Uyuşturucu kullanmış olması kendini bağlar.
Ama ben deniz seki'nin uyuşturucu sattığına kesinlikle inanmıyorum.
Zaten kendisi de bunu söylüyor.
Ayrıca fazlasıyla da cezasını çekmiş.
Hala bu linç niye?
Kendisi düzenlediği basın toplantısında da bu lincin dayanilmazligina değindi zaten "nolur canımı acıtmayın" diye de rica etti.
Ben şahsen çıkaracağı ilk albümü sabırsızlıkla bekliyorum.
Çünkü bu albüm inanıyorum ki pek çok sanatçının albümünden farklı olacak.
Içinde yaşanmışlıklar olacak, pişmanlıklar, acılar olacak.
Hasret ve özlem olacak illa ki.
O demir parmaklıkların ardındaki hayat olacak illa...
Ben çok farklı olacağına inanıyorum.
Aramıza hoşgeldin deniz...
Çok temiz hayatım var, hayatımız var diye demiyorum.
illaki hatalar yapıp kötü ortamlara takılıp bu yollardan geçmişlimiz bir kez de olsa uğramışlığımız vardır.
Ancak ünlü topluma mâlolmuş biri olunca işler değişir. En başta kendisini seven inanam hayran olan insanların çizgileri dahilinde bir görünüm sunması gerekir.
Bir hata yapmış coğu ünlün olduğu gibi madde kullanımı ticareti vs. Herneyse.
Kendisi ders alıp dikkat eder hatasından döner o kendi bileceği iş şahsen bu kadına böyle acımasızca linç edilmesinden yana değilim.
Ancak medyada bu kadar yankı bulması taraftarı da değilim.
Sonuçta yeni nesil, o yapıyorsa iyi bişey diye düşünen gerekli aile eğitimi almayan insanlardan oluşuyor.
dün akşam bu kadınla ilgili bizim okulun eğitim fakültesinden bir hoca yazı yazmıştı facebookta. kadın, deniz sekinin cezaevinden çıktığında kahraman gibi karşılanmasına çok sinirlenmişti. bölüm başkanımızın bizim okulda okutman olan karısı da deniz sekiyi eleştiren hocaya hak verdiğini yazının altına yorum yaparak belirtmişti. arkasından bir arkadaşın deniz sekinin kahraman gibi karşılanmasıyla ilgili yazdığı yazıyı gördüm. kız, yazısını "biz çocuklara uyuşturucunun zararlarını nasıl anlatacağız?" sorusuyla bitirmişti. valla söyleyecek söz bulamıyorum. deniz seki hayranı değilim, alakam yok kendisiyle. ayrıca adı uyuşturucu ile anılan tek kişi deniz seki değil. kenan imirzalıoğlu ile murat yıldırım`ın da adı geçti bir dönem. başka kişiler de var işin içinde. hüsnü şenlendirici mevzusu ile ilgili şunu söyleyebilirim "yuva yıkmaya çalışanın, yuva yıkanın yuvası olmaz." der atalarımız. hüsnü de karaktersiz bir herif aslında.
Ülkemde, bir uyuşturucu satıcısının kahramanlar gibi karşılanabileceğini ispatlayarak toplumca ne kadar affedici ve hep iyi yanlara odaklanıcı olduğumuzu gözlerimize gözlerimize o güzel bacakları ile sokmuştur.
Kıbrıs’taki bir otelin Ramazan Bayramı’nda sahne alması için yaptığı 500 bin TL’lik astronomik teklifi ‘Ailemle vakit geçireceğim’ diyerek elinin tersiyle itmiş.
yani şimdi ülkede büyük uyuşturucu satıcıları ceza almıyor. o halde bu vasat sanatçı da az bir ticaretten ceza almamalıdır. aldıysa barış guvercinidir, masumdur, yazıktır, günahtır mı demeliyiz.
ulusal kanalların bi kari ya ağzından çıkacak tek kelime için 50 bin lira vadedmesi, bir sonraki haber de bonzaiden komaya giren gençler olması, milletin aklı ile alay etmek değildir de nedir ?
kadın alenen uyuşturucu ticareti yapmıştır, ve bunun cezasi bellidir. cezasını çekmiş midir,bence fazlası ile kıyak yapıldı.
Şu yönetimi alkışlayanlar bu kadını eleştiriyor ya işte ben buna dayanamıyorum. Tam bir tencere dibin kara seninki benden kara durumu oluşuyor o zaman.
Sanat camiasından birini sokaktaki adamla veya ülkeyi yöneten siyasilerle bir tutmak bana göre baştan sona yanlıştır.
Ve yeğeni 50 kg uyuşturucu ile yakalandığı halde serbest bırakılan birinin ve yandaşlarının bu konuda hiç konuşma hakkı yoktur.
Geçmiş olsun kendisine. Yeni hayat dersiyle mutlu yeni bir hayatı olur inşallah.
Kesinleşmiş biçimde Kokain satmak suçundan hüküm giyip, çıkar çıkmaz ilk sözü "allah'ıma teşekkür ediyorum" olan kişi. Ulan niyeyse bu ülkede artık en çok allah diyenden korkar olduk. En çok parayı da onlar kazanıyor.
