Psikolojik olarak bir takım temelleri olması yüksek olan hayal. Basite, en temele dönüş isteği. Belki de sıfırdan her şeye başlama arzusu.
(bkz: Zima blue)
(bkz: Zima mavisi)
(bkz: Anne rahmine dönüş sendromu)
olmazz, olamıyor. alışık değilseniz sıkılırsınız.
ben size ne aradığınızı açıkca söyliyeyim mi?
siz ve ben dahi bir çok kişi, çocukluğunu arıyor. özellikle 5-10 yaş arası geçirilen o dertsiz, tasasız dönem.
yok tabi. olamaz.
şimdi bazıları diyecek ki la benim o dönemlerim çok kötü geçti, açtık, anam kötüydü, babam kötüydü falan. onlar faso fiso. sen her şeye rağmen sokağa çıkıp oyun oynamıyormuydun. isterse dünya yansın umurundamıydı.
şimdi böyle bişeye yapabilir misin?
(bkz: hendek) denizimiz yok lakin ulu deremiz var. Havası - suyu güzeldir, nüfusu 100 bine dayanmıştır ve Sakarya - akyazı'ya nazaran göçmen gayet azdır. Düşünülebilir, gelecek arkadaşlara yardımı esirgemeyiz..
Güzel bir hayal ama sürekli gezme imkanım ve param olacaksa daha güzel yoksa insan sürekli evde oturmaktan sıkılabilir. Mesela suadiye'de falan deniz manzaralı evim bile olsa gezmek de isterdim ama kötü havalarda evimin balkonundan denizi seyretmek güzel olurdu.
insan sahilde oturup bir termos çay içerekte mutlu olabilir sevdikleriyle. Mesele yanında kimler olduğu. istanbul gerçekten iyi değil.burada kalabalık yüzünden nereye kaçacağımızı şaşırdık birbirimizi duyabileceğimiz çok az yer kaldı.
emeklilik hayalim. köy yada kasaba fark etmez denize bakan bir evde olmak yeter benim için. ama bu gidişli emeklilik yıllarımı göremeyecek gibiyim. bu kadar stres fazla
bu işi önce kafada bitirmeli.
orada yeni arkadaşlıklar olmamalı, yeni dostluklar kurulmamalı.
kendi gizemli halini muhafaza etmeli ve orada vakti değerlendiricek işler yapmalı.
Rüzgarın fısıldadığı, denizden gelen sese,
Küçük bir köy hayalinde, ruhumun en derin köşesi.
Evler beyaz badanalı, çiçeklerle süslü bahçeler,
Gözlerin denizle buluştuğunda, kaybolur tüm dertler.
Güneş doğarken ufukta, turuncu bir halı serer,
Deniz mavisi rüya, dalgalarla yudum yudum deler.
Kahvaltıda zeytin, peynir, taze ekmek masada,
Her lokmada mutluluk, her yudumda huzur kadar.
Çocuklar sahilde koşar, neşeyle çığlık atar,
Kumdan kaleler yaparken, hayallerini yaratır.
Büyükler çay bahçesinde, sohbet muhabbet içinde,
Gelin başka bir dünya, soruların cevabında.
Akşamları gün batarken, gökyüzü alev alev,
Denizle buluşan güneş, düşlerimi besleyen levha.
Yıldızlar birer birer çıkar, geceyi süslerken,
Köyün sükuneti sarar, ruhumu derin bir denizden.
Ve ben o köyde yaşarken, yaşamım bir masal,
Her anı denizle dolu, hayallerle sarmalanal.
Bir gün belki gerçekleşir, bu huzur dolu hayal,
Deniz manzaralı köyümde, mutluluğum sonsuz olacak.