devam eden gözlemlerdir.. düz adamla konuştum, o aktardı bana..
(#4184233) çıplaklığa değinmiştik hatırlarsanız (hatırlamayanlar için de eşşek gibi entry numarası verdik gidin hatırlayın bi zahmet).. ki tekrar ediyorum bu çıplaklık, teşhircilik hususunda ne kadar konuşsam az.. resmen sanata sansür istedim, ölür müydü rtük başkanı mozaikleseydi biraz o fotoğrafları?
hayır bir de gösterdikten sonra, milletten yorum alıyor hoca, insanlar da sanatkar yapıdalar, çatır çatır realizm, postmodernizm, azizim diye konuşuyorlar..
benim yorumumu istese:
- evet ninja, sen ne görüyorsun bu fotoğrafta? (fotoğrafta yüksek çözünülürlüklü bir adet pipi var)
+ sanatçı iktidarsızlık sorunu yaşamadığını cümle aleme göstermek istemiş, bir isyan var.. göstermiş de.. maşallah..
- ..
neyse çok fena, yemin ediyorum bir modern sanat uzmanı, bir hayat kadınından fazla erkek cinsel organı ile selamlaşıyordur.. zor meslek..
ama modern sanat sadece çıplaklığı barındırmıyor bünyesinde, bizim anlamadığımız (düz adamlar).. modernizm akımının çıkış noktalarına gidersek eğer, bir dolu ruh hastası ressam ile karşılaşırız.. baya noktanın üstünde oturuyor manyaklar..
abi rus bir herif var, kazemir malevich diye bir eleman.. efendi, kalender bir delikanlıymış bu, güzel güzel portreler çizermiş, ne bileyimmanzaralar çizermiş..
baba bunun kafasını bir bulandırmışlar sonra modernizmdi, sembolizmdi diye.. o güzel ressam gitmiş, şöyle bir resim yapmış abi:
gördüğünüz gibi süper rus ressam malevich gitti, pergel ve gönyesini kullanmak için defterini geometrik imge içinde bırakan ortaokul öğrencisi hasan geldi..
olsun, bir buhran dönemidir dedik..
aha herifin bir sonraki resmi:
dörtgenlerle kafayı bozan rus sanatçı, kendisine yöneltilen ''abi allah-ü teala sana yetenek vermiş, git dağ, bayır bir şeyler çiz, en olmadı karikatür çiz böyle harcama kendini bak gittiğin yol yol değil..'' gibi ikna yöntemlerine aldırmadan, şu muhteşem resimle sanat hayatını noktaladı:
haha valla lan.. gördüğünüz gibi jübilesinde iyice beynini yemiş amcamız.. galeriden omuzlar üstünde çıkarıldı herhalde bu resimden sonra da, öyle karar verdi bırakmaya..
hayır nasıl bir psikolojisi olabilir ki adamın bu resmi çizerken.. ''bugün kendimi resmen ikizkenar üçgen gibi hissediyorum aga, hemen tuval getirin bana..'' mı diyor, ne diyor..
koskoca ressam göz göre göre ahmet buhan'a dönmüş lan.. kimse de dur dememiş..
modern sanat kolay kolay bitmez abi.. her ne kadar sıkılsanız da bu yazılar devam edecek.. ben öğrendim, siz de öğreneceksiniz; ben çektim siz de çekeceksiniz..
to be continued azizim (fazla kaldım sanat camiasında amına koym)..
zamanında bir leman karikatüristi [ kuvvetle muhtemel fatih solmaz ] çizmişti: adam bir resim sergisinde bir resmin hemen önünde durmuş ve dikkatlice seyretmektedir. resimde bir öküz ayaklarını ineğin üstüne koymuştur. * adam , eli çenesinde en sanatsal ifadelerle resmi irdelemekte, renklerden , ahenklerden , modernden postmodernden dem vurmaktadır. yanındaki bir elemanda onu dinlemektedir. sonra eli çenesinde gezen tip döner diğer elemana sorar: " nasıl sizce nasıl, size neler anlatıyor ? " çok güzel bir cevap gelir: "bence öküz ineği çatır çatır sikiyor ! " *
efendim, sanatı toplumdan uzaklaştırarak, sanatı bir çok elit ve steril ortama sokarak, eserlere uzak bırakılan düz adamın bakışıdır. tanım yapam derken sıçan adamın da haykırışıdır. "gemide" filmi ve beraberinde gelen küfürler, o toplumsal gerçekçilik, o endam ve ihtişam, omuz başları... tanrım.
devam ettiğim master programında yer alan ve kahrolsun ki zorunlu olan 'sanat tarihi' dersinin içeriği çerçevesinde son birkaç haftadır süregelen gözlemlerimle şekillenen bakış açısıdır..
sanattan anlamam.. valla.. benim için güzel bir resim asla 'sanatçının içindeki travmatik kaosun, soyut dışavurumlarla adeta tuvalde hayat bulması' olmadı.. kır resmi oldu, dağ resmi oldu, efendime söyleyeyim, manzara resmi oldu falan filan.. ki bunlar da bana asla çok şey ifade etmedi, ruhumun kapılarını açmadı..
tabi ki van gogh olsun, monet olsun, dali olsun, picasso olsun, munch olsun, kenan evren olmasın bir çok ünlü ressamın, başka dünyadan gelmiş gibi duran başyapıtlarından etkileniyorum ama zaten öyle bir ihtişamdan etkilenmemek için ayçiçeği olmak gerek..
aram yok yani sanatla, ve özellikle onun moderniyle.. ama hasbelkader bu dalın uzmanlığını bana kazandıracak bir ders alıyorum belki.. ve sıkıntıdan geberiyorum, yalan yok.. resmen bir gün ders bitip de ışıklar açılınca, benim oturduğum sandalyenin biraz üstünde sallanan ayaklarımı görecek profesör, kendimi asmış olacağım sıkıntıdan..
ama bu durum tespitçi kimliğimi engellemiyor, aksine ön plana çıkartıyor.. modern sanat ve modern sanatçılarla ilgili diyeceklerim var arkadaş.. benim gibi başka kalaslara tecrübe olsun..
bir kere bu sanatçılar teşhirci.. geçen derse biraz geç girdim, baktım bir video izleniyor, millet de çatır çatır not alıyor.. la ekrana bir baktım, beynimden vurulmuşa döndüm: adnan aybaba anadan üryan bana bakıyor.. allahın sanat küratörü nereden buldu da ikna etti herifi bilmiyorum ama o çıplağın bana adnan aybaba olmadığına kimse inandıramaz.. iki üç dakika bakıştık öyle, ben onaylamazcasına başımı salladım, sallarken de gözlerimin, gözlerinde kilitli kalmasına özel hassasiyet gösterdim.. sonra bu gitti kıvrıldı bir köşeye çırılçıplak.. video da bitti.. ama alınan notları çok merak ediyorum lan: ''bi adam var.. çıplak.. kalem kaşlı.. bakınıyo öle.. sırtını kaşıdı.. aman tanrım eğiliyor!''
hadi çıplaklık savunmasızlığın sembolüdür falan dedim geçtim..
abi sonraki ders bir slayt gösterisi gördük, çeşitli modern fotoğrafçılardan seçmeler.. hani ilk başta çıplak kadın falan çekmiş adamlar, o gösterildi, yine onaylamadım (haha hadi len) ama alışılmadık bir şeydi en azından..
sonrasında ise, yalanım varsa taş olayım, üç resimden birinde sanatçının kafası ile bayramlaşıyoruz anasını satayım.. bu ne lan! yediğim içtiğim ağzıma geldi.. paramızla rezil oluyoruz resmen.. ben zorunda mıyım arkadaş elalemin kübistinin çükünü yakın plan görmeye? ne biçim fotoğrafçılık lan bu? fotoğrafçı dediğin gider eşini dostunu çeker.. adam resmen fotoğraftan beni işaret ediyor penisiy.. tövbe tövbe.. dersin kodunu kafası155 yapsalar yeriymiş..
yani diyeceğim odur ki, modern fotoğraf ya da resim sergisine bacınızla, sevgilinizle, ailenizle gitmeyin abi.. mahalleden ercan'la gidin, namık'la gidin.. e mahalleden ercan'la, namık'la da gidip ne yapacaksınız, onlara mı hava atacaksınız? gitmeyin işte.. para kazanmasın götoşlar..
yalnız juergen teller diye bir fotoğrafçı var, piyuu... biz de erkek diye geziniyoruz ortalıkta..
başka gözlemlerim de var.. sırayla hepsi.. to be continued..
hukuki not: adnan aybaba (şükürler olsun ki) sanat için soyunmamıştır..