Hayatımda bugün 2.defa devlet hastanesine gitme girisiminde bulundum.
Tek kelimeyle bunu söyleyebilirim doktor beni gün içinde kendisine gelen yaşlı hastalardan sandı hadi bir an önce sıktır git muamelesi çekti ve neredeyse monitörü götüme sokacakti ve cok olumsuz konuştu.
Korka korka soru sordum beni tersledi ve cevap vermedi.
Özel hastanenin canını yiyim bundan sonra kolay kolay devlete gitmem sırf zor durumdayım ve yakınıMDA diye gittim ama değmez adam gibi özele giderim istediğim soruyu sorarım aklımda soru işareti kalmaz ve hayvan muamelesi görmeyiz o zaman.
Hastanelerde dayak olayı gayet Normalmis hastaları cildirtiyolar kimse kimseyi durduk yere dövmez doktorlar hastaya trip atıyor.
Sonradan gelen edit:hastasına trip atan acısı olan insanı sırf tip okudu diye ezmeye çalışan Oruspu çocuklarını dövmek haktır.
Bir haziran ayında Annemi devlet hastanesinde dahiliyeye kontrole götürdüm. Bazı tahlil değerleri yüksek çıktı. Doktor her şey normal deyince ama şu şu degerler normalin üstünde dedim.
it herif sordum diye beni dövecekti neredeyse. "Benden sağlam. daha ne istiyorsunuz." diye bizi başından savdı.
iki ay sonra annem böbrek yetmezliğinden yoğun bakıma kaldırıldı. Az daha ölüyordu. Doktorları "aslında bu durum geliyorum demiştir. Şu şu değerlere bakılsaydı yüksek olduğu görünürdü. Önlem alınırdı." dediler. Bakıldı ve görüldü zaten. Ama gereği yapılmadı.
Ne diyorduk?
Hastanelerde kuyruh yoh.
Ehonomi çoğeyi.
Ozeller de artik devlet gibi kalabalik. Ben pek bi fark göremiyorum. Bazi konularda devlette calisan doktorlar cok daha iyi ama onlarin da ortAmi facia.
Aslına bakarsanız devlet hastaneleri her türlü donanıma ve imkana sahip. Ki bazı durumlarda özel hastaneler bile devlete sevk ediyor. Tam bir teşhis konulması adına. Devletin artıları bu. Gel gelelim eksilerine....
Hasta memnuniyeti sıfır, doktorundan hemşiresini tutun da sekreterinden hasta bakıcısına kadar hepsinin burnu on karış havada tipler.
Soru sorarsınız cevap vermezler, soruyu yineleyince cırlarlar. Hele de sekreterler sanki torpille orda değilmiş, Oxford mezunuymuş gibi egolarından geçilmez.
Doktorlarına gelecek olursak; gören de karşısındaki köyden inmiş ilkokul terk bi insan, türkçesi kıt veya salak da doktorumuz daha fazla küçük duruma düşürmek için binbir çaba sarfediyor.
Keşke bu çabayı hastaları iyileştirmek için harcasalar.
Özel hastane diyorum. Ver parayı misler gibi ilgilensinler.
Hastane değil doktor önemlidir.
iyi bir doktora rastlarsanız nerede olursa olsun iyileşirsiniz Yoksa sürünürsünüz.
Doktora gitmeden önce internette özgeçmişine bakın, bitirdiği okul, aldığı egitimler, tecrübe, hasta Şikayet ve övgüleri önemlidir.
Hastaneye güvenilmez. iş doktorda biter.
Devlet hastanelerinin hizmet kalite hijyen anlamında sıçtığı abesle iştigal. Bir keresinde hiç unutmuyorum sene 2013 falan devlet hastanesinde psikiyatri hekimine gittim. 6 kişiyi aynı anda muayeneye sokup herkesin içinde neyi dert ediyorsun neyin var diye saçma salak sorular sormuştu. Gülümseyip kendimi dışarı attiydim.
devlet hastanesi mi özel hastane mi diye sordu hocamız üniversitenin ilk senesinden son senesine kadar. ilk sene cevap veremediğimiz için takı tasarım sınıfına mı geldim ben diye takılırdı bize. tabi sonra öğrendik bişeyler. anlatayım hatırladığım kadar. devlet hastanede öyle doğum yaptığınız zaman çiçekli çarşaflar, süslü kapılar, "hoşgeldin canberk"ler vs. olmaz. Çünkü bu özel hastanenin cazibesine mahsus bişey. devlet hastenesi sgknın bir kısmını ödemiş olduğu tedavi masraflarını, kullanılan aletleri falan ödeyebilmek için hastadan daha fazla nasıl para alırım politikasıyla kafa yorar. mesela hocamın verdiği bir örneği söyleyeyim. diz protezi takacağımız hasta için sgk %75 oranında bir ödeme yapıyorsa gerisini hastane kendi bütçesinden karşılamak zorunda kalır. Hastane de bu durumda oranı biraz olsun telafi edilebilir duruma düşürmek için hastadan gerekli olmasa da bir işlem yaparak para koparmaya çalışır. özel de de bu böyle ama en azından devlet zorunda kaldığı durumlarda bu stratejiyi uyguluyor. ayrıca özel hastanede doktorun çıkarken odasının ışığını açık bırakmasına kadar rapor tutuluyor. ameliyatlarda ne kadar süre kaldığı, bir günde kaç hasta muayene ettiği, kaç protez taktığı, hastasını kaç gün yatırdığı ve ne kadar sürede taburcu ettiği gibi bir sürü konu rapor halinde tutuluyor ve bu da doktorda bi stres yaratıyor. hastanın yatıyor olması gerekirken doktora yapılan baskı yüzünden hasta taburcu eden doktorlar çok oluyor. daha çok uzunca yazabilirim de yoruldum. hadi bağğğyy
Bazı devlet hastaneleri haricinde bazı devlet hastanelerinde kör olduğuz halde bir şahin kadar görme yetinizin olduğunu savunan hastanelerdir , bazen de soğuk algınlığına lösemi teşhisi konulan hastanelerdir , yine söylüyorum hepsini kast etmiyorum.
(Bkz: çok sağlıklı değiliz yeterince paramız yok)