der meister

    266.
  1. daha öncede bırakıp gitmişti sözlüğü. iki günde geri geldi. kısaca artiz. ailecenek 70 milyon izliyoruz.
    23 ...
  2. 40.
  3. dincileri de dindarları da sevmeyen, ama modernliği kıç baş açmak zannedenlerden de bir o kadar hazzetmeyen yazar. "biraz göt bacak görelim" diyerek türbanlılara sataşıldığı için savunur türbanlıları, çok sevdiğinden değil. ne yazık ki yanlış anlaşılır söyledikleri, bir öyle bir böyle; kimi gün cihad ediyor kimi gün islam'a saldırıyor diye. amacı marjinal gözükmek falan da değildir, fikirlerini kasmadan paylaşır ve tutarsızlık görmez. hepsi birbirine bağlı, dincileri sevmemek; modern olmayı dine saldırıp kıç baş açmak olarak görenleri sevmemek. ikisi de aynı kapıya çıkıyor.

    bunu da eksilediniz ya, hayata küstüm, ühühü..
    17 ...
  4. 262.
  5. sözlük kariyerine 16 haziran 2009 tarihinde nokta koymuş bulunmakta olan yazardır. (sonra geri döndü ama)

    bu kararında kendisi hakkında girilen hiçbir entrynin etkisi yoktur; sözlükte kimseye karşı kin beslememektedir. kendine özel sebepleri vardır, daha doğrusu kendi sebepleri vardır; özelse de özeldir lakin kendisi bunları açıklayacaktır. tarihin en köklü entrysini okumaya hazır mısın sözlük yazarı? veyahut bu nikle yazan ibibiğin sözlük tarihine gömeceği son entry.

    öncelikle, içtenlikle bütün sözlük yazarlarına bana yaşattıklarından ötürü teşekkür ediyorum. kişisel gelişimim açısından sözlükte bulunmam oldukça faydalıydı; hayatı biraz büyüklerin gözünden gördüm aslında ne bileyim, daha deneyimli, daha donanımlı oldum. "ışığımızla aydınlatacağız geleceği hey" gibi okul marşına çevirmek istemiyorum efendim. evet bildiğiniz gibi 16 yaşındayım ben, uzun süre gizledim fakat kendilerine minnettar olduğum/kalacağım insanlar bana çok samimi davranarak bu samimiyetsizliğimi bozdular. bir yerden sonra gizleyemedim, gizleyemezdim. gerçek halimle, gerçek meister ile dostluklar kurdum. sol frame kardeşim, artı oy yarim, moderasyon anam babam oldu benim. çaylak olduğumda kendileriyle eğlendim, sağolsunlar hiçbir zaman "siktir git birader" demediler, ses etmediler. "çaylak garibim, yazmazsak döner kendini siker" diye düşündüler. az yamuk yapmadılar tabi de, moderasyon çok sevimli adamlardan kurulu aslında ha. kıymetini bilin. yağ çekmiyorum, bu moderasyon beni birkaç saat içinde sözlükten şutlayacak zira. şutlatamazsan şutlatırlar gülüm.

    her neyse. terk-i sözlüğümüzün sebeplerine gelelim.

    bana göre değil hacı. sözlük hakkındaki söylentiler, sözlük yazarlarının kendi aralarındaki fingirdeşmeleri/tartışmaları beni yoruyor, sevmiyorum. sözlüğü entry girip eğlenebileceğim, arkadaşlar edinebileceğim bir yer olarak görmek isterdim. dışardan öyle gördüm lakin 1 yıllık yazarlığın ardından böyle olmadığını fark ettim. 30-35 yaşında kadınlar bana sözlükte buldukları adamlardan, eşleriyle aralarındaki ilişkiden bahsettiler. sokayım sizin dünya anlayışınıza dedim.

    sözlüğe ve şahsıma yapılan saçma saldırılar da yıldırdı beni. sol frame türban mini etek ikilisinden geçilmezken açtığım başlık ayarlara gark oldu. dedim sokayım sizin başarılı entry anlayışınıza. moderasyon ota boka çaylak yaptı, dedim sokayım sizin çaylaklık anlayışınıza. her şeye sokar oldum, dedim sokayım böyle yazara.

    ve bitti.

    "ben seni ölümsüzleştirmek, çerçeveletip duvarıma asmak istiyorum" diyene cevabım hoşt olur. bir adet msn adresim mevcut. internette devamlı takıldığım hiçbir yer yok sözlük haricinde. evet, msn'imi dağıtma görevini şampiyon abim baltali ilah'a veriyorum. sömürün anasını satayım. biz seninle iyiydik mayster, yad edelim eski günleri derseniz, kendisinden isteyebilirsiniz. o bir gariplik sezdiğinde bana soracaktır veya direkt verecektir size. kendisi bu görevle ilgilenmezse de diğer yazarlara yöneleceksiniz mecburen. adım hıdır elimden gelen budur, silik halimle msn verip "beni seviyosunuz dimieaea kaç kişi ekliycek bakim" diyecek halim yok.

    özel teşekkür kısmısı. nickini yanlış yazdıklarımdan varsa eğer, özür diliyorum. sıralamayı kafama göre yaptım, "çok seviyor bu beni" ya da "hiç sevmiyor lan" diye triplenmeyin, zaten benim kimi sevdiğim sizin pipinizde olmayacaktır tahminimce. olmasın.

    ***

    anelia: ulvi amaca hizmet etmesi halinde vatana millete faydalı bir evlat olacaktır lakin yanaşmaya niyeti yok gibi. kendi bilir.
    baltali ilah: dostluğum sözlükte falan sınırlı kalamaz bu insanla, en birincilik madalyasını takacağım insandır. sayısız sohbetimiz, sayısız öğüdü nasihati yol gösterici olmuştur bana, her şeyden önce harika bir arkadaştır. yeri geldiğinde baba olur, kimi zaman abi, gerektiğinde arkadaş. iyi ki varsın.
    saylon muzaffer: yüz yüze görüşemesek de gönderdiğin selamları hiçbir zaman unutmadım, tüm desteğin için teşekkür ederim.
    m m m m m m m m m m m m m: football manager ile ilgili tüm entrylerim sana armağan olsun hacı, senin verdiğin gazla yazdım hepsini. oyunlarla ilgili uzun incelemelerimin hepsini senin beğenine borçluyum, her zaman ayrı bir yerin oldu. gönül isterdi ki daha çok yazabilelim, kaldırmıyor mna kodumun bilgisayarı oyun falan.
    yavuzum backs: run to the hills, then come back from the hills. aslansın kaplansın, iyi adamsın vesselam. amırcık otundan sevgilerle.

    ***

    üşendim, valla yazamıyorum. hadi bay bay. her "yazar" bir gün silik olacaktır değil mi ne de olsa? "yazar".

    1 haziran 2012 günü, 18 olduğumda, belki adam yerine konduğumda tekrar gelebilirim lan; hatta o zaman sana sıkı sıkı sarılırım. hiç bırakmam sözlük.

    benden sana son bakınız olsun.

    (bkz: seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli)

    bluevelve, sen apayrısın hacı; teşekkür bölümünde yer vermedim ama anlayışla karşıla. beyaz kediye selamlar. metin ol, acayip acayip başlıklar açma. kısa tanımlar yap.
    17 ...
  6. 45.
  7. sözlüğün taşaklarına yapışmış bırakmayan yazar.
    9 ...
  8. 229.
  9. benden 13 yaş büyük olduğunu öğrendiğimde popomda pişik oluşmasına neden olmuş sözlük yazarı.

    + agu lan !
    9 ...
  10. 160.
  11. kanımın bir türlü ısınmadığı yazar. yazdıklarını okuyunca ensemdeki tüyler kabarıyor. nasıl itici bir üslup. nasıl etliye sütlüye karışmayan, şirin adam tripleri. herkesin dostu, sözlüğün uslu kedisi. her bulduğu başlığa yazan forum moderatörü kılıklı insan. her başlıkta entrysini görüyorum. evet itiraf ediyorum. kendisi gelip 2 kez nick altıma yazmıştı benim. bir şey dememiştim. umrumda da değildi yani. istenilen şey yazılabilir hakaret etmediğiniz sürece. ama az önce nescafe üçü bir aradaya 4 şeker attığını okuyunca, düşündüğüm her şeyde haklı olduğumu, bir takino parmino ile asla barışık olamayacağını gördüm. bir şeyler karalayasım geldi buraya. sözlük hayatında başarılar diliyorum. ha kimin umrumdaki takino parmino ile barışık olmak... tabii ki kimsenin. canım istedi bu günkü piyango sana vurdu kardeşim.

    edit: hmm, şimdi gördüm. 15 yaşında imiş kendisi. asla geri adım atıp, entrysini silmeyen salak bi ego sahibi olduğum için silmiyorum. bir abi olarak görüyorum kendimi. yaş bilgisini öğrendikten sonra çok da umrumda değil nasıl takıldığı.
    10 ...
  12. 44.
  13. akşama kadar sözlükte takılıp, sözlüğü son kez kapatacak olan yazar. ayrılacaktır sözlükten. sadece sözlükten mi? hayııırrr... "sözlükten ayrılıyorum" diye başlık açıp "sözlükten ayrılacak yazarın muhtemel cümlesi" şeklinde bir entry girerek veda yazımı düzmeyeceğim en azından bazılarının yaptığı gibi. efendi gibi başlığıma yazar giderim, kaç kişi olur onu da bilmem tabi. merak eden olursa, nerde lan bu diye düşünenler bakarsa görürler belki. her neyse, geçelim sebeplerimize, mektubumuza.

    bıraktığım sözlük değil aslında. ayrılışım sözlükten değil; sözlükle bir alıp veremediğim olduğundan değil. yok sözlükle hiçbir derdim, ama bırakayım, bırakmalıyım. şu zamana kadar en kötü anlarımda mutlu etti beni, en mutsuz günümde bilgisayarın başında beynimi uyuşturdu, sevindirdi; rahatlattı beni sözlük, hayatımda hiçbir insanın yapmadığını yaptı, nasıl kızayım, götümü döneyim sözlüğe? ya, değil işte, sözlükle değil derdim. hatta kurtarıcımdı sözlük, sabredebildiysem sebebiydi, sebebimdi.

    ama bıktım, bir yere kadar. aslında ne yazacağımı da bilmiyorum, sayfalarca yazabileceğim şeyler vardı kafamda, ama klavyeyi görünce kayboldu nedense hepsi. hep öyle olur ya zaten. çekinmiyorum yazmaktan, nasılsa son günüm. küfredin, bağırın, çağırın; üzülmeyeceğim, nasılsa en geç yarın sabah bitmiş olacak hepsi, kurtulmuş olacağım. arkamda bıraktıklarım elbette olacak. hayatım güzeldi aslında, ben nankörüm. küçüklüğümde de çok denedim bunu. pısırığın, tipsizin, salağın tekiydim çünkü; yaşama hakkını görmedim kendimde. büyüdüm sonra, ne şekilde, nasıl bilmiyorum. liseye gittim, 30 kişilik sınıfta 10 kişinin benden hoşlandığını duyduğum günler oldu; ya, kodum mu oturtan, zeki, yakışıklı olmuştum. tanrı'nın bir lütfuydu belki, bir süreliğine yaşattı bana bazı güzellikleri. güzel günlerdi. aşık olup salya sümük ağladığım da çoktu, yine düşünmüştüm bunu yapmayı; pencereye çıkıp "atlıyorum lan!" diye bağırdıklarım da olmuştu. ama belki hepsi şakaydı, olmadı; hala buradayım işte. güzeldi, bitti.

    duygu sömürüsü yapayım biraz. kimse bana karşı bir duygu beslemedi çünkü, bari son kez sizden çalayım birşeyler. ya da vazgeçtim, gidişim efendi gibi olsun bari. ne zaman geldim ne zaman gidiyorum ki. belki üzülen olur, üç beş kişi. hatta evet evet, var birileri. bunu asla okumayacak, okuyamayacak olsanız da teşekkür ederim, hayatımın en güzel zamanlarını yaşattınız bana. hiç unutmayacağım sizi, affedin. adlarınızı yazmıyorum, nasılsa bilen biliyor; onlar bilmesin ya da, siz bilmedikten sonra önemi yok, ki sanmıyorum bileceksiniz... bilmeyin, siz de bilmeyin; kimse bilmesin kimden özür dilediğimi, ilk defa kime inandığımı. arkadaşlarımdı lan işte, üç kişi, yiyip içip sıçtığımız insanlar. bizi birleştiren tek şey de evdi galiba, yoksa kimsenin beni düşüneceğine inanmazdım.

    asıl sebebi bu da değil. zaten özür kısmıydı, sebebini falan açıklamadım ki. tıkandı, yol yok; sebep bu kadar basit. 3993943 kişiye aşık olacak kadar adi değilim, bırakırım. denedim, ilkokulda hoşlandığım ilk kızdan beri denedim; 10, 15 sene belki, ama anladım, ben adam olmam. ne içki ne sigara ne uyuşturucu paklar artık, onlardan da vazgeçtim. öleceksem adam gibi ölmeliyim. onu beceremeyeceksem, onu göremeyeceğim bir yerde ölümümü beklemeliyim. evet, onu... görmemeliyim... kimi, hangisini? ya, 6 yıllık bir ilişki; sevgiliye gelin diye hitap eden bir anne. herkesin mutlu bir yuva kurulacak zannetmesi ve şerefsiz oğlun "başkasına aşık oldum, kaptırdım kendimi, ben ne yapayım?" diye kendini savunması. daha fazla lekelenmeden siktirsin gitsin, evet gitmeli; gidiyor.

    ne kadar utansam da sevgilim diye hitap edeyim sana, son kez. sebebi sensin, ama suçlusu değilsin. seni sevmediğimi söyledin hep, ama seni sevmesem bu kadar uğraşıp yorgun düşmezdim. farkında olmasan da hepsi senin içindi. sen de haklısın, "böyle yapacaksan hiç uğraşmasaydın" dediğini duyar gibiyim, ne diyeyim. hak etmedim seni. ama hala başkasıyla olduğunu düşününce tutamıyorum kendimi. az ağlatmadın sen bu adamı. ama haklıydın, kızamam ki. üzerken de haklıydın. beni delirten sendin; dayanma gücümü alıp götüren, tüm hayallerimi yıkan sendin. keşke hiç gelmeseydin. söylemiştim sana, ilk ve sonsun diye; sözümü tutmam gerek, sana yalan söyleyemem. bakıştığım kızları bile saydım sana her gün, aldatmadım; rahatım. ama hissediyorum, ya da daha doğrusu; biliyorum, evet şerefsizim. anlattım sana, aldatmadım güya. bakıştığım kızları... ya, evine bıraktıklarımı, öpüştüklerimi; bugün şunu yaptığımı, yarın şununla buluşacağımı... hepsini sineye çektin, hiç ayrılmadın; benim de hep kabul gören bir bahanem oldu, yaptığım ayıp falan da değildi.

    her neyse, yine de biliyorsun ki seni hiçbir zaman aldatmadım. herşeyimden haberin vardı, aldatırsam affetmeyeceğini söylüyordun; aldatmış olsam giderdin herhalde. ama yok, ben gidiyorum. bu sefer anlatamayacağım kadar ağır, iliklerime kadar hissetmek istemiyorum artık şerefsiz olduğumu. bunları okuyacağını biliyorum; sen okuyacaksın evet. duygulanırsın belki, üzülürsün, dua edersin arkamdan. ya da belki o şerefsiz beceremez ölmeyi der, peşime düşersin bulmak için. belki küfreder kapatırsın, hayatına devam edersin. ama ne olursam olayım, geçerli, yeterli sebeplerim var. bunu bil.

    sözlüğün yaş ortalaması 17'ymiş. eminim bunu okuyan gençler de çıkacaktır, 12-20 yaş aralığında çok insan var sözlükte. adam olun, böyle entryler girmek, koca adam halinizle sümküre sümküre ağlamak zorunda kalmayın. pes etmeyin, gitmek zorunda olmayın. tek dayanağı müzikleri olan basit bir insan olmayın. dayanabileceğiniz bir insan olsun, yardımcınız olsun; kendinizi müzikle, sözlükle mutlu etmek zorunda kalmayın, ruhunuzu besleyecek birşeylere ihtiyacınız var; gidin bulun onu, arayın, bulacaksınız. kendinizi asla geri çekmeyin, akışına bırakın.

    özür diledim, teşekkür de edeyim...

    yazarlar bazında,

    schizo, vilisipidist, ne dedene nene de ne nenene dede de, sandalye, imhotep, tu kaka bana, thug life nigga, ntv muhabiri, bluevelve, alkolik imam, sacriter, minik mavi balina ve daha adını hatırlamadığım belki de onlarca kişi...

    kiminizle tartıştım sadece. kiminiz yardımcı oldunuz, kiminizle muhabbet ettim. bazılarınız görmeyecek bile bunu. bazılarınız "lan beni niye yazdı, kim ki bu?" diyecek. ama iki satır muhabbetim olan insanı yazarım buraya, üç satır muhabbet ettiğim yaratık olmadı çünkü; teşekkür ederim hepinize, ilgilendiğiniz, sözlüğü benim için daha zevkli hale getirdiğiniz için.

    sonracıma,

    bunu okumayacak olsanız da... teşekkür ederim, yanımda olan birkaç kişi, hayatım güzel geçtiyse borçlu olduğum insanlar... artem zhernosek, sergey antipov, igor payusov... adınızı gugıl'da aratırken rastlarsınız belki, okursunuz bir şekilde; aferin aferin, iyiydiniz...

    ilginç bir şekilde... rammstein ve megaherz'e çok teşekkür ederim. hatta en büyük teşekkürü. mutsuz anda terapi, mutlu anda uçuş aracı, boş anda yeni bir heyecan yaratıcı... her zaman yanımda olabildiniz. herhalde en sevdiğim insanlardınız. belki sizi sevdiğim için de bir derece daha artar şerefsizliğim, rus nasıl olur da alman'ı sever, erkek üstelik, sevgili olsa neyse, şarkıcı. süper fantazilerime de araç oldunuz, mesela imzanızı dövme olarak koluma yaptırdım. tekrar gelseydiniz moskova'ya, yine birşeyler imzalatmayı denerdim; ama 2011'e kadar vaktim yok benim. yaptığınız müzik değildi benim için; müzik bende böyle etki yapamazdı asla. ruhumu, kendimi hissettim; müzik ya da şarkı olamaz hiçbiri. apayrı yeriniz benim için, çok teşekkür ederim. müzik grubundan, şarkıdan çok daha fazlası; hayatımın en önemli parçalarından biri. yine sizi dinleyerek gideceğim, nasıl başladıysam öyle bitsin. almanların dünyaya verdiği en güzel şey olmalısınız, hatta alman olabileceğinize bile ihtimal vermiyorum. size ayırmam gereken çok yer var, ama sözlük izin vermeyecek.

    evime, yatağıma, şehrime, kitaplarıma, yastığıma kadar teşekkür ederim yine. komik değil mi? en mutlu günlerdi halbuki, yağmuru izler, içip ısınırdık, ya da battaniyeye sarınır zangır zangır titrerdik. ama güzeldi, keşke hep üşüsek ama mutlu olabilsek.

    öyle işte sözlük. sen mutlu ol, sen uçurtma kendini. selametle.
    8 ...
  14. 512.
  15. tbl'de final serisinin 3'te mi 4'te mi bittiğini bilmediği için, basketbol bilgisi "galatasaray fenerbahçe sikiş sokuş tecavüz"den ibaret olan adamlar tarafından basketbol bilmemekle suçlanan yazar.

    "hiçbir maçta 10 sayıdan fazla fark olmaz" cümlesini maçların yakın geçeceğini "tahmin" ettiği için kullanmıştır ve bazı dangalaklar tarafından yanlış anlaşılmıştır. bu seride "tecavüz" bekleyenler ancak gözünü fanatizm bürümüş gerizekalılar olabilir. ilk maçta fenerbahçe sürprizi yaptı ve kazanması beklenen maçı, farklı bir şekilde kazandı. 81-59'luk skorda fark 22'dir, matematik özürlülerine hatırlatmakta fayda görüyorum. aynı entrymde "belki bir maçta 20-25 fark olabilir taraflardan biri konsantrasyonunu kaybederse" demişim, okumaları da yok herhalde.

    ***

    uzun bir entry idi bu, devamını sildim. yazsam da anlayamacaksınız çünkü. anlayan, ne anlaması gerektiğini bilen zaten anlıyor.
    8 ...
  16. 46.
  17. baktım sözlükte bir bokluk var meğersem adam taşşaklarını sıkıyor sözlüğün.

    gitme lan.
    8 ...
  18. 26.
  19. günde 500 şınav + 200 mekikle seksi olmayı hedefleyen yazar. olmuyor böyle.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük