Çocukluk anılarımı hatırlıyorum. Elimi tuttuğun, beni gezdirdiğin, espriler yaparak beni güldürdüğün anıları. Ama artık hepsi birer hatıra. Sonsuzluğa ulaşacağım güne kadar sadece anılarımda yaşayacaksın. Sevdiğimiz insanlarla son bir kez konuşmamıza, onları sevdiğimizi söylememize bile izin vermeyen, kolay ve ani olan bu ölümden nefret ediyorum. Kendime ve aileme çok sinirliyim, 8 yıldır yanına bile gelmedik. Her telefon konuşmamızda “yanıma gelin, sonra pişman olursunuz” derdin ama inanmazdık, haklıydın..
Adam bana ilk kez bayram harçlığı verdi hala şoktayım.
yeğenime ( 8 aylık ) ve bana (28 yaş) ikimize verdi sadece..
Yani ben geçen hafta başıma gelen talihsiz olaydan dolayı beni teselli etmek için verdiğini düşünüyorum. Ya da kafası baya iyiydishfh. Umarım ikincisidir… bana üzülmesi beni rahatsız eder…
Canım dayımın ölmeden 6 ay önce paylaştığı bir videoyu tekrar izledik bu gece. Bir yaprak kendi kendine havada uçuyor diğer yapraklar sabit. Yer komple yaprak dolu. Dayım hayret etmiş o sabah. Yaprak net olarak bir yaprak bu arada böcek falan değil. Kurumuş, içe kıvrılmış. O gün dayımın içine bir korku düşmüş olabilir.
Belki de bir melek yaprağı öyle havada gezdirdi dakikalarca. Çok ilginç çok.
Allah rahmet eylesin sana dayıcığım.
Bugün imkansızlığı mümkünata çevirdiğim bir gündü. Seni arayarak sevincimi paylaşmak, başarı hikayemi paylaşmak isterdim.
Bugünü atlatmak için bol bol dua ettiğimi gizlerdim senden, ateist birine duadan bahsedilmeyeceğini biliyorum, büyük ihtimalle sarhoş olacağın için bana küfredebilirdin, en azından azarlardın, bilime sarıl, mühendis adam duaya, şansa güvenir mi hiç derdin.
Öyle ya sen sıfırdan zirveye bilimin ışığında, emeğinin son damlasına kadar hakederek geldin, ben de hakkımın yendiğini, hakettiğimi hala tam alamadığımı nasıl anlatabilirdim ki sana? Anlamazdın. Sen günümüzde puanı yerlerde kolay okunabilecek bir mühendislik alanından düşük sayılabilecek bir ortalamayla ekstra 1 sene de okuyarak yüksek mühendis olarak mezun olmuşsun, devlete memurlar kolayca atanırken mesleğinin tam karşılığı olan kuruma atanıp zirveye oynamışsın, zirveye ilerlerken mutsuz bir evlilik ve hayal kırıklığı evlatlara sahip olmuşsun, ikisi de yine günümüzde işe yaramaz mühendislik alanlarından mezun olmuş, farklı berbatlıklarda hayatlar sürmekteler. O berbat ailenin tek yıldızı sendin dayım benim. Canım.
Futbolla ilgilenmezdin, kitap okurdun, ben de senin gibi oldum zamanla, futbolla ilgimi iyice kestim, kendimi okumaya, araştırmaya, yazmaya verdim. Bir yandan da senin gibi zirveye oynayamadık ama benden çok daha kötüleri hala sürüsüne bereket, buna da şükür be dayı.