filmin başlangıcındaki şarkının çok güzel olduğu film.
ayriyeten, kıssadan hisse olarak, aldatmak kötü bişiydir efenim burdan bunu çıkarıyoruz.
ama gelin görünki filmde olan jude la natalie ye oluyo yahu.
dikkat, bu film * oldukça vurucu ve açık ilişkiler içeriyor. çok başarılı olmuş, müzikleri ve oyunculukları harika.
larry karakterinden/clive owen'dan nefret ettim; tam bir hayvan tipini oynamış. hatta subjektiften bakıştan objektife geçersem, biraz fazla argo ve hayvani bir karakter olmuş. Fazla sapık bir adam... ya da gerçek biri gibi olduğundan nefret ettim, bilmiyorum...
birkaç sahnede kendimi buldum. özellikle jude law'ın oynadığı dan karakterinin bazı sahnelerinde. alice'e davranışları-söyledikleri ona derinlemesine ilişki hakkında sordukları, anna'ya olan takıntısı ve ona kırık entel laflarıyla yaptığı ikna konuşmalarını ben de yaptım sanırım. hatta sonuna doğru gül alıp alice dönmesi olayı da... dan de aşırı duygusal ve "loser" bir karakter olmuş... bence bu da mübalağalı.
natalie portman'ın çok hoş bir kadın olduğunu bir kez daha görüyoruz bu filmde. julia roberts da silik kalmış bence diğerlerine nazaran...
alice'i kaybettiği için dan'i salak bulabilirsiniz ama alice ona hep yalan söylediği için bence doğrusu oldu...
neyonun yeni albümü year of gentleman in çıkış parçasıdır efenim. bu yaz pek sık duymamız muhtemel. sözlerini de yazayım tam olsun.
Closer
closer
closer
closer
Turn the lights off in this place
And she shines just like a star
And I swear I know her face
I just don`t know who you are
Turn the music up in here
I still hear her loud and clear
Like she`s right there in my ear
Telling me
that she wants to own me
To control me
Come closer
Come closer
And I just can`t pull myself away
Under Her Spell I can't break
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
And I just can`t break myself no way
But I don`t want to escape
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I can feel her on my skin
I can taste her on my tongue
Shes the sweetest taste of sin
The more I get the more I want
She wants to own me.....
Come closer
She says "come closer"
And I just can`t pull myself away
Under Her Spell I can't break
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
And I just can`t break myself no way
But I don`t want to escape
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop nooooo
I just can`t stop nooooo
I just can`t stop nooooo
I just can`t stop nooooo
And I just can`t pull myself away
Under Her Spell I can't break
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
And I just can`t break myself no way
But I don`t want to escape
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
I just can`t stop
And I just can`t pull myself away
Under Her Spell I can't break
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
I just cant stop
insanı düşündüren, insana haz veren, bence klasik olmasi gereken bir film closer. çarpık ilişkileri daha iyi anlatamazdı başka bir film, hele de jude law, daha yakışanı olamazdı diyorum başka da bişey demiyorum.
yaşanan gel gitlerde kendimi bulduğum yakın hissettiğim, insanın mutlu olmak adına her yolu denediğini bir kez daha gördüğüm, ve blowers daughter şarkısını keşfettiğim, ve favorilerimden olmasını sağlayan film.
your dream world is a very scary place
your dream world is a very scary place
your dream world is a very scary place
to be trapped inside
to be trapped inside
to be trapped inside
all your life
shine in time
shine in time
shine in time
until you find
your closer
your closer
to the truth
within you
within you
within you
is the truth
that your dream world is a very scary place
that your dream world is a very scary place
that your dream world is a very scary place
to be trapped inside
to be trapped inside
to be trapped inside
all your life
çarpık ilişkileri ve başkalarının, hayatlarımızda yaptıkları köklü ve derin değişikliklerin etkilerini irdeleyen, ve yaşadığımız zamana eleştirel bir gözle bakabilen nadir filmlerdendir. yorumlara bakılırsa klasik olması gerekir. ama başyapıt olucak kadarda şaheser bir film değildir.
natalie portman herhalde ilk defa günümüz dünyasında bir kadın rolunde oynuyor bu film de. hemde çok güzel
film bize şunu söylüyor sanırım; karınızı veya sevgilinizi sizi aldattıgı halde seviyorsanız, ona bunu itiraf etmesi için zorlamayın, ha itiraf etti sakın ilişkinin detaylarını; pozisyonları, kaç defa gelmişler, hangi kanepede yapmışlar, neresine boşalmış, etc. gibi anlatmaya zorlamayın, işte o zaman diger erkege gider.
Don't be afraid I'm not lonely, closer, closer to my life
Don't wait I won't be lonely, closer, closer to my life
I've set it free I feel the rain
Opens up my heart and washes away
Every single limit has start the breeze
Leave it all behind I'm on the way
Don't be afraid I'm not lonely, closer, closer to my life
Don´t wait I won't be lonely, closer, closer to my life
My mind is rolling like thunder, closer, closer to my life
I don't fear I go under, closer, to my life
I've set up sails I feel the wind
Opens up my mind and blows away
Every single reason to stay it's time to fly
Don´t you call my name I'm on the way
Don't be afraid I'm not lonely, closer, closer to my life
Don't wait I won't be lonely, closer, closer to my life
My mind is rolling like thunder, closer, closer to my life
I don't fear to go under, closer, closer to my life
Can you feel, can you feel it
I can feel the silence, I can feel the silence
Don't be afraid, I'm not lonely, closer, closer to my life
Don't wait I won´t be lonely, closer, closer to my life
My mind is rolling like thunder, closer, closer to my life
I don´t fear I go under, closer...
Every single reason to stay, closer, it´s time to fly
Don't you call my name, I'm on the way.
--spoiler--
ve seni gördüğümde bir sonrakinin ben olacağımı biliyordum
ve sana ihtiyaç duyduğumda orada benimle olacağını biliyorum
seni hiç terk etmeyeceğim
--spoiler--
efendim uzunca süredir migros ta aglamak entry'si sebebiyle, sağolsun her okuyan arkadaş önce bana taziyelerini bildirip sonrasında da genelde kendi problemlerini anlatmaya başladı, belli bir süre sonra kendimi sözlüğün ilişkisel güzin ablası modunda buldum. işbu muhabbetler sırasında ilişkiler hakkında yaşanılan temel sorunun kişiler arasında yaşanan durum farkından kaynaklandığını gördüm. durum farkı, o an içinde bulunulan olgunluk seviyesi, hayattan beklentiler ve de yaşanmışlıklar'ı ihtiva etmekte.
işbu konuda çekilmiş en gerçekci ve de en süpersonik diyalogları, ayarları içeren filmlerden biri closer'dır sanıyorum. oyuncu kadrosu olsun, yazarı olsun izlenmesi gereken, ve dersler çıkarılması gereken bir film kanımca. bir tek yönetmeni başarılı bulduğumu söyleyemem, ama olur öyle.
--spoiler--
film aslında satıraralarında büyümek ve olgunlaşmak ile ilgili, doktor abimiz her ne kadar film boyunca bir çok hatalı hareket sergilese de özünde ilkel dürtüleriyle hareket eden, olgun, güvenilir bir adamı işaret ediyor. bebek suratlı yazar abi ise henüz adam tanımına uymayan, duygusal, güvenilmez bir oğlan. bunların karşılıkları olan ablalarda da durum aynı, fotoğrafçı ablamız olgun bir kadın iken, garson ablamız henüz daha bir kız. (kadın, kız ayrımı olgunlukla ilgili olarak yapılmıştır, zarla falan ilgisi yoktur.)
filmin tüm öykü akışı bu durum farklarından kaynaklanıyor, aslında ilkel gözükse, aşk adamı olmasa bile, doktor abimiz tüm olayları kontol altında tutan, ve de aslında filmde tek kazanan. kazanmakdan kastım çok sevilmek ya da aldatılmamış olmak değil, fakat hem garson kızın ona gerçek ismini söylemesi, hem de fotoğrafçı ablanın aklı yazar abide kalsa da ona geri dönmesi, bunun ispatı, zira uyurken öpülen erkek, içten sevilendir.
garson ablaya gelirsek, onun aşk çocuğu yazar abiyi terketmesi çok normal, zira olgunlaşıyor ve onu büyüyememiş diğer kızlara bırakıyor. bu olgunlaşma da strip club'ta doktor abimizle yaptığı diyaloğun rolü büyük.
fotoğrafçı ablaya gelirsek, olgunlaşma döneminde bunu kabullenme öncesi son bir kaçamak yaşayan herkes gibi gidiyor yazar abiye, onun ahlaksız ve de uçarı olduğunu bilmesine rağmen değil, öyle olduğu için onunla birlikte oluyor, zamanı gelince de her kadın gibi aşkın yerine güveni seçiyor.
yazar abimizi çok eleştirmemek gerekir, zira ileride o da olgunlaşacak ve doktor abimiz gibi olacaktır. sadece fotoğrafçı abla henüz harcı değildir.
filmin bütününe dönersek, kişisel olarak beni en çok etkileyen sahne iş gezisinden dönen doktor abimizin "iş gezisinden döndüm ve beni evde bekleyen bir kadın var, artık büyüdüm" demesiydi. aslında eve girdiği andan itibaren bir terslik olduğunu hissetmesi, ve sormadan önce beklemesi, kontrollü delirmesi, hepsi çok başarılıydı.
alınması gereken dersler kısmına geçersek; öncelikle affedebilmek olgunluk göstergesidir, olgunluk zorla değil zamanla olur, hatun kişi güven ister, ilişkilerde ki sorunlara yüzeysel yaklaşmamak gerekir, akıllı insanların hep bir planı vardır.
bir de aldatılmanın yarattığı öfke sadece cinsellik kaynaklıdır.
--spoiler--
kişisel edit : çok uzun yazmışım, durmak bilmemişim, hepsini okumuş olan olursa şimdiden teşekkür ederim.