demokrasiyi hala hazmedememiş ülkemizin gerçeğidir.işin en ironik yönü, taraf olarak demokratik düzenin devamını dileyenlerle aynı safta olması beklenen sol hareketlerin darbe çığırtkanlığı konusunda en önde gidenlerden olmalarıdır.sanırım bu durum da ülkemize özgü gerçekliklerden biridir.avrupa'da sol kültürü meydana getiren demokratik hareketleri, sanayi devrimini, sınıf mücadelelerini yaşamamış bir ülkenin saf evlatları da olsa olsa böyle götünden anlayabilirdi zaten halkın iradesine karşı yapılan bu müdahelelerinin sol algıyla açıklanamayacağını.
en büyük darbecinin halk olduğunu unutan kaz kafalıların beklentisidir efendim. eğer sen ve halkın büyük çoğunluğu hükümetten memnun değilseniz gidersin seçimlerde oyunu kullanırsın ve iyi olanı seçersiniz. halkın büyük çoğunluğu senin sevmediğin birilerini seçerse de kıçını yırtmana, birilerini göreve davet etmeye hiç gerek yoktur. biz buna demokrasi diyoruz işte. hazmı zordur ama zamanla alışırsın.
kriz ortamına düşmeye pek meraklı kişinin sevincidir. belki çok zengindir ekmek alma derdi yoktur ve bu yüzden çeşitli düşünce ve fikirleri uğruna ego tatmin etmek amaçlı yada değil, karşıt görüşlerin yıkıldığını görmek adına bir isteğidir. oysa halk yıkılır, darbenin acısını halk çeker, şeker bulunmaz, yağ bulunmaz, bakkallar stok yapar, üretim durur, döviz ve altın yükselir, ülkenin itibarı düşer, mutlu yarınlar eğer varsa yarından biraz daha uzaklaşır.
eğer bu kadar karaktersiz bir topluluğun içinde yaşıyorsak sevinmeleri çok doğaldır. bazı kişiler darbe olunca herşeyin iyi olacağını zannediyorlar ama malesef ülke geriliyor haberleri yok sanırım. biraz tarihimizi incelesek diyorum ne dersiniz?...