devrim şehidi neyin nesi ? bir defa felsefi postulasını madde ve materyal üzerine kuran bir dünyevi düşünce sistemine nasıl olurda getirir şehid tanımını sokarsınız ? tabii hep bu topraklara has otantik sapmalar bunlar. bize özel devrimci yorumlar. dhkp kalkar ölülerinin ardından şehit nitelemesi yapar, bir başka grup kalkar komik komik cenaze merasimleri düzenler.
şehit terimi islami cihad uğruna ölenleri nitelemekte kullanılan yine dini ve islami bir kavramdır. islama sayıp , sövüp ardından ondan aparrtığınız tabirlerle insanların ruhunu cezbetmekse çok kahpece bir davranıştır. sizin öğretilerinizin psikolojik tarafı yok mu ki islam'dan kavram apartıyorsunuz ?
işin komik tarafı çepçük ağazlı , gazlanmış, yandan yemiş yurdum geleneksel motto ve slogan edebiyatçısı pre - komunal [ kahve ve kantin köşesi komunalleri] ve sosyalistlerinin islam'ın vaad ettiği öte dünya kavramı [ ki buna şehitlikte dahil ] ve diğer inanışların bireylerin dünyayı düzeltmesine engel olup, zihinlere kilit vurduğunu her fırsatta dile getirirken , dini yerden yere vururlarken, kendileri işine gelince şehitlik gibi bir kavramın kendilerinden taraftaki kulbundan tutmasını nasıl da biliyorlar. ulan sosyalistte olsan, komunistte olsan şark kurnazısın işte !
reha çamuroğlu: "alevilikle komunizm bir arada olmaz, biri mistiktir, diğeri maddeci" demişti de birileri dudak bükmüştü. işte şehitlikle devrimciliği sentezlersen aha sana böyle spastik, raşitik fikirler çıkar.
kısaca özetlemek gerekirse: devrim şehidi tabiri adam kandırmaktan başka bir boka yaramayan bir tabirdir. tamamen dünyevi bir ideolojide insanların ruhunu inkar edip, ruhuna hitap etmek mümkün olmadığından mütevellit bu topraklara has götten uydurma bir tabirdir.
öyle komik ki: politzer'in felsefenin temel ilkeleri isimli kitabının ön sözünde [ sanırım muzaffer ilhan erdost ya da yine sol yayınevinden birisi çevirmişti ] politzer'in hayatından bahsederken o'nun için bile devrim şehidi diyorlardı ! daşşak geçilecek şey ya, şimdi neyse diyelim .
şehit : Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse
bakın bakalım şehit ne demekmiş, sonra da bi gidin çay koyun. hayır "islam yolunda can vermek" şehitlik derken, kurtuluş savaşını sorsan "o ayrıı" derler bu sefer de.
Bedir'de Umeyr bin ebi Vakkas.
Uhud'da Hamza bin Abdulmuttalib
Medine'de Osman bin Avfan , Ömer ibni Hattab
Kufe'de Ali bin Ebu Talib
Kerbela'da Hüseyn bin Ali bin Ebu Talib
Küfrün ve zulmün hakim olduğu topraklara adalet ve medeniyet getirirken şehit olanlardır. Başka amaç uğruna ölenler sadece ölmüşlerdir. Şehadet sadece islam'a özgü bir terimdir.
bakıyorum da bu kavrama fazlaca safça söylenmiş ama bir o kadar da azgınca saldırılan bir kavrama dönüşmüş. evet, fazlasıyla safça bir kavram. hani bakınca, devrim için ölenlere öyle bir mistik anlam yüklemek onlar için haksızlık oluyor bence. çünkü henüz onların ulaşmak için arzuladığı hedefe varılmış değil, bu nedenle biraz haksızlıkoluyor devrim için ölenlere.
bunun dışında başka bir sorun var. gerici düşüncelerin sahiplerini bir yana bırakıyoruz, onları yeterince eleştirdik zaten. ama asıl sorun yaşanılan küçüklük travmalarıyla oluşan kompleksler. şöyle ya da böyle bir amaç uğruğuna ölenler açıkçası kendi cesaretlerini göstermiştir. eskinin pörsümüş kalantorlarından oluşan nefretin ve öfkenin yansıması ancak duygusal bir masturbasyon oluyor. yani ancak düşüncelerde bir tatmin oluşturuyor ama saygı duyulması gereken bir tatmin mi? hayır, karşı çıkılmak bir yana kesinlikle aşağılanması gerekiyor. hem de kendilerinin yaptığı gibi, en adi tarzda.
öyle ya da böyle ölmüşlerdir. kendilerini sonuna kadar destekleyen ve devam ettirmek için elimden geldiğince çalışan biriyim. evet, dediğim gibi fazla safça bir kavram devrim şehidi kavramı. ama en azından saygı duyulması gerekir ölenler. çünkü ölenler geriye kalanlar gibi bugünün kalantoru olmayacak cesarette kimselerdi. tabi aklın ve yüreğin bu bilgiyi alırsa.
içeriğindeki "daha güzel yarınlar için" kaidesini anlayamadığım olgudur. hayır yok herkeslerde bir "daha iyi yarınlar için öldüler!" demagojisi görmekteyim de. bugün "vatan kurtarcam" diyen adama da sorsanız, gazetecileri vuranlara da sorsanız "daha iyi bir türkiye daha iyi yarınlar gelecek çiçek böcük" diyecektirler. kime göre neye göre nasıl daha iyi bir gelecek? işte, at gözlüğü sadece mukaddesatçı tayfaya ait bir aparat değil bu ülkede...
şimdi sen öldükten sonraki güzelliğindesin,
sırtın denizi yalayan gemi ipleri gibi,
ben doğduğum günkü kadarım,
sense bir ölüm sonrası güzelliğinde,
basarak geçeceğiz yeniden,
yeniden yeniden yeniden,
daha öfkeli...
yenikken bıraktığımız ayak izlerine
şimdi herşey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi,
şimdi herşey yeniden....
şehitlik mertebesini sadece savaşarak ve ya teröriste karşı mücadele veren ve bu yolda ölen* kişiler kapsamaz.
şehitlik demek , daha iyi yarınlar icin , daha güzel günler icin ve bu günlere inandigi icin ölene binlerce insana verilen sıfattır..
bazı entrylere bakarsak,
özellikle (#2434822) , bu tanıma göre , cumhuriyet sehitleri * kubilay yüzbasi sehit degildir.
ozaman , koreye giden askerler de sehit degildir. neden derseniz bize karşı bi tehlike olmamasina ragmen askerlerimiz orada savaşmıştır..
ek olarak ; devrim sehitlerini sadece deniz gezmis , cihan alptekin gibi 68 kusaginin liderleri degildir.. kemalist devrim de cumhuriyetin ilanı vs. de ölen askerler de devrim şehididir.
şehitlik ; Allah yolunda cihad ederken , ya da buna eş sayılabilecek bir durum içerisindeyken (görev başında ölen mümin mesela) vefat eden insanların yükseldiği mertebedir. Hal böyleyken siyonist ya da emperyalist güçlerin oyuncağı olup sözde devrimcilik yaptığını zanneden üç beş zavallının şehit olabilmesi mümkün değildir. Olsa olsa onlara şey denir...
yanında devrim gazisi kavramını bekliyoruz. yahu materyalist, ahirete inanmayan bir felsefenin savunucularının davaları uğruna ölmeleriyle, allah ın öldükten sonraki mükafat vaadine inanarak savaşıp ölenlerin aralarında evren kadar fark var.
ahirete, öldükten sonraki hayata inanan bir insan için davası uğruna ölmek gayet mantıklıdır. çünkü ölüm onun için bir yok oluş değildir. bu şekilde ölmenin mükafatını ahirette alacaktır. allah kıyamet günü, hafızasında tuttuğu bilincini tekrar yeniden yaratılmış bedenine verecek ve onu cennetine alacaktır.
ama öldükten sonraki yaşama inanmayan bir insan için hayatını bir ideoloji için feda etmek ahmaklıktır. çünkü o hayattaysa ideoloji olmasa da, o yok olduğunda ideolojinin hakim olup olmayacağı belirsiz ve kaldı ki ölüp azot çevrimine karışmaya başlamış, atomları dağılmaya devam eden bir ceset için bunun bir anlamı yok. böyle bir ölümün neresi kutsanabilir? bu devrim şehidi hikayesi devrimcilerin afyonu değil de nedir? ahirete inanmayan bir insan için ancak kendisi ve sevdiklerinin hayatını tehlikeye düşürecek ihtimallerin bertarafı için hayatı tehlikeye atmak rasyonel olabilir.
evet deniz gezmiş ve arkadaşları devrim şehididir. ve ölümsüzdürler. ama bugün bu sloganı atanların çoğu bu sloganı atarken deniz gezmiş'i sinan cemgil'i anmamaktadırlar. yaptıkları şey pkk sempatizanı veya militanlarını yüceltmektir. bu tür sloganların atıldığı yerlerde deniz gezmiş, sinan cemgil ismi kullanılır. iğrenç bir sekilde ''kullanılır'' hem de.
bu gerizekalıların yaptıkları serefsizliğin ceremesini deniz gezmiş gibi vatanseverlerin tarihsel kişilikleri çeker. çünkü bazı cahiller deniz gezmiş fotoğrafı taşıyan her pkk sempatizanı gördüklerinde deniz gezmiş'e sinan cemgil'e küfretmeye başlarlar.hadi onlar salaktır, cahildir. peki o fotoğrafları ve isimleri iğrenç amaçları için kullananlar nedir???
ismail türüt gibilerinin el üstünde tutulduğu ( hatta hakettiği değeri veren entryler girildiğinde silindiği!), sıradan bir vatandaşın bile militarizmle kuşatıldığı, çeyrek yüzyıldır hala darbenin hesabının sorulmadığı bir ülkede mücadeleleri yüzünden her türlü işkence görmüş ,ısrarla, inatla ve gururla adlarının zikredilmesi gereken önderlerdir. ayrıca dinde şehitlik mertebesi insanları kutsar oysa devrimciler kişileri değil mücadelelerini "kutsar". çünki sürecek ve ilerleyecek olan mücadeledir bedenler doğaya karışır sadece. bazı kavramlar oluştukları zeminden çıkıp daha geniş ve toplumsal bir zemine otururlar. eğer aksi bir durum olsaydı ıraka göndermek istediğiniz askerler öldüklerinde "şehit" deme cesaretini kendinizde göremeyecektiniz.