Bi dedem inşaatcıydı, diğer dedem zamanında gardiyanlık yapmış sinop cezaevinde gördükleri ağır gelince bırakmış ve çiftçilik ile hayvancılığa devam etmiş.
Sonra böyle memuriyetle olmuyor deyip almanya'ya gitmiş. Dönüşte trafik kazasında vefat etmiş. Adamın 1970'lerde opel'i varmış sözlük. Haklıymış hayat almanya'da.
Zenginmiş ne yerler bırakmış.
Planlı yesek hala yerdik de sülalesindeki aç çingeneler sağolsun.
Öteki inşaat ustasıymış sanırım.
Kendi yağında kavrulmuş.
Libya'ya gittiği dönem altın çağı olmuş.
Buda paranın yarısını çarptırmış. Kalan yarısıyla ilçede ve köyde arazi alıp ev yaptırmış.
istemsizce izinden gittiğimse ilk bahsettiğim dedem.
Okuduğu bölümden tut, boyuna ve kafa yapısına tek uygun adam sanırım benim.
iki aşk arası gidip gelmiş. Bakalım belki bu da olur. * sağlık oldukça erken gitmesek yeterli onun gibi.
Biri tüccardı, büyük tüccar emek işhanı yanınca işini kaybetti. Birçoklarına gittiğinde yanan senetleri istediler, borcunu alamadı. Sonrasında ailesine söylemeden yollarda limon sattı uzunca bir süre. tekrar bir dükkan aldı, hakikaten derdi iman olan bir insandı. Allah rahmet eylesin.
Babamın babasının manavları vardı zengindi, annemin babasının da sabit bir mesleği yoktu gündüz inşaatlarda vb yerlerde çalışır, geceleri de traktörle çöp toplardı. Emektar dedem.
Biri çoban diğeri de çiftçi/hayvancı imiş. Bu bilgi ne işine yaratacak derdini ibillediğim.
Her ne kadar cevap versem dahi muhtelif tüm dertlerine sokayım işsiz kardeş.
bir dedem baskomisermis,diger dedem ise aslinda ayakkabi yaparmis ama bi sekilde zabita olup uzun yillar belediyede calisip emekliye ayrilmis.
isimleri aynidir,o yuzden hep soyadlari ile bahsedilmisler sulalede.
bir dedem çiftçi.. diğeriyse öğretmen. birisi anadolunun bağrında yetişmiş, yokluk nedir görmüş, bilmiş has bir köylü. diğeri kitaplarda bulmuş hayatı, okumuş, kültürlü, kısmi aydın.
bense bu iki güzel insan arasında doğu-batı senteziyim.