1949 yılında,"devlet tiyatro ve operası" adıyla kurulmuştur. konservatuvarın kurulduğu 1936 yılından 1947 yılına kadar, tiyatro bölümünü alman tiyatro sanatçı ve yöneticisi carl ebert yönetmişti.
ankara devlet tiyatrosu'nun ardından 1956-57 sezonunda bölge tiyatroları kurulması, devlet tiyatrosu'nun bütün yurda yayılması istenmiş, ilk adımlar atılmıştır. adana ile izmir belediye tiyatrolarının devlet tiyatrosu genel müdürlüğü'ne bağlanmasından sonra bursa'da ahmet vefik paşa tiyatrosu açıldı. böylece devlet tiyatrosu'nun çalışmaları yedi sahneye yayılmış oldu. ayrıca, zaman zaman istanbul'da da tiyatro ile opera temsilleri veriliyordu. 1960-61 sezonunda ankara'daki dört tiyatroya yeni sahne adı altında beşinci bir tiyatro daha katıldı. devlet tiyatrosu'nu 1958'den sonra kendi içinden yetişmiş bir sanatçı, cüneyt gökçer yönetmeye başladı. siyasal çalkantılar içinde, bu tiyatronun yönetiminde de zaman zaman değişiklikler görülmeye başlandı. istanbul şehir tiyatroları'nda muhsin ertuğrul'un gidip gelmelerine olduğu gibi, devlet tiyatrosu'nda da cüneyt gökçer'in gidip gelmelerine alışıldı.
bir ara istanbul'daki venüs sineması'nı kiralayarak, daha sonra da kültür bakanlığı'na bağlı olan atatürk kültür merkezi'ne yerleşerek, devlet tiyatrosu, sanat etkinlikleri açısından en canlı olan, en büyük kentimizde de sürekli oynama olanağına kavuştu.
online satılan biletlerin genellikle tiyatro girişinde "sistemlerimizde arıza var" mazeretiyle verilemeyip, elinde bilet olan insanlar oturtulduktan sonra boş kalan yerlere oturtulmamızla sonuçlandıran tiyatro örgütlenmesi. bu söylediğim aziz nesin sahnesinde bir hafta arayla iki kere başıma geldi. zaten başka oyunda izlemedim. tiyatro seyircisini yıllardır tiyatrolara çağırıp tam başarmışken bu tip aksaklıklarla bezdirebilme olasılıkları da çok yüksek.
Çok güzel oyunculuklar ve çok güzel dekorlarıyla bir oyun kötü olsa bile seyrettirmeyi başardığından takdir edilesi kurum. eski ve mesaj kaygılı oyunlarını, mesajı bulmayı izleyiciye bırakan daha modern oyunlarla değiştirmeleri kurumun başarılarını pekiştirecektir.
Buram buram resmi ideoloji kokan oyunlarında bir türlü net bi mesaj vermeyip alttan alttan göndermeler yapan müzikleriyle eğlendiren ilginç organizasyon..
Modern oyun sergilememekte ısrar eden kurum. Mesaj vereceğiz gelin diye çağırıp 1970 - 80'lerde kalmış yazarların oyunlarını yine kafası aynı dönemde kalmış yönetmenlerle sahneye koyar. Açlık kötüdür, tokluk iyidir, işkence kötüdür, kapitalizm kakadır mesajlarına doymadıysanız herhangi bir DT oyununa gidip bu mesajlardan bolca alabilrisiniz.
27 mart dünya tiyatrolar gününe özel; ankara, istanbul, bursa, diyarbakır, erzurum, konya gibi illerde ücretsiz oyun izleme olanağı varmış(bütün oyunlara olmayabilir bakmak lazım). biletler yarın satışa çıkar. haber de şurada:
"muhalif olamıyoruz, hükümet engelliyor" denilen tiyatrolardır. lan adı istinde "devlet" tiyatrosu. memursun lan memur, ne muhalefeti? ben şimdi gib'de çalışıyorum, ne diyecem müdüre? "ne vergisi lan, bu bir sömürü düzenidir, yok vergi toplamak filan" mı?
özelleşsin, istediğin zaman muhalifçilik oyna. muhalefet adı altında kemalist düzenin şakşakçılığını yap, düzene tap. kimin umurunda. ama benim vergimi maaş olarak alıp, dizilerde boy gösterip cebi doldurmak, yaptığı yapımlarla halkı aşağılamak yok. siktirin gidin şimdi.
garabettir. bir başka garabet için (bkz: devlet sanatçısı)
oyununu izleyen parasını da kendi ödesin, kimse izlemediği oyunun parasını vergileri ile karşılamaya mecbur değildir.