"etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz. konuşanların sırrı yoktur. ve hepimiz konuşuruz. kendimize ihanet eder, kalbimizi teşhir ederiz; her birimiz dile gelmezliğin celladıyızdır; her birimiz sırları, en başta da kendi sırlarımızı yok etmek için yırtınırız."
"Bütün aşağılanmalarımız açlıktan ölmeye karar veremememizden gelir.
Bu ödlekliğin bedelini pahalıya öderiz. insanlara bağlı olarak, dilencilik kabiliyeti olmadan yaşamak! Şişinen şanslılar, şu giyimli maymunlar önünde alçalmak! Yazgınızın, hor görülmeye bile layık olmayan şu karikatürlerin insafına kalması!...
Toplum bir dert değil bir felakettir: içinde yaşayabilmemiz ne enayi bir mucize!"
Kitapları ülkemizde ne yazık ki hakkı verilerek çevrilmiyor. Son çevrilen gözyaşları ve azizler en iyisiydi. Niyeyse bizim çevirmenlerimiz felsefe yapıtlarına karşı çok lakayıt. Gereksiz kısaltmalara gidiliyor. Gerçi buna Sofie'nin dünyası'nda bile gerek duyan çevirmenlerimizin Allah gibi adamlara saygı duyması güç.
" sadece canım istediği zaman ölmek elimde olduğu için yaşıyorum.intihar fikri olmasa kendimi çoktan öldürmüş olurdum" çürümenin kitabı'ndan. E.M.cioran Metis yayınları.