hedef alıp vursan da
özenli sözlerin oklarıyla
süslemedim harfleri
adını oluşturanların dışında
dökmedim yüreğimi
kimsenin gözlerine
ey aşk beni yağmala
aşk beni tara...
bilsin
hiçbir şey umrumda değil
dağlarım yaralarımı çabuk geçsin
öğrenirken hasretinle sevişmeyi
gözyaşlarım akabilirler özgürce
içimde öyle güzelsin ki
onu kirletmeyeceğim seninle
bağlasan durmaz göndersen gitmez
laftan anlamaz sözümü dinlemez
başına buyruk duyguları savruk
beni bana kırdıran
bu gönül canıma düşman
yanıyor bedenim acıyor içim
yoktan anlamıyor benliğim
bitmiyor geceler geçmiyor günler
adı aşk bu eziyetin
dayan yüreğim dayan
dayan yarına inan
gün gelir acılar ezberlenir
iyileşir zamanla yaran
yıldız tilbe'nin hangi kafayla söz yazdığını çok merak ettiren, müziği birleşen en iyi slow parçalardan birisi olan süper yıldız tilbe şarkılarından sadece bir tanesi..
son çıkarmış olduğu, çok afedersiniz 'tırt' albümünden sonra, yıldız tilbe nin kendi kendine düşünüp, bir arkasına bakıp, ''vay be zamanında neler yapmışım ben?!'' demesine mahal verdirecek derecede mükemmel parça. vurucu !
klibi de şu şekilde olan parçadır. arkadaki müzisyenler muhtemelen başka bir parça için çalmaktadırlar, ama yıldız tilbe nin o vuruculuğundan, ölümcüllüğünden hiçbir şey kaybetmez bu parça.
çok kişi tarafından söylenmiş ancak sahibinin sesi dışında tat vermeyen yıldız tilbe şarkısı. neyin kafasında olduğundan ziyade, neyin acısındaydı ki böyle bir şarkı yazabilmiştir? merak konusudur.
ayrıca kendisini dinlememi sağlayan iki şarkısından biri.
bir diğeri için (bkz: el adamı)
yildiz tilbe'nin yasadigi daha dogrusu o'na yasatilan donum noktasini tam manasiyla aciga cikaran eseri. Bu sarkiyi yazabilmek gercekten ustun kabiliyet ister bana gore.. Yasanmislik ister, yasanmis duygulari muhtesem bicimde aktarma becerisi ister. Bu kadin belki cok iyi bir soz yazari evet ama o bir sair yada iyi bir edebiyatci olabilirdi. Ama etrafina coreklenen serefsizlerin uyusturucu illetiyle ne hale getirdigi hepimizin malumu. Ne yazik ki.
yıldız tilbe kişisinin en sağlam şarkılarından biridir. nasıl söz yazmak, nasıl söylemek, nasıl bakmaktır o..
anlar mı hiç seni
yanarak mum gibi eridiğini
sen aşıksın o kör
hevesin kalıcı misafiri
sözün bittiği yerdir.
diyor ki, sus otur işte geçecek. bugüne kadar kaç kere bu işin içinden çıkamam, şimdi sıçtım dedin ve bir çözüm buldun hepsine. bu da onlar gibi olur diyor. aşk olması neyi değiştirir diyor. sen aşıksın da o sikine bile takmıyor, otur oturduğun yerde ağla zırla ama sus günün birinde diyor. ezberin kuvvetli, bunu da ezberlersin beynine kazırsın, günün birinde hatırlamayı unutursun diyor. sık azıcık dişini diyor. oof.
hedef alıp vursan da
özenli sözlerin oklarıyla
süslemedim harfleri
adını oluşturanların dışında
dökmedim yüreğimi
kimsenin gözlerine
ey aşk beni yağmala
aşk beni tara...
bilsin
hiçbir şey umrumda değil
dağlarım yaralarımı çabuk geçsin
öğrenirken hasretinle sevişmeyi
gözyaşlarım akabilirler özgürce
içimde öyle güzelsin ki
onu kirletmeyeceğim seninle
bağlasan durmaz göndersen gitmez
laftan anlamaz sözümü dinlemez
başına buyruk duyguları savruk
beni bana kırdıran
bu gönül canıma düşman
yanıyor bedenim acıyor içim
yoktan anlamıyor benliğim
bitmiyor geceler geçmiyor günler
adı aşk bu eziyetin
dayan yüreğim dayan
dayan yarına inan
gün gelir acılar ezberlenir
iyileşir zamanla yaran.