derse karşı duyulan isteksizlik, güdülenecek birşeyin olmaması, masaya oturduğun an ders çalışmak dışında dünyada her şeyin daha cazip gelme durumu sonunda oluşan şey.
an itibariyle içinde bulunulan durumdur * . kişi ne kadar istese de iki satırdan öte çalışamaz, kafası almaz. çalışmamanın suçluluğu içerisinde boğulacak gibi olur. **
akabinde kendini kötü hissetmemek için saçma sapan şeylerle uğraşma sendromu.
s.c: of anne yaa ders çalışamıyorum. napcam ben yaaa.
anne: üff püff. .
s.c: anne napıyosun yaa?
anne: okuyorum seni kızım.
s.c: anne yaa anne yaaa offf.
gayet doğaldır. dikteye dayalı eğitim ve öğretim insan doğasına aykırıdır. insan merak etmediği birşeyi öğrenmek istemez. ders çalışmak koşulsuz angaryadır.
çalışmak zorundaolduğunu bilmek,zoraki kitabın yada defterin başına oturmak,sınavda neler çıkacağını kısaca akıldan geçirmek,çaydanlığın yandığını farkedip mutfağa koşmak,sonra uyku gelmesi ve yatılması
sonuçları düşünüldüğünde kötü, anı yaşadığınızda ise ense yapmak adına iyi olan bir eylemdir.
birey defalarca masasının başına oturur, meyvelerini çerezlerini alır, ışık istediği yönden gelmektedir , bütün şartar hazırdır ama içinde en ufak bir istek yoktur, işte böyle durumlarda çerezler biter, meyveler yenir , bir de yediklerinden ötürü şişen bünyeye ağırlık bastırır, birkaç saat kestirilir, sınava dinç ama boş bir kafayla girilir.
kitabı açıp okumaya başladığınızda hiçbir şey anlamadığınızı, neyden bahsettiğini bile anlamadığınızı farketmeniz. birçok kez, diliniz bir şeyler okurken, aklınızın olmadık şeylerle ilgilendiğini yakalamanız. (bkz: konsantre olamamak)
eğer ilokulda bu suçu işlerseniz karşılığı önce anne dayağıdır akabinde o sert bakışlı vatan haini öğretmen de döver sizi, sonracıma ortaokulda bu suçun cezası annenizin babaya şikayet etmesi ve babadan karete sporu öğrenmenize varabilen bir vakadır aynı şekilde öğretmeniniz gene döver, lisede ise anne bu sefer 'allah belanı versin bıktım senden' der, öğretmeniniz ise, ' eşşek kadar adam oldun dövsem ben utanırım'der fakat siz gene utanmazsınız, zaten ders çalışmamanın asıl sebebi bu baskılar ve ortamın oluşmamasıdır, çocuklara herşeyi yapmaları için yeterli zaman ayrılırsa onlar ders çalışma ortamını kendileri ayarlamak zorunda kalırlar, ve kapının önüne gelip sürekli 'aaaahhmeeet gel maç var' diyen arkadaş belirli zamanlarda tek kalır belki oda gider ders çalışır .*
her öğrencinin başından gitmeyen durum. hele de bahar gelmişse işiniz bitmiştir. canınız bir gram olsun ders çalışmak istemez. anneniz ikide bir başınıza dikilir ders çalış diye ama bu söz hiç bir zaman dinlenmez.
en büyük vicdan azabının yaşandığı durumdur. ders çalışmanız gerekir ama siz tv, msn ilginizi çeken ne varsa elinizde olmayarak* ona yönelir ders çalışmayı sürekli ertelersiniz.. bu ertelemeden ötürü duyduğunuz vicdan azabı sizi tv karşısında rahat bırakmaz bu yüzden yapılan etkinlikten de zevk alınmaz.. en güzeli ders çalışıp vicdanı rahatlatarak msn e girip tv izlemektir ya da bilmiyorum dışarı çıkıp gezmektir.