bugün

duygusal tanım : yüzyıllar boyu uğruna akıtılan kanlarla yoğrulmuş topraklarda kurulmuş, bekası için halen can verilmekte olan türkiye cumhuriyeti devleti'ne devletim diyenleri kendimden ayırmam anlamına gelen cümle.

teknik tanım : türkiye toprakları üzerinde var olan egemenlik anlayışı ve hukukunu yöneten siyasi iktidara biat eden vatandaşları kendimden ayırman anlamına gelen cümle.

aptallar için tanım : derdi bölücülük olmayıp kardeş kardeş geçinmek isteyenlerle bir problemimiz yok.

--spoiler--

halkıma halkım diyen benim kardeşimdir

--spoiler--

çok kabul edilebilir bir kıvırma aslında bu. şöyle uzaktan bakınca vay be diyor insan ve o ana kadar söylediklerinden utanası geliyor. yanlış anlamış olabileceğini ihtimaller içine koyuvermek üzere iken dikkatlice baktığınızda, aslında devlet kavramının ıska geçildiğini farkediyorsunuz. hali hazırda dtp'nin yaptığı gibi.

şu coğrafya'da yüzyıllar boyu en çok ezilenler hor görülenler aslında hep türkler olmamış mı? geri kalanlar her zaman azınlık hakları ayağına hep sütün kaymaklı yerinden yememiş mi? ermeni'si rum'u arap'ı kürt'ü hep devletin ihsanına nail olmamış mı?

doğudaki halk gelsin benim köyümü görsün, hastanemi görsün. acımazsa şerefsizim.

hal böyle iken devletimiz sağolsun diyebiliyorlar yine de. peki bunu bu başlıkta neden göremiyoruz. onca kıvırmaca, kelime oyunu niye? niye ben polise taş attğı için dayak yiyen çocuğa üzülemiyorsam, aynı sebepten.

ağalık, beyzadelik varsa ağalar, beyler, beyzadeler cibilliyetlerinden ötürü, türklüklerinden ötürü değil paraları sebebiyle (hepimizin) tepemizdeler.
(bkz: bana baba diyen oğlumdur)
tanım: oy kardeşliği.

(bkz: iktidara biat etmek)

yapılan tanımlar arasında, aptallar için yapılan tanım aralarında en akıllısı ve içteni.
(bkz: müdür müdür müdür)
totaliterizm'i düşündüren argümandır. düşündüren dedirten.

halkın, 'devletim, devlitimiz' gibi söylemleri kullandığı ve otoriteye itaatin yüksek olduğu ülkelerde duyulabilecek bir söylemdir. karşı argüman ise halkın devlet için değil, devletin halka hizmet için olduğu düşüncesi olabilir.

otoriteye itaatin zararları hakkında bkz: erich fromm itaatsizlik üzerine kitabı.

kitaptan kısa cümleler:

itaatsizlik isyan değil uyumdan vazgeçmektir ve uygarlık itaatsizlikle başlar,
- Korkuya, nefrete, hırsa,
- Bize sürekli yeni ihtiyaçlar dayatan ve neyi beğenmemiz gerektiğini empoze eden sisteme,
- Otomatikleşmeye,
- Yaşlılığı süper tüketicilik konumuna getirmeye,
- Telkinlere ve kamuoyuna,
- Savunduğumuz şeyleri sevmek yerine karşısında olduğumuz şeylerden nefret etmeye,
- insanların eğerlenmişliğine ve nesnelerin eğerin üzerinde olmasına,
- Bireysellik yerine aynılığı koymaya,
- Savaş çığlıklarına,
- Bunca varlık içinde gitmeyen gönül darlığına,
- Yaşama sevincinin yerine 'Yaşasın Ölüm!' sloganını koyanlara
itaatsizlik!
''kardeşim'' dediklerimiz ısrarla ajitasyon telinden namelerle beste yapmaya çalışıyorlar. elbetteki türkiye cumhuriyeti'ne devletim demeyenler, anayasa ve kanunlarına uymamak için arka kapılar arayanlar aslında başlıktaki cümlenin hedeflediği kitlenin dışında kalırlar.

öncelikle belirtelim ki -bu ve benzeri tüm başlıklarda da özellikle irdelediğim gibi- bu '''''aforizma'''''' polisten dayak yiyen çocuktan yola çıkılarak oluşturuldu. hala özellikle başlık sahibinin bu konu üzerinden kendisine bölücü dendiğini düşünmesi, bu cümleden çıkarılması mümkün olmayan bir anekdottur.

tanımlara gelince;

''Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir.''

aslında hepsi de devletin leteratürde üzerinde en çok konsensus sağlanmış bu tanımınının varyasyonları. mezkur devlet tanımlarını kabul etmeyenlere sözüm yok. zira siyasal görüşlerin farklılığına göre devlet tanımları da şekil değiştirebilmektedir. biat etme konusundaki eleştirilere de katılıyorum. aslında genel bir örgütlenmeden bahsetmem gerekirken altlık-üstlük ilişkisi yaratabilecek şekilde biat kelimesine yer vermem hatalı olmuştur.

ancak,

siyasi iktidar kelimesini akp hükümeti olarak anlamaya çalışmak işin suyunu çıkarmaktır. işte burda bahsi geçen siyasi iktidar, otoritedir, devlet otoritesidir, devletin kendisidir. bu devletin yönetim şeklini, kanunlarını, anayasasını, ya da en azından uygulanışını beğenmeyebiliriz. ama bunu devletin varlığına karşı bir koz olarak kullanmak hiç şüphe bırakmayacak şekilde bölücülüktür, yıkıcılıktır, anayasal suçtur. yine buna ek olarak, defalarca izah etmeye çalışmama rağmen hala kürt nüfusa karşı kimliklerinden dolayı bir suç isnadında bulunduğumu iddia etmek ise sözlüğün okurlarını aptal yerine koymaktır.

gelelim azınlıklar ve asli unsurlar mevzuuna;

dikkat edilirse azınlık diye bahsederken geçmişi,osmanlı'yı referans gösterdim. halihazırda ne kürtlere ne de diğer vatandaşlarımıza (tc. devleti ve uluslararası anlaşmalar ne derlerse desinler) ben azınlık demiyorum. zira hiçbir vatandaşımız iddia edemez ki kimliğinden dolayı devlet kendisini benden farklı yere koyuyor. bunu iddia eden hiyanet içindedir. bakın şu ana kadar kimseye bölücü demedim ama işte şimdi söylüyorum.

benim meclisimde her türlü etnik kökenden (kürt,ermeni, rum, türk) vekiller varsa, ben (ağa bey olarak değil, oy sahibi olarak) bu devlete başbakan seçerken (anayasa gereği) türkiye vatandaşı olmasını yeterli görüyorsam, benim memurlarımın yarısına yakını kürtse, benim alt komşum ermeni, karşı komşum kürtse, kısacası her konuda fırsat eşitliği varsa ben eziliyorum diyen yalan söyler. azınlıktan bahseden yalan söyler.

sonuç olarak ne şecaatte bulunduk, ne (olmayan) sirkatimizi kaçırdık ağzımızdan. herşeyi dosdoğru anlatmaya çalıştık anlamak isteyenlere lakin insan bildiğini zannettiği bir şeyi asla öğrenemez.
abime abim diyen abim değildir. aşkıma aşkım diyeni bilahare döverim *

bir söz bir aforizma. devlet kutsalcığının tavan yaptığı , ağzımızdan mütemadiyyen, ankara ankara güzel ankaraaaaaa seni görmek ister her bahtı kara, şarkısının çıktığı bir ortamnda garipsenmemesi gereken bir söz.

devlet dediğimiz organizmanın bizzat babamız olmaya niyetlendiği bu niyetinin kabul edildiğinin itirafı ayrıca. devlet evimizin hizmetçisi olacakken bize hizmetçi kıyafetini giydirip fantezilerine figüran yapmak istediğinde , amele pazarların da *sokratese rahmet okutan güzel insanımız, devletten yana olup , kıpraşma demez mi nuri alço bile aksakallı dede gibi geliyor gözüme.

bu memlkette herkes her göreve gelebiliyor hainlik yapmayın lan denilmiyor mu canım sözlük okuyucuları kussam sözlük batar diye korkuyorum.