osman sınav'ın piyasada çok önemli bir yere gelmesinde önemli bir yeri vardır bu dizinin. kambur yürüyen, elinde tespihle volta atan, kravatsız takım elbiseyle dolaşan tiplerin mantar gibi üremesinde önemli bir rol de oynamıştır bu dizi. bir de acayip bir milli marşı vardı "hayda rinna rina hina hananay" mı ne öyle bir püsür.
Osman Sınav ın adını tüm Türkiye ye duyurmasını sağlayan ve senaryosuyla unutulmaz film müzikleriyle Türkiyedeki gerçekleri anlatan bir zamana damgasını vuran dizi.
ergenlik dönemime denk gelmesi sebebiyle salgılanan yüksek testosterona bağlı olarak aynı parelelde artışa geçen milli duygular yüzünden orta bölümlerinde keyif aldığım dizidir. sinema filminden sonra diziye aktarılan bozo karekteri çok ilginçtir. aşırı yüklenen karizma sebebiyle patlayabilecek kıvama gelmiş, nitekim dizinin son bölümünde de akibeti bu şekilde olmuştur.
kurtlar vadisinin çıkacagının sinyallerini veren ve tüm delikanlı gençleri izleyici kitlesine baglayan dizidir. simdide acı hayatta zabri ile mehmet kosovalı olmuştur. bunun yanı sıra bu diziyi izleyen herkesin yürüyüşü ve konuşmaları degişmiştir. hayretle izlemekte oldugumuz insanlardır aslında.
ana karakterinden çok tüm osman sınav yapımlarında mutlaka bulunan filozofumsu karakteri * hatırladığım dizidir.diziden tek aklımda kalan ''aşk vurur,döner döner vurur.vurdukca dönersin döndükçe vurulur'' tümcesi olan tek cümlelik dizi.
osman sınav ın yapımcılığını üstlendiği, kenan imirzalioğlu ve zeynep tokuş un oynadıkları, bir döneme damgasını vurmuş, deliyürek bumerang cehennemi adında bir sinema filmi de çekilen televizyon dizisi.
yayınlandığı dönemde lise gençliğinin tarzını ve tavrını radikal bir biçimde değiştirerek; sivri burun ayakkabıları ve pardösüleri moda yapan, hırçınlığı matah kılan dizi.
derin devleti konu alan ilk dizilerden. miroglu oturdugu yerden ayaga kalkıp yürümeye başlayınca garip bir rüzgar sesi cıkardı. hala anlayamadım o ses nerden ve neden cıkar.
çatı katındaki yarı deli bir ermiş, derin devletçe piyon edilmeye çalışılan eski, yiğit bir komando, bolu beyi "ağabey", bolu beyi'nin düşmanı bir çakal ve sevdalanılan bolu beyi'nin kızı...
hayatım boyunca izlediğim en güzel dizi.insanın hayatını bile değiştirebilecek kalitede.ve kenan imirzalıoğlunun müthiş oyunculuğu.bu dizide insanı kendine hayran bırakıyor.
(bkz: kenan imirzalioğlu)
efendim bilenler bilir bu dizideki istihbarat şefleri (ağabeyleri,turgay atacanları(kısık sesiyle,piskopat tipiyle ali sürmeliye selam olsun)bazı bölümlerde bir özel okulun en üst katına çıkarlar yüzü gösterilmeyen bir şahısın karşısında el pençe divan durur,talımat alırlar yeri gelir azar işitirlerdi.
birde kuşçu diye bi karakter vardı,yusuf miroğluna akıl verir,güzel güzel hikayeler anlatırdı,heran ve herdaim çay içerdi,çay demlerdi,çay servisi yapardı.