Çoğu zaman sınavlardan bunalan bünyenin yaptığı davranıştır. Her türlü alakasız işi yapmayı deneyerek zaman geçirmeye çalışırsınız. Tabi sonradan gelen pişmanlık ve vicdan azabı da cabası.
önce bölüm 1: masa başına oturulur. bir anda buzdolabındaki dondurma akla gelir. sonra onu yiyim sonra başlarım denir. muhtemelen televizyon karşısında yapılır bu.
bölüm 2: dondurma yenirken bir programa takılınır. bitsin çalışıyım der insan. sonra bir kaç kez lüzumsuzca buzdolabının kapağı açılır boş boş bakılır kapatılır.
bölüm 3: program biter. masa başına oturulur tekrar. kitabın sayfaları fütursuzca çevrilir. sonra susadığını hem de çişinin geldiğini düşünür insan. sonra masa başına dönmeden evde bir turlanır. çıkılır bir sigara içilir falan.
son bölüm: zaten geç olmuştur. artık çalışsam da bir şey anlamam en iyisi biraz daha kitap okuyum denir. sabahlanır bir güzel. kahveler kahveler.
önüne kitap koyup ders çalışıyormuş gibi hissetmek ancak kitabı ters tuttuğunu bile fark etmemektir. o anda gökyüzü daha mavi, en sevmediğin film daha çekici, halı ve tavan daha anlamlı gelir. "ya şunu da yapayım derse başlarım", "tamam bu sefer kesin 15 dk sonra başlıyorum" gibi sonu gelmeyen sözlerde bulunulur.
Öğrencinin vazgeçilmezidir.
Ben her sinav günleri normalde nefret ettiğim arka sokakları 'aaa arka sokaklar en sevdiğiim' der ve izlerim. Maksat ibnelik.