davullu zurnalı atmalı tutmalı yollayamayışımızı içimize ukte eden yazar, hayırlı tezkereleri olsun özleriz diyemiyorum zaten buralarda olacak özletmez kendini kaçar gelir *
yarın sabah otobüsüyle izmir'e, orada 1 günlük konaklamanın ardından cuma günü de manisaya gidecek ver birliğine teslim olmak kaydıyla bedeli hayatının 6 ayı olan askerliğine başlayacak olan şahsımdır. şimdiden aslanlar gibi gidip gelmeyi ve hayırlı ve tez teskereler almayı diliyorum. usta birliğini de kuleli de yapacaktır kendisi bir değişiklik olmazsa eğer. özlediği ve kendisine her türlü şartlarda kucak açan-askerlik de buna dahil- istanbul'una kavuşacaktır tez zamanda inşallah. haydi sözlük, şimdilik bu kadar. giderken bir türkü gelsin aynı zamanda, unutamadığı o vefasıza ve tüm sözlük ahalisine gelsin.
allah seni ne yapmasin dedigim. ya da beni naapmasin. gene bir cuval inciri bir sekilde recele cevirdin de bok ettin. neyse beddua etme hakkini baskalarina veriyorum.
bu kasimda askere gidiyor, sag salim gitsin gelsin de yerlesik bir hayata gecsin artik su canina yandigimin istanbulunda. elinde baska bisey kalmamisken ondan da olmasa bari. selamlar.
bu çocuğu çok seviyorum ya. arayıp sana işim düştü diyorum "yok yok sen beni merak etmişsindir" diyor. moralim bozuk desem iki dakikada yerine getiriyor. ha bi de buluşuyorduk en son yine yalan ettik. çıkmaz ayın son haftası buluşuyoruz di miii, kesin. *
bu adam benim için bugünden sonra stockholm sendromunun canlı kanıtıdır.
ilk 2 saatte şaşkın şaşkın olanı biteni anlamaya çalışırken sonrasında ortamdaki kimyasaldan mı, uyum sağlamış görünmekten mi yoksa başka bir sebepten mi bilinmez bize ayak uydurmuş ve eline bezi süngeri alıp evini temizlemeye girişmiştir. son halinde evinin içerisine bir bakışı vardı ki anlatılmaz. "lan bu evde mi kalıyordum" der haldeydi.*
nasıl olsa yine kirlenir diye diye evinin canını okumuş yazar. yatak çarşafına, duvarlara ve bilumum enteresan yerlere imza atmak gibi bir hobisi var. temizlik yapan insanlara çok garip bir şey yapıyormuş gibi bakma huyu var bir de. ya orayı da mı temizleyeceksiniz özel alanlarımı yok ediyorsunuz bi dakka süpürme onu hangisi o şeklindeki serzenişleri de cabası. ama çok tatlı ya böyle şaşkın şaşkın bakarken ağzını yüzünü sıkıştıra sıkıştıra sevesiniz geliyor. çok sağ olsun can yazar. *
edit: diplomasıyla çok pis hava atıyor. *
bugüne kadar ses verdiğim bütün şiirleri tek seferde ayağına sereceğim kardeşten öte bir kuzenim. suratı asıldı mı dünyayı sikesim geliyor resmen, çocukluktan beri böyleydik biz.
oldu mu lan, barıştık mı? olmadıysa da şu gribimin ağzını bir sikeyim, sonra da "belkim bir kertenkeleydim" kaydı yapıp atarım sana yeterince vodka ve kesilmemiş limon bulabilirsem evde.*
gün itibari ile hayatın bir çalımını daha yemiş olan, kuzen olmaktan mutluluk duyduğumdur kendisi. eşek kadar adam oldu aslında. ama yarın ayağına gene çivi batsa sırtımda gene taşırdım sanıyorum ve bilirim ki yarın ayağıma çivi batsa tereddütsüz alır sırtına taşır, bugün taşıdığı gibi.
hayat, cinsel yolla bulaşan bir hastalık nihayetinde ve hastalıklı hayatlarımızı yaşamaya devam ediyoruz bir şekilde. sanma ki sadece sen be yavrum... başına hiç bir şey gelmeyenin bile ne derdi var bir dürtsen. gene de hafifletmiyor tabi yaşanmışlığın ağır ter kokusu sinmişken daha da üstlerimize.
senin için lan bu;
al hadi. revolver'in yatağını çevir ve sırayla sıkalım belki yeniden doğarız, olmaz mı? kötü şans da pes eder belki bütün sarhoşluklarımız da arınır kan banyosundan. olmaz mı?
al hadi, bu sefer bir kadın için okumadım. bir kardeş için daha çok.
sende kalsın şimdilik, yarın geri alacağım ama bunu da bil.
(bkz: #19746026) yıl olmuş 2013 hala daha yolda güzel kadın-çirkin erkek görünce aynı tepkiyi veren kuzenim.
sülalede kendi jenerasyonunun en yakışıklı adamıdır(kumral olmak da bu noktada etken olabilir), pek çok kişi yoktan gelip de "ay ne şekersin", "pek de yakışıklısın" der bu adama ve fakat bir kere de istediği kişiden duymamıştır bu gibi şeyleri, öyle de şanssız.
sülalenin saçsız olarak dünyaya gelen ve gözleri fıldır fıldır bakan tek çocuğudur. ünvanını, sonraki kuşaktan dahi kapacak bir babayiğit çıkmadı. ama karanlık bir esmerlik, şansımı daha çok arttırıyor "tek olmak" anlamında, bilgilerine.
derken gel zaman-git zaman hayatımda yanımda görmekten en çok mutlu olduğum insanlar arasında başı çeker bir hâl aldı... ondandır her görüşmemizde "hadi bize gidelim" türküleri çığırmam. ondandır "illa yatıya kal" deyip de canından bezdirmem. ondandır anne-babasına karşı dahi doğru inandıklarını savunurken her gördüğümde gözlerimin tâ içinin ışıldaması.
velhasılı iyi ki doğmuş yazardır şahsım adına. yeni yaşında pişmanlıklardan uzak bir yaşını yaşaması ve hiç değilse bir yerden özel burs alması dileklerimle.*
bir insanın, kolayına erişemeyeceği bir şans sanıyorum. ve ben hiç bir çaba sarfetmeksizin bu şansa kavuşmuş durumdayım. itiraf ediyorum ki kıçımdan ayrılmayarak çocukluk yıllarımı ziyan eden velet olmasına rağmen seviyorum bu adamı.*
