Her üniversitenin ayrı bir eziyete dönüştürdüğü sistem. Ben mezun olduğum üniversiteninkinden *bahsedeyim.
USIS * denilen gudik sistem gece 12'de açılır ve binlerce öğrenci server'a yüklenir. Sistem bunu kaldırmaz ve öğrenciler saatlerce sisteme giremez, sisteme giren şanslı öğrenciler istedikleri hocadan tez alır. Seçmeli derslerde kontenjan konulduğu için istenen değil kontenjanı olan ders seçilir. 150 kişilik bölüme 50 kontenjan açılır.
Sonuç olarak öğrenciler için ders kaydı demek üzülmek, sinirlenmek ve bezmektir.
Zamanı geldiğinde tek bir ders bile seçmeden sistemin bana verdiği kredileri, yine sistemin benim iradem dışında alttan derslerle dolduracağı ve benim çaresizce bu yenilgiyi kabullenip, ders onayı yapacağım işlem.
okulunu uzatan bünyeler için kimi zaman işkenceye dönüşen süreçtir. alttan, üstten karışık alınan derslerin saatleri mutlaka birbirleriyle çakışacak, bünyenin beyni başı, ayarlama yapmak için patlayacaktır. ders kaydı yapılacak gün sabah erken kalkıp kahvaltıdan sonra bir redbull çakmak iyi bir ağrı kesici işlevi görmektedir.
türkiye'nin bilişmle olan uyumsuzluğunun bir göstergesi.
dersleri seçtikten sonra neden birine imzalatmak zorunda kalıyor ki öğrenciler? o dersleri seçtiyse zaten almak istediği için seçmiştir. bir yanlışlık varsa düzeltilir yüzyüze gidip. gerçekten sebepsiz yere öğrencilere geren, hocalar için ise ego tatmini sağlayan bir lanet. kapısını kapatır gider ve sen saatlerce hocanın gelmesini beklersin. ararsın telefonun bakmaz. baksa da bir tavırlar bir hareketler. ulan siz öğrenci olmadınız mı? sizi öğrenciyken çok süründürdüler siz de acısını bizden çıkarıyorsunuz işte...
Eğer okulu uzatmış ve bu yüzden bazı derslerde otomasyon size sorun çıkartıyorsa , tam 3 gün hocalarla ve öğrenci işleriyle saatlerce telefon görüşmesi yaptıran sistem.
yaklaşık 1 ay sonra yine uçak biletlerimizi yakıcak , geri dönüşlerimizi erkene aldıracak , seçmesi bir dert bölüm başkanına imzalatması bir dert olan çileli iş .
dönem başlarında yapılması zorunlu tutulan karın ağrısıdır. geç kalırsan sürüm sürünürsün.. bilerek süründürürler adamı, ordan oraya, bugün git yarın gel..
türkiye'den fransa'ya gelince türkiye'deki danışmanların elini öpeyim dediğim işlemler safhası. türkiye'de olsan, bütün derslerini seçersin, imzalarsın, bu kadar basit. yahu arkadaş, burada her ders için, sınıflara gidiyorsun, hocayı buluyorsun. sana fiş veriyor ve grubunu seçiyorsun, fotoğraf ekliyorsun her ders kaydı için, evet. ulan ne kadar da severler evrak, posta işlerini?!