dar kapı

entry13 galeri0
    1.
  1. andre gide'in kendi karışık fikir anlayışının kitabına yansımış şekli,farklı varlıkların aşklarını aynı algılayan dolayısıyla bir türlü fıtratıyla aşklarını bağdaştıramayan iki insan... alisse,vadideki zambaktaki henriteyi hatırlattı bana
    0 ...
  2. 2.
  3. kitaba başlarken yapılan sunum nedeniyle,yani kitabın yaşanmışlığının olması sebebiyle, midir bilinmez ama müthiş odaklanırsanız. böyle olunca da yazarın karakterle yansıtmak istediği duyguların esiri olur elinizden bırakamaz bir çırpıda bitiriverirsiniz. iki insanın çocukluklarından başlayan saf sevgilerinin erdem gösterisi eşliğinde karşılıklı aşka dönüşmesi ve birlikta tanrı ya ulaşmak temasıyla akarken esas oğlan jerome un fikirleri andre gide in hayatındakilere paralel şekilde hissettirilmeden değiştirilir yazar tarafından. esas ablamız alissa bu kendince seyr ü sülük de yalnız kalmış gibidir...okurken düşündüren kitaptır önemli olan yazarın sundukları arasından doğru ve yanlışı ayıklamaktır. ayrıca insanın içinde taşıdığı sevgi potansiyelinin tamamını tek bir insanın üzerinde kinetiğe dönüştürmesi genelde iki insanı da mutsuz eder. çünkü bu potansiyel kendisi gibi bir insanı yüceltmek için lütfedilmemiştir insana. aşk hikayelerinde de bu tema işlenir leyla mecnun kerem aslı ferhat şirin...kavuşmak nasip olmayan bu sevgililer burda bir hata mı yapmışlardır acaba?
    0 ...
  4. 3.
  5. "hayatın biricik anlamı olacak kadar derinden duyulan bir aşkın trajediye dönüştüğü bu romanda asıl sorgulanan, erdeme giden yolun zorluğudur. erdeme giden yolda, insanın içinde hiç dinmeyen bir sızı gibi varlığını daima hissettiren yalnızlıklar, bekleyişler, ayrılıklardan doğan ve tahammülü trajediler doğuran çatışmalar yaşanacaktır."
    0 ...
  6. 4.
  7. andre gide imzalı bir kitap. okuduktan sonra epey bir süre etkisini gösteriyor.

    " insan kendini sürükleyeni isteyerek izlediği vakit bağını hissetmez; ama direnmeye, uzaklaşarak yürümeye başladığı vakit çok acı çeker."
    0 ...
  8. 5.
  9. alacakaranlık, harry potter gibi kitapları okumaktan beyni dumura uğramış genç kardeşlerim sade şunu bilsinler bu kitap için;
    bu kitap Jerome ve Alissa' nın ilişkisini mektuplar üzerinden ilerletmektedir.
    günlük tarzı düşünün ve iki kişinin günlüklerindekinden farklı bir dönüşüm içinde olmasının nedenini çözmeye çalışın.
    beyninizi geliştirir gerçekten, zorlar kişiyi.

    lise yıllarımın başlangıcında yıllar önce okuduğum ve hala aklımdan çıkmayan kitaptır bu kitap. kitabın sonunu okumayanlara haksızlık edeceğimi düşündüğüm için yazmıyorum ama şu kadarını söylemek lazım ki jerome' yi kınıyorsunuz, böyle olmamalıydı diyorsunuz.
    0 ...
  10. 6.
  11. çok güzel bir Orhan Veli Kanık şiiri.

    Nedir bu geceyle gelen bir sam?
    Duyuyorum serzenişlerini.
    Karanlıkta ağzının yerini
    Arıyor deli gibi hafızam.

    'Yanıyor unutulmuş buhurdan
    Yine gecenin içinde sessiz'
    Hatıralarla kabaran deniz,
    Doluyor ruhun oluklarından

    Işık yağıyor doğan geceden;
    Nasıl diriliş bu, neden sonra?
    Bu rüya gibi geceden sonra
    Gidecek mi o maziden gelen?

    Seziyorum senelerce susan
    Ruhumda taptaze bir geriniş.
    Sonuna vardığım çölden geniş
    Ayaklarıma açılan umman.

    Bütün mevsimlerimin üstüne
    Geriliyor bembeyaz bir kanat.
    Gelip durdu artık işte hayat
    Bana hep onu vadeden güne.
    Artık ebedi huzur deminin
    içebilirim sırlı taşından
    Girmek üzereyim dar kapısından
    O eski rüyalar aleminin.
    0 ...
  12. 7.
  13. Böyle sen tam geçecekken darlaşan kapıdır. Lanet olsun sana hep orda kalıyorum zaten.

    (bkz: rüya)
    0 ...
  14. 8.
  15. Ateisttim, merhameti sevmem...

    Gide'i bilmiyordum. Ben ismet özel'den bu yazarı varoluşçu sanıyordum; oysa herif bildiğin ahlak adamıymış. Kitap iyi geldi. Ilk başların betimleme olması canımı sıkmadı değil. Nedense sevmiyorum. Ben kitaba girip Delirmeyi seviyorum. Bu kitap kısmen gerçek hayatı anlatıyordu yani normal hayatı. Uzun zaman sonra böyle bir kitap okudum. Bulantı'nın üzerine çok iyi geldi.
    0 ...
  16. 9.
  17. zamanında çok beğendiğimi ve üzüldüğümü hatırladığım ama olayları hatırlayamadığım kitap. of allahım neden böyle oluyor?
    0 ...
  18. 10.
  19. okunduğu döneme göre etki gücü değişir dar kapının, eğer büyüme döneminin ilk yıllarındaysanız oldukça vurucu bir etkisi olur, derinden sarsar. hatırlamanızın etkisi de buna göre şekillenir. tercih sizin ama bana kalırsa fazla büyümeden mutlaka okuyun. Yaşattığı, faydası olan acılardan..
    0 ...
  20. 11.
  21. ahmet haşim in her gencin mutlaka okuması gereken kitap dediği bir `andre gide ' kitabıdır.

    gide in kendini anlattığı kitapta; öz yaşam öyküsüne göndermeler yaparak, kendi deneyimlerini ve hayatı anlamlandırma çabalarını gözler önüne serer. Romanın baş karakteri Jerome, tıpkı Gide gibi küçük yaşta önce babasını, daha sonra annesini kaybettikten sonra kendisini, derin saygı ve aşk duygularıyla bağlandığı kuzeni Alissa’ya adamıştır. Alissa ise Gide’in henüz on üç yaşındayken âşık olduğunu fark ettiği ve evlendiği kuzeni Madeleine’in ta kendisidir. Romandaki mektuplaşmaların çoğu da genç Andre ve Madeleine’in yazışmalarından alınmıştır.

    dar kapı; aşkın bir insanı erdeme götüren en üstün halinin sembolüdür. bu anlamda insan ruhunun en derinlerine inmeyi başarabilmiş bir kitaptır.

    “Bu kapıdan girenler çoktur…” diye tekrarlıyordu Papaz Vauti-er, sonra konuyu iyice anlatıyordu. Ben süslü püslü, gülen bir kalabalığın gruplar hâlinde neşeyle ilerlediğini görüyor, bu kalabalığın içinde yerimin olmadığını, olmasını da istemediğimi hissediyordum. Çünkü onlarla beraber attığım her adım beni Alissa’dan uzaklaştıracaktı. Papaz metnin başına tekrar dönüyor, ben girmek için çabalanması gereken dar kapıyı görüyordum. içine daldığım rüyada kapıyı bir silindir gibi canlandırıyor, büyük çaba harcayıp, mutluluğun lezzetini de aldığım olağanüstü bir acı duyarak giriyordum o kapıdan. Bu kapı Alissa’nın odasının kapısına dönüşüyordu, ben girmek için küçülüyor, içimde bencillikle ilgili ne varsa boşaltıyordum. “Çünkü yaşama götüren yol dardır.” diye devam ediyordu Papaz Vautier. Ben her türlü çile ve üzüntüyü çekmenin dışında ruhumun daha şimdiden susadığı, saf, mistik ve meleklere özgü bir başka sevinci hayal ediyor, onu anlamaya çalışıyordum. Keskin, aynı zamanda yumuşak bir keman sesinde Alissa ve benim yüreklerimizin eriyip tükendiği şiddetli bir alev olarak tasarlıyordum bu sevinci. Beraber, Apocalypse’in bize bahsettiği bembeyaz giysilere bürünmüş olarak el ele, aynı amaca bakarak ilerliyorduk. Bu çocukluk düşlerimin insanı güldürmesinin hiç önemi yok benim için. Hiç değiştirmeden anlatıyorum onları. Eğer karışık gibi görünüyorlarsa, karışıklık kelimelerden ve bir duyguyu tam olarak açıklamak için gereken görüntülerin eksikliğinden geliyordur ancak.

    - “Bu yolu bulanlar çok azdır”, diye tamamlıyordu papaz Vautier.

    Dar kapının nasıl bulunacağını anlatıyordu. “…çok azdır”, ben de bu kişilerden olacaktım.''
    7 ...
  22. 12.
  23. aklımda, gözümün önünde tuttuğum bir alıntı,

    dar kapıdan girin, çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. bu kapıdan giren çoktur.

    oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. bu yolu bulanlar azdır.

    incilden.

    bu arada muazzam bir andre gide kitabidir.
    2 ...
  24. 13.
  25. Alissa, erdeme ulaşmak için Jerome'ye duyduğu aşkı kullanıyor. Jerome de aynı hamleyi Alissa'yı kullanarak yapmaya çalışıyor. ikisinin de hedefi birbirilerini kullanıp ilahi aşka erişmek. Juliette ise beşeri aşk için uğraşıyor. sonuçta mutlu olan tek kişi Juliette oluyor. Romandaki kahramanlardan beşeri aşkı hedefleyen tek karakter Juliette ama mutlu olan tek karekter de o.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük