Bu tür konulara uzun zamandır ilgi duyuyordum fakat yeni yeni araştırıp düşünmeye başladım üzerinde. Dediğim gibi araştırmaya yeni başladığım için fazlaca bilgim veya argümanım yok, her türlü fikre açığım. Kendimi geliştirip daha donanımlı hâle gelince fikirlerimi sağlam bir şekilde savunabilirim ancak.
Düşünceleriniz benim için gerçekten çok değerli, her farklı bakış açısı hazine gibi gözüküyor gözüme.
Determinizme göre özgür irade yanılsamadır. Her şey bilimsel yasalara bağlıdır. Neden-sonuç ilişkisi varsa özgür irade yoktur. Burada özgür iradeden kasıt, tesadüftür.
Kuantum dünyasına ise determinizm sökmez. Determinizm daha çok bir düşünce deneyi iken kuantum dolanıklığı ise çift yarık deneyi ile kanıtlanmıştır. Kuantum fiziği ve kuantum fizikçileri zaten biliniyorlar.
Arthur schopenhauer, insanlar istediğini yapabilirler ama istediğini dileyemezler der özgür irade için..
Özgür mü diyorsun kendine? Sana hükmeden düşünceni duymak isterim! -nietzsche
Bu özgür irade, çok kafa karıştırıcı bir konudur. Bir taraftan determinizm özgür irade yok lan diyor işte derken; bir taraftan ya özgür irade varsa lan diyebilirsiniz.
Bir de özgürlük de zaten bir soyut kavramdır. Haydi çık çıkabilirsen işin içinden...
iki zıt kavram. Gerçekleşen bütün olay veya olguları neden-sonuç ilişkisine bağlayıp özgür iradeye yer vermemek kolaya kaçmak gibi geliyor bana. Determinizm görüşünü savunan ve geçmişte travmatik bir olay yaşamış kişinin, o olayın hayatını ve kişiliğini olumsuz yönde etkilemesine izin vermesi olağandır. Bu da dediğim gibi kolaya kaçmaktır. Geçmişinde yaşadığı o travmatik olayla mücadele edip aşmaya çalışmak yerine olayın kendisini kontrol etmesine izin veriyor.
determinizim ve özgür iradenin beraber olduğuna inanıyorum. her şey etki-tepkilerle bir zincirde meydana gelmiştir ama şimdide gelecek için olasılık barındırır. şu an için zincir yarımdır ama zamanın başı ve sonunda esasen tamdı ve bu bizim için sadece bir inanç/bilinmez unsur olmaktan öte değildir. şimdideki bu olasılıkları sınırsız sayıda dallandıran bir unsurdur bilinç, özgür irade.
laplace'ın şeytanı** gibi geleceği bilemiyorsak kararlarımızda sadece geçmiş tecrübelerimiz etkili ve tercihlerimizle etki edebildiğimiz belirli olasılıklar dahilindeki değişken geleceğimize zemin hazırlıyoruz sadece. bkz. olasılıksız
her şeye anlam yüklememek konusunda katılmıyorum. her şeyin bir anlamının olması gerekiyor ki insan canlısı idrak yeteneğini kullanarak doğruyu ya da yanlışı, iyiyi ya da kötüyü kendi beyin süzgecinde özümseyebilsin. matrix evreninde yaşamıyoruz sonuç olarak.
Kainatın var oluşundan beri süregelen fiziksel kanunların, insanın özgür iradesini hangi yönde etkilediğine bir bakalım önce. Her yeni güne başlarken hedefler amaçlar umutlar hayaller ve sorumluluklar eksenindeki deviniminiz bizi hem aktif hem pasif bir biçimde etkilese de, hayat hayy enerjisi, mematta mumity enerjisiyle çepeçevre kuşatılmış olduğundan mecburen hareket edersiniz. Taa ki piliniz bitene dek. Bu daire sizin yaşam alanınızdır. içinde istediğiniz gibi top çevirmek de elinizde üstelik iyilik ve kötülük, hayır ve şer adına. imkanlarınız nispetinde iş yaparsınız. Kabiliyetleriniz ölçüsünde. Kendi ruhi seciyenize uygun olarak. ilahi düzende mutlaka her varlığın belli bir görevi olduğundan az da olsa karınca misali hareketleriniz ile hayatınızı yaşarsınız. Kainattaki mevcut tüm enerjilerden niyetiniz, ameliniz, istek ve arzunuz, çalışma ve gayretiniz sayesinde nasibiniz olan nimeti elde edersiniz. Bu öyle küçük bir daire de değildir. Çapınıza oranla genişler. Her varlık gibi bir varlık olmanızın sıradanlığını, insani hasletlerle doldurup insan olma serüveninde yolculuk edersiniz şayet bir farkınız olsun istiyorsanız. Farklı olanlar sıradan işler yapmazlar. Sonsuz muş gibi görünse de alem sizi aldatmasın. insanoğlunun bir evveli ve sonu varsa, o insanın hareket edebilme zemini olan dünya ve kainatın da mutlak bir sonu var. Başı olduğu gibi. Başını ve sonunu siz bilmeseniz ve idrak edemeseniz bile. O halde zamana ve zemine takılıp kalmayın. Siz işinize bakın. Asli vazifelerinizin ne olduğunu sorun soruşturun ve öğrenin. Gereği neyse ona göre hareket edin. Süfli arzular girdabı aklınızı örtmesin. Realiteye odaklanın. Realite şu hayatın bir başlangıcı ve sonu var. Kainatın sürekliliği, başının ve sonunun bilinmezliği son insanın yaşamasına olanak sağlamak içindir. Yoksa son demde başa gelen akıl hiç bir işe yaramaz. Onu hayatınızın her anını yaşarken kullanın. Aksi halde bu hayatı yaşamanızın hiçbir manası yok. Külli irade sahibini anlayın ve onun rızası neyse iradenizi o yöne çevirin. Çevirin ki hayatınız hem güzelleşsin hem de ebedi aleme basamak olsun. Nasıl olsa bir gün yönünüzü çevirecek, mecburen farklı başlangıçların son durağı ölüm gelip kapınızı çalacak. Hazır olun.
Sezgisel semptomlarla irdelendiginde muvaffakiyeti mesrulastirilamayan bir takim pragmatist yaklasimlari, modernizasyonunda oldukca gecikmis oldugumuz ilim presedurleri cercevesinde irdelemek gafletine dustugumuz vakit anlayacagimiz uzere paradigmalarin restorasyonlari noktasinda acikca anlasilir olan tek bir realite vardir ki hic bir doktrinle bu sentezlemeyi de-aloke edemezsiniz; determinizm ve ozgurluk birer diluzyondan ibarettir.
Yalniz kizlar eklesin. Ayrica yalniz kizlar eklesin. Kelime cambazi oldugum cok acik.
özgür iradenin varlığı bilimsel olarak ispatlanmamış iken özgür iradeyi, determinizmin sindirip ardından öyle bir şey olamaz deme ihtimalini unutmaman gerekiyor tibb.
bilimsel gerçekler olarak bildiğimiz gerçekler ise yalanlanabilir gerçekler. eğer her şey bir sebep-sonuç içerisinde ise yoruma yer kalmaması gerekir. o halde einstein, newton'ın zamanın mutlak olduğu tezini çürütmemesi gerekirdi. fakat bir aslan bir ceylanı yerse o ceylan bir daha geri gelmez.
özgür iradeyi yok sayarsak bilimi de yok saymış oluruz. bilimsel gerçekler dediğimiz gerçekler mizah ögelerine dönüşmüş olur.
nedenselliğin olduğu bir evrende özgür irade tehlikeye girmez mi ? eğer her şey bir sebebe ve sonuca bağlıysa özgür irade bunun neresindedir ? bu sorular uzun zamandır üzerinde düşündüğüm sorulardı nitekim şunu da düşündüm;
eğer özgür iradenin yokluğundan bahsedebiliyorsam bu özgür irade sayesindedir. nedenselliğin olduğu yerde özgür irade aranamaz çünkü nedenselliğin sebebi zaten özgür iradedir. herhangi bir şeyin bir anlam ifade etmesi gerekiyorsa eğer içerisinde mutlaka özgür irade tabanlı zincirleme reaksiyonların olması gerekiyor.
eğer benim özgür iradem olmasaydı, benim yaptıklarım ile bir bulaşık makinasının yaptığı şeyler farksız olmalıydı. anlamsız olmalıydı. içerisinde herhangi bir mana taşımayan ve ne olduğunu bu illüzyon evrende tam anlamıyla tanımlayamayacağımız şeyler.
ben kimim ? bu sorunun cevabını vermek yıllarımı aldı.