yaşını doldurmamış çocukların bile katledildiği,bir şehrin topyekün bombalandığı katliamın emrini veren mustafa kemaldir.
bunu söylemek bazı sözlü yazarlarınca atatürke dil uzatmak olmakta.enteresan.
türkiye' de dindarların alevilere özellikel de dersimlilere mesafeli olduğu bir gerçek, bunu kimse hasıraltı edemez; kaldı ki haklı gerekçeler de sayılabilir... neyse o ayrı mesele. amma ve lakin dindarların dersimli' lere olan şüpheli yaklaşımı onların katledilmesine susacağı manasına gelmez ki. bilirsiniz ve biliniz ki hz.peygamber haksızlığa karşı susmayı dilsiz şeytanlıka benzetir. cehape iktidarının kendi halkını katlettiği gerçeğini hem de o inanç grubuna en uzak bir kitlenin liderinin dillendirmesi son derece erdemli ve ahlaklı bir davranıştır. zulme rıza zulümdür, başbakan' da yapılan zulmü dillendiriyor, o kadar.
"fitne çıkarmak" deyince aklıma geldi bu eylemin en güncel örneği için hatay dörtyol' daki ülkücü grup ziyadesiyle iyi bir misal, acep neymiş fitnenin dindeki yeri, ehline sormak lazım...
ip ucu vereyim, resmi bütün cem evlerinde asılıdır.
not: elbette hz ali degil, bilemediniz...
not2: cigeri yetmiyor bazılarının, chp vardı diyorda kim sorusu yakıcı gerçek degil mi?
en azından şunu söyleyeyim kendisini sagcı addedenler için, yakma emrini veren belli ama uygulayıcısı bu milletin yıllarca sagcı diye oy verdigi demirel in sag kolu ve maalesef ülkemizin dış politikasının içine yıllarca eden ihsan sabri çaglayangil vardı.
demirel yıllarca sömürdükten sonra milleti, seçilme ümidi kalmayınca yaldızları döküldü ve altındaki vahşi chp kimligi ortaya çıktı.
dersim isyanı savunulamaz, genç cumhuriyetin temellerine konmuş bombadır. Asilerin isteklerinin yerine getirilmesi, isyanın bastırılmaması sözkonusu olamaz.
dersim katliamı savunulamaz, isyan çok daha az kan dökülerek, çocuklar, kadınlar katledilmeden bastırılabilirdi.
tuhaf olan daha 10 yıl önceki eylemlerinden,düşünüşünden "değiştim, değiştik" diyerek sıyrılmaya, bu şekilde daha çok oy almaya niyetlenenler ve taraftarlarının durup durup 80 yıl önceki yanlışları sanki dün olmuş gibi milletin önüne koymalarıdır.
evet, yanlışlar yapılmıştır,o günlerin bakış açısıyla doğru bile görünseler bugün için yanlıştırlar. düzgünce konuşulmaları, tartışılmaları da gerekir ama bu yapılan son derece samimiyetsizçe siyasi silah olarak kullanılmalarıdır bu konuların. Mustafa pehlivanoğlu için dökülen sahte gözyaşları gibi, daha örneklerini de göreceğiz.
bakın bunların ataları demokrat değildi,biz şimdi onlara üzülüp ağlıyoruz demekle demokrat olunmaz, ancak "kendine demokrat" olunur.
demokrasi herkes için olmalıdır, sadece bize demokrasinin eşdeğeri totaliter rejimdir.
ve evet, dersim bombalanırken ülkenin başında chp vardı, atatürk ve inönü vardı. N'olmuş, intikamı kimden alacaksınız, almak niyetindesiniz? ucuz siyasi polemikler bunlar, ağza alınan kavramların, olayların ciddiyetinden çok uzak polemikler hem de. hiç sorgulamadan, kuşkulanmadan bunların peşinden giden saf demokratlar yüzünden bir gün o çokdemokratların olmamızı istediği tek tip adamlardan oluvereceğiz. inanmıyorum ben bu adamların demokratlığına, yarın benim haklarımı savunacaklarından gayetle kuşkuluyum hatta beni buruşturup atıvereceklerine eminim.
birçok kişinin -ilginç şekilde övünerek- söylediği üzere "mustafa kemal" vardı.
başbakan çok isabetli bir soru sormuş. kim demokrat kim değil açığa çıkıyor. bugün demokrasi havarisi gibi ortalarda süzülenler "dersim katliamı"na alkış tutuyor.
"kemalist canilik" bu olsa gerek.
o "modern, aydınlanmacı, çağdaş" görünüm ve söylemlerinin altında tehlikeli birer psikopat yatıyor anlaşılan. "atatürk çok iyi de yaptı, çok iyi güzel yaptı. herkes öldü. oh yeah!" tipi cümlelerin başka izahati yok.
dersim katliamı basit bir "bastırma" operasyonu değildi. açık bir katliamdı. ihsan sabri çağlayangil açık şekilde anlatıyor. diyor ki; "mağaralara iltica etmişlerdi. ordu zehirli gaz kullandı. mağaraların kapısının içinden. bunları fare gibi zehirledi. yediden yetmişe o dersim kürtlerini kestiler. kanlı bir hareket oldu."
başka söze gerek var mı?
hâlâ mı savunuyorsunuz şu oluk oluk masum kanı akan katliamı?
ben değiştim diyerek minareyi süngüsü yaptığı hallerinin geçmişte kaldığını vurgulayan, ama bunun üstüne 80 yıl öncesinin hesabını siyaseten isteyen zorda kalmış bakan başının söylemidir.
yakın zamana kadar dersim alevileri şöyle dinsiz böyle imansız diyenler, hatta kılıçdaroğlu'nu kötülemek için "dersim isyanı ile meşhur tunceli'li" diyerek ananlara nasıl bir dersim aşkı geldi anlamak mümkün değil. fitne çıkaranlara din ne hüküm veriyor acaba da, sen dersim isyanının bastırılmasını kullanıyorsun?
bombalayan uçaklardan birini atatürkün manevi kızı sabiha gökçen kullanmaktaydı. son derece isabetli atışlarla epey insan öldürmüştür kendileri. atatürktende tebrik almıştır.
konu ile alakasız ama aklıma geldi yazıveriyim dedim.
edit: sevgili kemalist arkadaşlar olanı söylüyorum yani tarih kaydetmiş bende hatırlattım niye eksiliyosunuz benmi bombaladım allah allah.
dersim bombalanırken kim vardı diye sormak yerine, ülkenin dört bir yanında karakol, kışla, polis aracı, park, yol, köprü ve bilimum yer bombalanırken ülkenin başında ben vardım demesi gereken zat sözü. ulan ülke elden gidiyor, adamlar bayrak dikecek yer beğeniyor, siz dersime nazire düzmekle meşgulsünüz.
Mustafa kemal vardır ve bugün de Mustafa Kemal'in çocukları gerektiği zaman Türk Devletinin bekaası ve insanlığın yüksek değerleri için Feodal kalıntılarla mücadele etmeye yeminlidir.
o yüzden o zaman bazı insanlar devleti hiçe sayan, baştakileri tehdit eden cümleler söyleyemiyor, "terörist başını muhatap al" gibi abuk subuk isteklerde bulunamıyordu.
neydi o günler be. o zaman büyüktü ülkemiz. böyle ayağa düşmemişti. her önüne gelen küçük düşüremiyordu. herkes haddini biliyordu.
2010 yılı türkiyesinde "zerre" önemi olmayan şey. o günkü chp ile bugünkü chp aynı değil, o günkü dünya bugünkü değil, o günkü halk bugünkü değil. insanların hala 80 yıl öncesinden bugünkü rakiplerinin altını oymaya çalışması sanırım sadece türkiye'ye has bir durum. çık varsa bir alternatifin açıkla tartış, toplumu ikna et, iktidara gel, sonra da uygula. bu kafayla çocuk kavgasından bir adım öteye gidilmez.
dersim de devlet terörü uygulanırken bu ülkenin başında atatürk ve cumhuriyet halk partisi vardı. e peki neyi ima etmeye çalışıyor bu adam, açık açık bunu söylemeye ne diye korkuyorsun. sürekli imalar, sürekli dokundurmalar.
kurtuluş savaşı verilirken de ülkenin başında atatürk vardı.
türkiye halkı 600 yıl inim inim inletilirken, sınır boylarında türklerin kanı akıtlırken, alevi diye ermeni diye binlerce halk kırılırken bu ülkenin başında kim vardı?
kendi en ufak bir eleştiri yapıldığında ''terbiyesizlik etme!'' diye patronu olması gereken halka hademe muamelesi yapan bir yönetici... isyan çıkarılsa ne yapardı acaba?
ben söyleyeyim mi? koşarak türkiye'den malta'ya ulaşan ilk insan olurdu. gerçi, vardı lan sanki öyle biri.
halkın içinde halk ve vatan hainleri olabilir. aslolan onları bastırabilmektir, şakşakçılığını yapmak değil.
şakşakçılığını yaparsanız her sene yüzlerce vatan evladını böyle göz göre göre kaybedersiniz işte.
dersim isyanı bastırıldığında bu ülkenin başında tabii ki asıl sahipleri vardı. çünkü böyle haince ve alçakça eylemleri bastırabilmeye ancak onların kudret ve dirayetleri el verirdi.
aklına geleni söylemekle olmuyor o işler, kendine güveniyorsan buyur o isyanın artıklarını temizle de artık bunca masum vatan evladının selası bir hiç uğruna okunmasın.
