dark city

entry33 galeri1
    8.
  1. başrolündeki amca bu kadar ezik olmasaydı belki de bir efsane haline gelebilirdi ancak çok sönük kalmış.
    2 ...
  2. 7.
  3. Dark City'yi, felsefede Platon'un Mağaradaki Mahkumlar Kuramından başlayarak, sinemada Matrix'e kadar uzanan geniş bir bilgimiz ve gerçeği idrak gücümüz arasındaki fark sorunsalında Matrix'ten bir önceki durak olarak algıladım. Yine aklıma gelen bir diğer film ise Truman Show'du doğal olarak bu konuyla ilgili yapılmış olan. Filmde verilmek istenen düşünce ve his, otuzlu kırklı yılarda geçen -umarım tarih hakkında yanılmıyorumdur- gangster filmlerinin karakteristik unsurları olan o döneme has giysiler, şapka ve arabalar kullanılarak o filmlerdeki karanlık atmosfer ve kasvet çok iyi bir şekilde sağlanmış kanaatimce. Filmin sonunda öyle bir ironi yapılmış ki; değişik bir "tür" tarafından labirentin içindeki kobay fareler gibi o şehirde bulundurulan hatta kişisel geçmişini bile hatırlamayan insan sonunda mutlak gücü eline geçirdiğinde yaptığı "kendi" dünyasını kurmaktı tıpkı diğer "tür" gibi... Buradan da yönetmen -bilmiyorum öyle bir mesaj ulaştırmak kaygısını taşıyor muydu- fakat "gücü elinde bulunduran her zaman adaletsizliğe meyilli mutlak hakim midir?" sorusunu taktı aklıma...

    Filmde "Sway" şarkısını duymak da bir o kadar hoştu.... Matrix kadar adı ve değeri bilinmese de -ki bunu henüz izlememden yola çıkarak söylüyorum-, alt metin olarak oldukça zengin bir film...
    5 ...
  4. 6.
  5. 5.
  6. bu filmin çok ses getirememesinin en büyük sebeplerinden biri de başroldeki rufus sewell'in mistik bir karizma tutturamaması olmuştur. biraz olsun neo gibi görünebilseydi matrix'den önce "vay anasını" derdik. kiefer sutherland ilginç bir portre çizmiş, onu böyle bir rolde görmenin tuhaf bir güzelliği oldu. alex proyas karanlık atmosferler yaratma konusundaki ustalığını, jennifer connelly'de evrim teorisini kanıtlamış oldu bu filmle. sondaki ayar klişe olmadan tadında bitti. güzeldi.

    --spoiler--
    Mr. Hand: But I wanted to know what it was like... how you feel.
    John Murdoch: You know how I was supposed to feel. That person isn't me... never was. You wanted to know what it was about us that made us human. Well, you're not going to find it...
    [Murdoch points at his head]
    John Murdoch: ...in here. You were looking in the wrong place.
    --spoiler--

    ayrıca alex proyas'ın kendi kendine gönderme yaptığı filmdir.** *
    5 ...
  7. 4.
  8. matrix gibi yaşanılan dünyanın gerçekliğini veya kurgu olmasını sorgulayan film. ha önemli bir nokta var, matrix ten önce çekilmiştir. kiefer sutherland *, rufus sewell ve jennifer connelly oynar.
    4 ...
  9. 3.
  10. Çok sıkıcı bir film, kafanız doluyken izlenmemesi tavsiye edilir.
    1 ...
  11. 2.
  12. isminin ne olduğunu bilmeden üç kez orjinal dilinde izleyip çok beğendiğim;daha sonra da ismini öğrenip altyazılı izlediğim muhteşem bir film.
    2 ...
  13. 1.
  14. alex proyas'ın karanlık yaratma ve karanlığı işleme yeteneğine örnek gösterilebilecek züper film. bunu sevdiyseniz;
    (bkz: the crow)
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük