anayasa mahkemesinin iptali durumunda anayasada değiiklik yapılabilecek yürüyüştür.
ama o değişikiği de anayasa mahkemesi iptal edebiliyordu.
unutmuşum
darbecileri yaptıgı vücut çalımları ile serbest bırakan hsyk ya karşı 70 milyopn yürüyüşüne davet ediyorum sizleri, bir ülkede hukuk, kendisini darbecinin altına atmassa o ülkede asla darbe olmaz, darbecilerin kapısına tebrik için giden, anayasasının ırzına geçenlere tebrik ziyareti yapanlarla demokrasi zor oyun kuzum, bakın ergenekon savıclarının haline, adamlar hem terör örgütü diye iddia ediyorlar, hemde hsyk nın zulmune maruzlar, görevden bugün alındı yarın alındı, soruyorum o hsyk ya, yarın bu terör örgütü allah korusun bu yigit savcı ve hakimlerden birisine zarar verirse ne diyeceksiniz?
genç siviller'in aşağıdaki yazı ile desteklediğini ifade ettiği yürüyüş.
Özgürlük istiyoruz/Darbeciler yargılansın!
Bizler,
Ergenekon davasının sonuna kadar gidilmesini,
Ergenekon çetesinin yargılanmasını, dağıtılmasını istiyoruz!
Bizler,
Favori darbesi olmayanlarız
Tüm darbe girişimlerinin açığa çıkartılmasını,
Tüm darbecilerin yargılanmasını istiyoruz!
Başörtüsü taktığımız için okul kapısında coplanmak, Kürt olduğumuz için Fırat'ın Doğu'sunda vurulmak, asit kuyularında yok edilmek, sadece Ermeni bir gazeteci olduğumuz için gün ortasında, herkesin gözü önünde, devletin bilgisi dahilinde sokak ortasında kurşunlanmak, sendikacı olduğumuz, sendikal hakları savunduğumuz için kaçırılmak, kaybedilmek istemiyoruz.
Bizler,
Özgürlük istiyoruz!
Yer altında depoladıkları silahlarıyla, el bombalarıyla, darbe günlükleriyle, internet darbeleriyle, muhtıralarıyla, suikast krokileriyle, faili meçhul cinayetleriyle, tüm darbeciler yargılansın diye,
Darbeye teşebbüs eden generaller, paşalar, paşa paşa yargılansın diye
18 Temmuz'da saat 17.00'da istiklal Caddesi Tünel Meydanı'nda buluşuyoruz.
1 temmuz 2008 ergenekon operasyonu ile aslında neyin ön hazırlığı için yapıldığı iyice açığa çıkmıştır. biz de bayram değil seyran değil eniştem bizi niye öptü diye merak ediyorduk..
nazlı ılıcak ın ön saflarda katıldığı yürüyüş. şimdi ben size bir kaç alıntı yapayım da ak koyun kara koyun ortaya çıksın canlar. mesajlarınızı bekliyorum "ama bir kişinin yazdıkları bin kişiye mal edilemez kiii" diye.iyi kötü darbe ayrımı yapan birinin bayrak sallayıcılarından biri olduğu bu yürüyüşü sizin vicdanınıza bırakıyorum ancak alttakileride bir okuyun sonra karar verin.
bugünün demokrasi aşığı, egemenliğin kayıtsız şartsız kime ait olduğu tartışmasının ahkâm kesicisi ilıcak bakın vakti zamanında neler yazmış: "(…) türkiye'de demokrasi, demagoji ve anarşiye dönüşmüştür. otorite ve hürriyet arasındaki denge birincisi aleyhine bozulmuş, bir otorite boşluğu doğmuştu. türk silahlı kuvvetleri, bu boşluğu doldurdu.(…) hürriyet halk için değil, aydınlar için lüzumludur, belki kulağa hoş gelmeyen ama gerçeği aksettiren bir sözdür. parlamentonun feshi ve demokrasinin bir süre askıya alınması, mutlaka geniş halk kitlelerini fazla etkilememiştir." (19 eylül 1980 tercüman)
bitti mi bitmedi. bu teyzede bombalar bitmeez.
1974 affıyla anarşistleri sokağa salıvermiş. 12 mart'ın türün paşasına, elverdi paşasına faşist damgası vurulmuş, kontrgerilla iddiaları ile etraf bulandırılmış, (…) işte 12 eylül, türk milletinin meşru müdafaaya geçtiği gündür. idamlar bu meşru müdafaanın bir neticesidir. (…) 1972'de deniz gezmiş'e, yusuf aslan'a, hüseyin inan'a meclis'te oylarıyla sahip çıkanların kızıldere'de mahir çayan ve arkadaşlarının öldürülmesini 'devlet terörü' olarak vasıflandıranların artık sesi soluğu kesilmiştir." (10 ekim 1980 tercüman.)
yani buradan ne anlıyoruz ılıcak için darbenin iyisi kötüsü vardır. solcuları silip süpüren iyiyken postmodern darbe olarak anılan ve ılcak ın yandaşlarını zor duruma düşüren 28 şubat süreci ise kötüdür , zaten televizyonlarda bik bik 28 şubatı anlatır boyuna.
adalet ve kalıkınma partisi yanlılarının özgürlük demokrasi hukuk kavramlarından muzdarip olmaları dolayısıyla onların desteklemesi gayet normaldir sanırım.
daha çok adalet ve kalkınma partisi yanlılarının desteklediği yürüyüş olduğu düşünülmekle birlikte, verilen mesaj son derece sevindiricidir. (bkz: söyleyene değil söylenene bak)
turkçü faşistler hemen yapılan yürüyüşle ilgili olarak yafta peşindeler. saygı duyulası, takdir edilesi bir eylemdir. demokrasimizin vesayetten kurtulabilmesi için böylesi gerçek sivil girişimlere ihtiyaç vardır.
son halife ve taifesinin itilaf devletleri'nin postallarını dilleriyle parlatırken anadolu'ya geçerek hayatlarından başka ortaya koyacak birşeyleri kalmamış türk subayları'nın vatanı kurtardıktan sonra kurduğu türk silahlı kuvvetleri'nin adını kirleten netekim paşa gibi üç beş kendini bilmezin ABD'nin seksenlerde desteklediği üçüncü dünya ülkelerindeki furyadan etkilenerek yaptığı, insanları katleden harekette, katledilenlerin değil de, seksenlerde serbest bırakılan sağ görüşün nedense* desteklediği harekettir.
kendisine gelmeyen varsa; mustafa kemal, padişaha karşı darbe yapıp türkiye cumhuriyeti'ni kurmadı mı? yok, kurmadı diyen varsa gözlerini sımsıkı kapatmaya doyamamış demektir.
amerika'nın desteklediği darbe karşıtlığı mı vardır a be canlar? 80 darbesini amerika yaptırmadı mı? aynı dönemde pek çok latin amerika ülkesinde de amerikan yanlısı darbelerin olması tesadüf müdür?
şimdi aynı sam amca akp gibi bir oluşumla bu kadar ateşli bir şekilde sevişiyorsa bundan kıllanmak çileli halkın hakkı değil midir?
ordu düşmanlığı yaparak elde edilmeye çalışılanı sorgulamak gerekli. elbette ki ordu sempatizanlığı da çok sağlıklı bir davranış değil. ancak çanakkale'de, inönü'de, sakarya'da, dumlupınar'da-varoluş savaşlarımız bunlar; fetih savaşları değil-bizler emperyalizme karşı koymak için türk ordusu olarak çıktık düşmanın karşısına, ne hilafet ordusu, ne ümmet güruhu. kadınlarımıza silah taşıttık, toprağımız için; bağımsızlığımız için. o dönemde karşı ordular kuranlar ne halt ediyorlardı? işgalcilere karşı koymak halife efendimize karşı gelmektir şeklinde bildiriler dağıtmıyorlar mıydı? direnmeyin diyorlardı, savaşmayın diyorlardı. ankara'daki darbecilere uymayın diyorlardı!
neredeyse doksan yıl geçti; osmanlı'nın son döneminden başlayarak 300 yıldır süren alaylı-mektepli kavgası bitmedi.
aklın, bilimin, özellikle bu dünya sevgisinin yanında olanlar, dogmaya saplanmayanlar, ben bireyim diyenler, gerçek özgürlüğün yanındayım, bana yutturulanın değil diyenler, adım adım, ılımlı ılımlı, ekonomik köleler haline gelmek istemeyenler, sorgulayın bakalım;
asıl darbeyi kim yapmaya çalışıyor? istediklerini elde edemeyince abilerine gidip kimler ağlıyor?
kömürle erzakla tahrik imparatorluğu yaratılırsa, adrenalinin boşalacağı yerleri tarih göstermiştir; örneğin fransız devriminde...
lale mansur'un bu gösterideki hali pek bi komiktir. çocukluğu, gençliği zenginlik ve rahatlık içinde geçmiş bir kadının kendisini bir şeylere, bir yerlere ait hissetmesinin bir yaştan sonra ne kadar boş ve anlamsız olduğunu gözler önüne sermiştir, fotoğrafların bir yerinde de nazlı ılıcak vardır ama nedense onda bu durum pek iğreti durmaz ama lale mansur tam bir "bana bir hayat ateşi lazım kardeşler" durumundadır.
kendisinin bir gazete röportajını okumuştum ve oyuncu olmak için bilmem kaç sene psikolojik tedavi gördüğünü söylemişti işte bu nedenledir ki lale mansur denince aklıma hep bu yönden sözler çıkar gelir aklıma ve bunlara engel olamam!
ordu darbe mi yapacakmış ki, işte bunların alayı şeriatçı, bilmem kimin çocukları diyenlere anayasa mahkemesinin yaptığı darbeleri ve genelkurmayın komuta katında onaylanmamış planları hatırlatılması gerektiğini gösteren yürüyüş olmuştur.
yakınlarda aydınların toplu bulunmasına müsaade edilmemesi gereken yürüyüş..malum cehennem zebaniliği gibi kutsal görevler atfedebiliyorlar kendilerine..
(bkz: sivas katliamı)
herseyin corbaya dondugu turkiye siyaset gundeminde herkesin kendine gore cıkarlarını
dusunerek katılacagı ya da katılmayacagı miting. akp afedersiniz ibnelerden bile medet umduguna gore oldukca zor durumda. gecenlerde bir akp li ziyaret etmisti galiba lambda
denilen dernegi. katılan partilerin ve derneklerin hangisinin omurgalı-akıllı bir
siyasi durusu var? dtp bile yeri geldiginde din somurusu yapıyor.
herhalde tuzukurular tarafından organize edilen ve tuzukuruların destekleyip katılacagı bir miting olacak.
bir de kıssadan hisse yazayım brecht ten alıntı,
adamın birini tanıklık yapmak uzere mahkemeye cagırmıslar.
tanıklık yapmak uzere yemin etmesi gerektiginde hakim sormus kendisine,
"bu dunya uzerine mi yemin etmek istersin yoksa obur dunya uzerine mi" diye.
adam da "ben issizim" diye cevap vermis.
konu hakkında bilgisi olmayanların atıp tuttuğu yürüyüş.
birincisi bu yürüyüşü sadece genç siviller düzenlememektedir. hadi genç siviller'i akp'li yaptınız, (öyle değil ama) küresel eylem grubu da mı akp'li? ırkçılığa ve milliyetçiliğe dur de de mi akp'li? yürüyüşe destek veren dsip, sdp, dtp, lambda da mı akp'li?
tamam bir yürüyüşün içeriği eleştirilebilir ama biraz bilgi sahibi olunur be kardeşim... hayır, bir google'ı açacaksın sadece. bilgi sahibi olmak o kadar zor değil.
üstelik afişinde akp hakkında hiçbir şey yazmayan bir yürüyüş hakkında bazı üstün zekalılar nasıl "akp'lilerin yürüyüşü" olduğu sonucunu çıkarabiliyor, pek anlaşılan bir şey değil bu. 27 mayıs'a, 12 eylül'e, 28 şubat'a karşı olmak mı akp'lilik? ergenekon'a karşı olmak mı akp'lilik? parti kapatmaya akp, dtp demeden ilkesel olarak karşı olmak mı akp'lilik? üstün zekalılar bir de soros destekli olduğunu iddia ediyor yürüyüşün. çoğu sadece üye aidatlarıyla zar zor geçinen bu derneklere soros'un destek verdiğini iddia etmek artık başka bir yerimizle gülmek gerektiren bir iddia oluyor.
biraz akıl, biraz izan...