diamond temayla neden kendisi röportaj yapmadı da, çırağı bile olmayı beceremeyen kenan'a röportaj yaptırdığını merak ediyorum.
bence cüneyt burada kendi menfaatini gözetiyor. dinci ve şeriatçı kesim bu konuya çok hassas olduğu için, adalet bakanını bile yönlendirebildikleri için korktuğunu düşünüyorum. yoksa benim tanıdığım cüneyt bu röportajı kaçırmazdı. çok önemli bir röportaj. izlenme sayısına baktığınızda da bunu görebiliyorsunuz.
youtube hayatına girdiği ilk zamanlar da, sanıyorum kaynak arayışı içerisindeydi. sanıyorum çünkü, yayınlarını izledim ve onlar üzerinden çıkarım yapıyorum.
1-ekşi sözlüğün sahibinin karısını (alex) kanalında muhabir yaptı. bir süre sonra alex kayboldu. o döneme kadar sürekli ekşi sözlüğün reklamını yapıyordu. sonra aralarına kara kedi mi girdi ne oldu bilinmez. sesi kesildi. hatta bu konuyu ekşi sözlükte yazdıktan sonra muhtemelen kanzuk tarafından sözlükten uçuruldum. kimseye hakaret etmeden yazdığım yazı sonrasında uçuruldum. o dönemler aralarındaki organik bağ güçlüydü.
2- sezgin baran korkmaz yurt dışına kaçtığı zamanlar onunla ilgili bir anısını anlattı. anlattıklarına göre; sbk buna haber kanalı için teklif yapmış ama bu kabul etmemiş. burası çok flu bir alan.
bana göre; o dönemler cüneyt kanalı için gelir arayışı içerisindeydi. etrafa haber yayıyordu ve sbk da buna yeşil ışık yakmıştı. sbk ile olumsuz haberler gündeme çıkınca ortaklık başlamadan bitti.
3- bu olaydan kısa süre sonra, kendisine gazeteci diyen adem metan diye birisi ortaya çıktı. bunun yayınlarına çıkmaya başladı. cüneyt bir yayınına bunu çıkarttı ve "senin sayende bu stüdyoyu kurduk" gibi bir cümle kurdu.
adem metanın kime yakın olduğu ve kim tarafından desteklendiğini hepimiz biliyoruz herhalde. bununla köprü görevi gördü ve win-win şeklinde bir ortaklıkları gelişti. bir nevi taşeron şeklinde görev yapıyor olabilir.
stalk kelimesini "stalk" diye okur, biri derse ki "stolk" diye okunuyor, derki benden iyi mi bileceksin, ben 10 yıl amerikada yaşadım. kendisi de bilir ingiliz aksanında "stolk" diye okunduğunu ancak millete kendini haklı çıkartacak şekilde malzeme verir ve çok bilmişliğini gözümüze sokmaktan çekinmez.
kendi deyimiyle, "tamamen duygusal" olarak haber yapan gazeteci. seküler bir hayat tarzı yaşıyor ama değerli kağıt kokusu nereden esiyorsa oraya doğru da yanlıyor.
son yayınında resmen kurum reklamı yapmış. 180 derece yayınları yaptığında aşırı belli oluyor. çok sağlam kaynak gelmiş olmalı.
deprem olduktan hemen sonra canlı yayına başlayarak aralıksız bir şekilde uykusuzluğa da meydan okuyarak canlı yayın yapıyor. gerçekten gazetecilik tecrübesini ilk kez bu kadar konuşturduğunu hissettiriyor. eleştirileri kendisine zarar vermeyecek bir şekilde çok seviyeli. gözyaşları ve gerginlik içerisinde 3 gündür saatlerce yayın yaptı. deprem hakkında bilgileri takip etmek isteyenler için ilk önerimdir...
cesaret sorunu olduğunu düşündüğüm gazeteci. çok şey biliyor ama korkuyor. mesela kankisi hadi ile konuşurken, hadi şerefsizim, namussuzum diye atıp tutarken onun yalan söylediğini biliyordu. yüz ifadesinden, tavırlarından bu anlaşılabiliyordu. yalnız ükemizdeki gazetecilerin genelinin cesaretini sorgulamaya başlarsak kendisi yine de cesur yürek gibi kalıyor.