bugün

georg buchner'in tiyatrosunda da, anlattığı gibi, robespierre'nin sadece tersi ama doğru düşüncesine sahip olmasından dolayı, 1794 senesinde idam ettirilen, fransız ihtilanin önemli isimlerinden olan kişi; 1983 senesinde, danton rolünün gerard depardieu tarafından oynandığı film. yine aynı konu ile ilintilidir...
(bkz: danton un olumu)
filmin yönetmenliğini andrzej wajda yapmıştır.

(bkz: patrice chereau)
Danton'un kafasının kesildiği sahnenin diğer infaz sahnelerinden farksız olması beni çok etkilemiştir. çünkü bu filmi farklı kılan yönlerinden biridir.
film bafta ödüllerinden "en iyi yabancı film" ödülünü almıştır. .
"Georges Jacques Danton, (1759-1794), Fransız devriminin en önemli kişiliklerinden birisidir. Danton, Jakobenler klübünde yer almış, kralın idamına evet oyu kullanmıştır. Danton, Robespierre ile jakobenler üyesi iken, "bu kadar terör fazla" diyerek Desmoulins ile birlikte insaflılar grubunu kurmuştur. Aralarında birçok bozguncunun da bulunduğu bu grup, Robespierre tarafından ezilmiştir. Yargılamada hatiplik yeteneğini kullanarak savcıları halk karşısında iyice köşeye sıkıştırmış, ardından mahkeme heyeti davayı halka kapalı biçimde birkaç gün daha sürdürdükten sonra onu idama mahkum etmiştir. Mahkeme yargılama sırasında bir Hint kumpanyası davasındaki yolsuzlukla insaflıların davasını birleştirmiştir." (vikipedi)

andrzej wajda'nın yönetmenliğini yaptığı, 1983 yapımı film. * ve yine halk susmaktadır; onurları giyotin altında ezilirken.
1983'te andrzej wajda tarafından son günleri filme alınmıştır ve film seyircisinin iliklerine ilişen bir kıvamda başarılıdır. Wajda, pek bir nüktecidir ve pek bir hissettirir anlattığı öyküyü öyle ki...
--spoiler--
gidenin kendi kelleniz olduğu hissine dahi kapılabilirsiniz bir an.
--spoiler--
(bkz: criterion collection)
(bkz: anarşizm)
kesinlikle izlenmesi gereken bir film. dantonun idamıyla değil daha vurucu bir finalle bitirilmiş.
ayrıca devrim kendi evlatlarını yer sözü aslen dantona aittir. Filmde bu ayrıntı atlanmamış. sevindik.
gelmiş geçmiş en büyük taktik ustasıdır.

parolası da şu:

"cesaret, cesaret, cesaret..."
fransız devriminden sonra gelişen olayları en iyi anlatan filmdir. danton cumhuriyetin halk, yaşam tarafını temsil ederken maximilien robespierre cumhuriyetin hukuk kısmını temsil ediyor. şarap bardağı sahnesi bu ikisin arasındaki gerilimi anlatmada oldukça başarılı olmuş.
Giyotine çıkarıldığında cellada “başımı halka göster, o buna değer!” Diyerek ölüme giden Fransız ihtilâli’nin güdücülerinden, hitabette devrinin en ilerisiydi, Kitaplar hep “büyük hatib” diye anarlar...
Mahkemeye çıkartılacağı gece robespierre tarafından bulunduğu hücre etrafında öyle çok gürültü patırtı yapılıyor ki sabaha kadar uyutulmuyor. ilginçtir, bu hâliyle bile mahkemede öyle kuvvetli bir savunma, şahane bir hitabet kullanıyor ki tek yol onu giyotine yollamak kalıyor.