Geçen hafta YSK bize bir kere daha niçin 90lara dönmemek için elimizden geleni ardımıza koymamamız gerektiğini hatırlattı.
Bir kere daha en ufak bir boşluk, en küçük bir aralıktan demokrasinin içine sızıp statükoya serum bağlamak isteyenlerin iştiyakını gösterdi.
Siz hesapsızca demokrasiye dokundukça, toplumun göğsünden çıkan demokrasi kıvılcımları ellerinizi yakıyor. Dokunma, yanarsın dediğiniz şey, demokrasi ile yoğrulmuş bu Anadolu irfanı...
yandaş yalaka basının sadece başlığıyla dikkat çekerek belli bir kutuplaşma yaratabilmek çalışmalarının bir parçası olan yazıdır. Ve Nazlı ılıcak kadar haysiyet noksanı olduğunu belli etmemeye çalışan dingillerdir bunlar. Bugün ergenekon operasyonlarının neredeyse 7. yılına ulaşacağız. Ve bu ergenekon aldatmacalarında öldürülen suçsuz olduğu daha sonralarında anlaşılan kuddusi okkır gibi insanlar var iken, yargı kesinlikle ben kararımı vermeden terörist demeyeceksin derken, ergenekon zanlılarına kürtlere cephe almış terörist diyen, dolapdere'de, ümraniye'de, kağıthane'de halkın araçlarını demokrasi maskesini takarak yakan, habur sınır kapısı'ndan ellerini kollarını sallayarak, otobüslerin üstünde miting ve bayram havasında, havai fişekler patlatarak geçen teröristlere ise demokrat diyen dingillerdir bunlar. Ne söylense az, ne söylense etkisizdir.
(bkz: demokrasi herkesin yüzüne uyan maskedir)
(bkz: kuddusi okkır)