üniversite tercihlerinde bana gelen en iyi birkaç yerden biriydi sanırım pamukkale üniversitesi.
ailemle olmayı tercih etmese idim muhtemelen yeni ikametim denizli olacaktı.
ha içimde çokta ukte kalmasa da, bazen daralıp keşke gitseymişim demiyor değilim.
insanı gariptir, kendisi gariptir, tozu dumanı asla bitmez. Başka özelliği de burdan kurtulsanız bile sonunda geri dönmek zorunda kalırsınız. Resmen bataklık bir şehirdir kendileri.
Bugun baharın geldigini dibine kadar hissettirdi. Gece saat 12.00 - 01.00 arası amfi parkta tam bir saat leyla ile mecnun’un yavuz hirsizindan döndüre döndüre “göğe bakma durağını” dinlettirdi. Bu öyle bir gündü ki ismail abi’nin sekerparesini bulup fevkalade hislere gark oldugu gunu animsatti ve gecenin sonunda parkta sekerparesi giden ismail abi gibi huzunlendirdi. Bir farki vardi ne ben mecnundum leylami gordum ne de ismail abiydim sekerparemi buldum. Kendim uydurdum kendim avundum.
demografik yapısı tamamen bozulmuş bir şehirdir. insanlar keskin çizgilerle gelir düzeylerine göre mahallelere ayrıştırılmıştır. ne çınar eski çınar'dır? kocaman traverten döşenmiş bir meydan. ne ulus eski ülkende mülteci gibi hissedersin. çamlık ve kıbrıs şehitler öğrenci endeksli saçma sapan mekanlara sahiptir. fahiş fiyatlar filan. etmeyecek şeyler etmeyecek ücretlere satılır. saltak, halk caddesi, akonak trafikten geçilmez. arabası olan şehirden uzaklaşıp servergazi, yeşilköy, bereketli, yenişehir gibi mahallere taşınmıştır. dokuzkavaklar, sevindik ve karşıyaka en samimi yerleri olsa da oralarda eskisi gibi değildir. büyük şehir yapacağız ayağına bir şehir nasıl zikip sulanacaksa öyle boku çıkarılmıştır.
denizli aracın yoksa senide yok sayar.