pılı pırtıyı toplayıp bir sahil kasabasına yerleşmek diye bir şey var ya, o kasaba datça işte, datçaydı.
kaş ın suyunun çıkmasından sonra sıranın buraya geldiğini düşünüyorum.
merkezinde çok bi gelişme görememekle birlikte avşa sahillerine bağlayacak diye düşünüyorum 3-4 sene içersinde. kekik ve kumluk restaurantları yemek kalitesini koruyor. fiyatlar da gayet makul.
mesudiye de bakirliğini bir nebze koruyor ancak seneden seneye oradaki kitlenin değişimini görmek beni üzüyor. ( palamut, hayıt ve kargı dan bahsediyorum )
can baba nın da evini ihmal etmedim gene. akşamüstü güzel şaraplar içtik ve taşlık sokağın her bir kilometresini arşınladık.
yaklaşık 20 yıldır ailemin yaşadığı bence; türkiyenin en güzel deniz yarımadası.
geceki deprem herkesi çok korkutmuş, umarım bir an önce normale döner herşey...
Bodrum ile birlikte depremi en çok hisseden yer. Buna rağmen şu an Datça da 3-5 kişi kaldığımız için kimse anmamış. Cennetten bir köşeyken dün gece mahşer yeri gibiydi. Geçmiş olsun Datça.
Ablamın bir arkadaşının köyü buradaydı. Olum düşün lan köyün datçada amk. Yaz tatillerinde köye gitmeye can atar adam. Bizimki nere Kırıkkale. Ağaç yok amk iki dal diken bağım var diyor.