı olur; devrimci değil.

    devrim ya devletten halka karşı ya da halktan devlete karşı yapılır; ikisini birden karşına alarak devrim yapamazsın.

    ayrıca devrimci olmak için illa ki sol düşünceye bağlı olmak gerekmez. dünya üzerinde dinsel veya faşist anlamda da bol miktarda devrim örneği vardır.

    (bkz: mustafa kemal atatürk)
    (bkz: adolf hitler)
    (bkz: vladimir ilyiç lenin)
    (bkz: ayetullah humeyni)
    (bkz: mao zedung)
    (bkz: franco)
    (bkz: abraham lincoln)
    (bkz: hz muhammed)
    2 ...
  18. 32.
  19. ilyas başsoy'un birgün gazetesindeki 27 nisan 2009 tarihli yazısından alıntıdır:

    1)Bundan önceki tüm örgütler, topluluklar ve gruplardan sıyrılacaksın. Özellikle devrimcilikten vazgeçip sadece kinleri ve hırslarıyla ve artık solmuş olan solculuklarıyla bitkisel hayat yaşayan eski solculardan vebalı gibi kaçacaksın. Çünkü bu insanların bir çoğu gerçekten de vebalıdır. Tüm kinleri, tüm hırsları, tüm hikayeleri kendilerine kalsın. Eğer bir devrimci olacaksan ilk devireceğin şey onlar olmak zorunda.
    2)Terbiyesiz bir solcudansa, saygılı bir dindar veya milliyetçi (Türk veya Kürt) genç bin kere yeğdir. Arkadaşlarını seçerken ağızlarından çıkan laflara değil gözlerinden gelen ışığa bak.
    3)Saygılı olmak uzlaşmak değildir. iyi olduğuna inandığın bir insan sana faşizmi övebilir. Faşizme elbette kulak asma ama ona yine de saygılı ol ve yarattığın bu saygı ortamında tartışmanı yap. Söylemleri kır ama kalpleri kırma. Çünkü kalpleri bir kez kırarsan başka kıracak hiçbir şey bulamayabilirsin.
    4)Polis teşkilatı ile polisi bir tutma. Polis düşmanı olma. Polis toplumun en sömürülen, en horlanan, en ezilen gruplarından biridir. Polisler berbat suçlar işleyen tehlikeli insanlarla, hayatlarını riske atarak mücadele ederler. Kritik anlarda her zaman doğru kararı veremezler. (Sistemli ve bilinçli yapılan fenalıklardan bahsetmiyorum. O işleri yapanlar zaten hep geridedir.) Ayrıca solculara karşı katıksız bir nefret eğitiminden geçmişlerdir. Tıpkı senin onlardan katıksız nefret etmek üzere eğitilmen gibi. Belki de bu bir oyundur. Belki de dayak atan da, yiyen de bu oyundaki piyonlardır. Belki de siz kardeşsiniz. Bir düşün bunu. iyi düşün.
    5)iyi ol. Çevrene iyilik saç, yardım et, üniversitede eski kitaplar dağıt, evini herkese aç. Arkadaşın arkadaşa yapacağı en kötü şeylerden biri "ima"da bulunmaktır. Kimseye 'ima' etme. Derdini düz cümleler kurarak söyle. Eleştirilerini kavga anında değil, tatlı tatlı otururken nazik bir şekilde getir.
    6)Kavgada galip gelmek için 'kitaplar ezberleyen' insanlar olacaktır. Ne yumruğunu, ne sözcükleri birini dövmek için kullanma. Hayatın kendisi politikadır ama politika hayat değildir.
    7)En büyük ahlaksızlık insanları sömürmektir. insanları hiçbir şekilde sömürme.
    8)Dindarlara ve milliyetçilere gösterdiğin anlayışı solcu kardeşlerinden esirgeme. En akıllı ve en bilgili olanlar genellikle onlardır. Solculuk yetimlik gibidir. Kimseye sığınmadan sesini çıkartabilene hep saygılı ol.
    9)Bilmediğin konuda tartışma. Tartışırken çok konuşma ve dinlemesini (gerçekten dinlemesini!) bil. Bir aptal olmamak için bol bol oku ve çok daha bol düşün.
    10)'Eylem' illa ki, yürüyüş yapmak, bildiri dağıtmak olmayabilir. Bazen sadece 'var olmak' bile bir eylemdir. Fowles'in sorusuyla; "Eylemin sana ve fikirlerine katkıda bulunuyor mu?" Cevabın hayırsa o eylemi yapma veya eyleme katılma.
    11)Annesini, babasını ikna edemeyen hiç kimseyi ikna edemez. Hayatını fütursuzca risklere atar, okulunda başarısız olurken, anneni babanı aklına getir.
    12)Sen bir sosyalistsin. En bulunmaz kumaşsın. Ne kendini yok etmeye hakkın var, ne de çevreni. Mantıksız bir şeyi yapmak, mantıklı bir şeyi yapmamak zorunda değilsin. Çekip gitmek dahil, her şey, her zaman senin elinde olmalı.
    13)Güç ve hak bedenlerin kiracısıdır. Güçlünün değil haklının yanında olmak, bu nedenle çok zordur... Dün haklı ve güçsüz olan, bugün güçlü ve haksız hale gelmiş olabilir. Diyalektiği sadece Marx'ta değil, Yunus Emre'de de aramasını bil.
    14)Tartışmalar ve gerilimler yüreğini sertleştirir. Bundan hep kaçın. Müminler günde 100 defa şu sözü söylüyor "Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla"... Esirgemek ve bağışlamak seni yüceltir. Yüreğini kinlerle değil, sevgiyle besle. Ne affetmekten kork, ne yeniden başlamaktan, ne de aşık olmaktan.
    15)En yalnız hissettiğin anda bile seni izleyen ve analiz eden sayısız göz vardır. Farklı görülebilir, eleştirilebilir, lanetlenebilirsin. Bu durumda şunu düşün: Doğru yolda mıyım? Eğer doğru yoldaysan bunların önemi yoktur. Çünkü bir gün seni izleyen 'bir başka'ları dile gelir ve doğru olan herkesle aynı yolda buluşursun.
    3 ...
  20. 33.
  21. başkasına atılan tokadı kendi yüzünde hissedendir.
    1 ...
  22. 34.
  23. mevcut düzene karşı olan ve bu düzeni değiştirmeye çalışan kişidir. en yüzeysel ve gerçekci yaklaşıma göre, onu iyi yada kötü, gerekli yada gereksiz yapan, mevcut düzenden hoşnut olan kişi sayısının ortalamasıdır.
    0 ...
  24. 35.
  25. "devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. yürüyüşün farklı olur. bakkala, manava başka türlü davranırsın. bunun için sana kimse puan yazmaz tabii ama anlarlar.orada birisi farklı yürüyordur."
    (bkz: kazım koyuncu)
    4 ...
  26. 36.
  27. 1924 anayasasının 2. maddesinde özellikle vurgulanan nitelik. Özellikle vurgulanan diyorum çünkü bildiğiniz gibi türkçe cümlelerin vurgusu sonda olur. sözünü ettiğim 2. maddede devrimcilik en sonda yüklem olarak yer alır. 1924'ten sonra yapılan anayasalarda ise esamesi okunmaz. Düşünüyorum da belki de bu yüzden bütün büyük devrimler Atatürk zamanında yapılmış. Ve bize kanunların verdiği devrimlerle ilgili tek yetki Atatürk Devrimlerini korumak olmuş. Oysa devrim, koruma,kollamak, muhafaza etmek değil; üzerine yeni şeyler koymak değil midir?
    --spoiler--
    Madde 2- Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi Laik ve Devrimcidir. Devlet dili Türkçedir. Başkent Ankara'dır.
    --spoiler--
    edit: devrimcilik hususu 1940'lı yıllarda gelmiş. Ama dediğim değişmiyor tabii ki.
    0 ...
  28. 37.
  29. devrimci; yıkımcı, vandal, ayakta durana hazımsız olandır.
    0 ...
  30. 38.
  31. ideolojisini aşka taşındığında daha bir güzel oluyor.
    0 ...
  32. 39.
  33. &feature=related
    0 ...
  34. 40.
  35. 41.
  36. 42.
  37. devrimci kapitalizme boyun eğmeyen. kendini, yoldaşlarını ve insanını korumaya savunmaya çalışandır.devrimci baş koyduğu yoldan geri dönmeyen yolun sonunda ölüm olsa da inadına gidendir.
    (bkz: devrimci DENiZ YUSUF HÜSEYiN gibi ölümden korkmayandır.)
    1 ...
  38. 43.
  39. Bazı Liseli gençlerin özellikle çevremdekilerin - bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların - kendilerine verdikleri ünvan.
    1 ...
  40. 44.
  41. Che' dir, deniz gezmiş' tir, Mustafa Kemal Atatürk' tür.
    0 ...
  42. 45.
  43. özünde "düzeni hızlı bir şekilde değiştirmeye çalışan kimseler" anlamına gelen fakat özellikle ülkemizde içi boşaltılmış bir kelime.

    mesela ülkemizde ayağındaki conversele solcu olduğunu sanan gençler kendilerini devrimci olarak tanımlar. oysa düzeni değiştirmek için hiçbir girişimleri yoktur. düzen karşıtı tek şeyleri, ezberledikleri ve doğaçlama yaparken savunmaktan aciz oldukları hayat görüşleridir.

    ülkemizden son dönemlerde çıkmış en büyük devrimci için (bkz: kazım koyuncu).

    peki kazım koyuncu ne yapmıştır düzeni değiştirmek için? kazım koyuncu bana göre 1980 sonrası dönemdeki en büyük devrimi gerçekleştirmiştir ülkemizde. doğu karadeniz dışında sadece küçük bir kesimin varlığından haberi olan, hatta doğu karadeniz'de lazlar tarafından dahi yavaş yavaş unutulmaya başlayan lazca'yı ve laz kültürünü tüm Türkiye'ye tanıtmıştır. lazca şarkılar bestelemiştir.

    bugün bu ülkede lazca kursları kurulmaya başlandıysa ve lazca 2 nesil sonra ölmüş diller arasına katılmayacaksa, bunu kazım koyuncu'ya borçluyuz.

    "tek devlet, tek dil" faşizmine karşı "tek devlet, çok dil" felsefesini benimsemiş, "ben laz'ım. ama ben türk'üm de, kürtüm de" diyebilmiştir. diyarbakır konserinde "denizin çocuklarından dağın çocuklarına selam getirdim" diyebilmiştir.

    rahat uyu denizin hırçın çocuğu. bir gün mutlaka tüm sınırlar kalkacak, tüm kültürler kardeşçe iç içe yaşayacak.

    "ben bir sanatçıyım. ve ben bir laz'ım. ama her şeyden önce ben bir devrimciyim ve bir devrimci olarak öleceğim."
    1 ...
  44. 46.
  45. adnan menderes'tir, tayyip erdoğan'dır.
    0 ...
  46. 47.
  47. solak olanlar anarşik, terörist, vatan haini diye bilinirken, sağ cenahta olanlar gerici ve şeriatçı diye yaftalanır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük