haziran sonlarından itibaren sadece cumartesi değil haftanın 7 günü erken uyanmaktır. böyle nem olmaz olsun lan.. vücut kendisini 20 senedir sabah 6-6.15 e göre ayarlıyordu bu seneki sıcaklardan saat 4 e 5 e kadar uyuyamaz olduk. kalkıyorsun sabahın karanlığında tilki gibi dönüyorsun evin içinde.
dünyanın en güzel şeyi güneşin doğmasına yakın bir zamanda kalkmaktır.
insan tabiatın bir parçası. istemsizce bir mutluluk oluyor ruhta.
hani kuşlar sabah sabah cıvıldıyor ya sırf bu yüzden.
baş kuşlar cıvıldıyor dedim ya erken kalktığım sabahlar resmen ben de cıvıldıyor nereden aklıma geldiğini bilmediğim şarkılar söylüyorum.
bu sabah kalktım yakında hiç dinlemedğim halde aklıma "arzu olsa çoktan biter, heves olsa çoktan geçer" gibi bi nakarat takıldı. baktım aşkın nur yengi şarkısıymış.
işte bunlar hep tabiat.
uzun yıllar sonra bu sabah gerçekleşmeyendir. bir kalktım saat 08.30. mesai en geç 8.00 de başlıyor bu arada * akşam nasıl kösnük gibi uyumuşsam artık ama değdi tabi. bu aylarda cumartesi sabahı hava aydınlanırken işe gitmek ne güzelmiş lan. gecenin kör karanlığında yiyecek beyin arayan zombi gibi gidiyorduk her cumartesi.
bizim gibi "mesai"ler kabilesinin üyesi olanlar için kaçınılmaz olan eylemdir. milleti görüyorsun altında haşortman orasını burasını kaşıya kaşıya ekmek gazete almaya gidiyor ya. arkasından depuk atıp kaçasın gelmiyor değil hani *