Cinlerle görüşmek mümkündür. Hayırlı işlerde cinlerin görüşlerinden, bilgilerinden ve güçlerinden faydalanılabilir. Şerli ve faydasız işler için ise cinlerle görüşmek sakıncalıdır, zararlıdır ve câiz değildir. Cinleri faydalı işlerde kullanmak ve güçlerinden faydalanmak mümkün iken, insanoğlunun cinleri kısmet bağlama, kısmet açma, karıkocanın arasını açma, sihir ve büyü yapma, kehânette bulunma gibi zararlı, faydasız ve boş işlerde kullanmaya yeltenmesi cinler adına can sıkıcı, insanlık adına ise yüz kızartıcı günahlardandır. Böyle faydasız işlerde kullanılmaktan hoşlanmayan cinler, bir boşluğunu bulduğunda kendisini boş yere zevklerine boyun eğmeye zorlayan insana zarar verebilir. Yoksa cinlerin; Allaha inanan, Allaha sığınan, ibâdet yapan, başı her dara girdiğinde yalnız Allahtan medet isteyen ve etrafına zarar vermeyen mâneviyâtı güçlü insanlara yaklaşması ve zarar vermesi söz konusu olmaz. Cinlere zarar vermek günahtır. Nitekim cinlerin bazen uysal ve zehirsiz ev yılanı sûretinde gözükebilmekte olduğuna işâret eden Allah Resûlü (asm) bunların yılan zannedilerek öldürülmesini yasaklamıştır.1 Cinler gaybı bilmezler.
ismini söyleyince bir şey yapacağından korkulur "üç harfliler" denir
ben çok "cin" dedim bir şey olduğu yok illa bir şeyden korkacaksanız şeytanlaşmış insanlardan korkun.
Cinlerin kılıktan kılığa, şekilden şekle girme özellikleri vardır. Cinler bir çok kılığa girdikleri gibi, daha çok insan kılığına da girmeleri mümkündür.
Enfal Suresi Ayet: 30 Sayfa: 181 ayetindeki ifade aynen şöyledir; Bir gün Kureyş kafirlerinin ileri gelenleri bir araya gelip, 'Muhammed'i hapsedelim mi? Öldürelim mi? Veya Mekke'den sürelim mi? ' diye birbirleriyle istişare ederken, cinlerin ilk yaratılanı şeytan, namı diğer iblis, üstü başı pis, kötü bir insan kılığında bunlara yanaşıp, öldürmeleri için vesvese ile telkin etmiştir.
Hz. Ayşe validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. sebebini sorunca cinler aleminden bir Müslüman cini öldürdün. Bunun mahkemesi görülecek, denildi. O da: Ben nerede bir cini öldürdüm dedi. Sen Kuran-ı Kerim okurken, bizim Müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimizde öldü. Bunun hesabı görülecek. Bu Hadisenin sonunda barış ve anlaşma yapılarak. Olay tatlıya bağlandı.Cinler insanlar gibi canlı, şuurlu, ve akıllı varlıklardır. Yalnız akıl ve muhakeme konusunda insan daha üstündür. Cinlerin sürat ve görüntü verme, geçmişe gidip gelme gibi bizden üstün tarafları da vardır. Bununla beraber bizim gibi onların da ruhları vardır. Ruh sayesinde canlı kalmaktadırlar. Aramızdaki fark bizim ruhumuz molekül yığını yeni maddedir. Cinlerin ruhu ise bir enerji akımının içindedir.
2. Hızlılık özellikleri vardır. Cinler sesten hızlıdırlar. Titreşim hızlılıkları saniyede 300.000 km den fazladır. Bir saniyede Dünyanın bir yerinden diğer yerine ulaşacak hızlılıktadırlar.
3. Semaya çıkıp, semadaki haberleri çalıp öğrenme özellikleri vardır. Ancak, Hz. Peygamber' in doğumundan sonra bu yasaklanmıştır. Peygamber Efendimiz (SAV) yanında bulunan arkadaşlarına; "Herkese cinlerden bir arkadaş verilmiştir." buyurdular. Sahabe; "Ya Resûlullah sana da mı cinlerden bir arkadaş verildi?" diye sorduklarında, Resûlullah; "Evet, bana da cinlerden bir arkadaş verildi. Ancak Allah ona karşı beni güçlü kıldı. O cin Müslüman oldu." buyurdular.Cinler de inanlar gibi Allah'a ibadet ve itaat etmekten mesuldürler. Bunlara akıl verildiği için yaptıkları işlerden sorumlu olurlar. Bu itibarla akıl sadece insanlarda, cinlerde ve meleklerde vardır. Hayvanlarda akıl yoktur. Zeka, his, içgüdü ve ilham vardır. ipek böceğinin ipek, arının bal yapması zekası, içgüdüsü ve ilhamı sayesinde olur.
illuminati gibidirler. Sağa sola yapamayacakları şeyleri yapabileceklermiş gibi gösteren işaretler bırakıp, bunun üzerinden prim yaparlar. Oysa ot gibi yaşar giderler.
Cinler irade sahibidir.
Bu varlıklar insanlar gibi akıl ve şuur sahibi olarak yaşamda yer alırlar.
Şerli olanları, kâfir olanları, hayırlı olanları ve Müslüman olanları bulunur.
Yapmış oldukları her şeyden sorumlu olarak yaşamlarını idame ettirirler.
Cinlerde insanlar gibi doğar, büyür, evlenir, çoğalır, yaşlanır ve ölürler.
Peygamberlerin çoğunluğu cinler ile görüşmüşlerdir.
Peygamberlerin bazıları cinler ile ortak peygamberlik yapmıştır.
Bu varlıklar ile görüşmek ve iletişim kurmak mümkündür.
Kuran içinde bulunan birçok ayette insanlar ile cinler bir arada geçmektedir. Hatta ayetlerin bazıları insanları ve cinleri aynı karede kapsamaktadır.
Hayırlı olan işlerin bazılarında cinlerin görüşlerinden ve bilgilerinden fayda sağlanılır.
Hayırsız, şer ya da faydasız olarak görülen işlerde bu varlıklardan yardım almak doğru değildir. Zarar görülebilir ve dinen de caiz olarak görülmez.
Cinlerden faydalanmak ve hayırlı olan işlerde kullanmak mümkün olduğu halde insanlar bu varlıkları can sıkmada, kısmet bağlamada, faydasız olan işlerde, boş olan işlerde, büyü yapmada, insanların aralarını açmada ve yüz kızartacak olan işlerde kullanmaktadır. Bu tarz işlerde kullanmak yüz kızartıcı olan durumların ortaya çıkmasına olanak sağlamaktadır.
Hayırlı olmayan işlerde kullanılmakta olan cinler zaman içinde kendilerini kullanan insanlara zarar vermekten çekinmezler. Hatta gözlerini kırpmadan zarar verebilirler.
Ateşten yaratılmış olan bu varlıklar duyu organları ile algılanamayacak şekilde yaratılmışlardır.
Cinler inek, köpek, yılan, insan gibi birçok şekle girebilme özelliğine sahiptirler.
Hızlı şekilde hareket edebilirler ve ışınsal olan varlıklardır.
Cinlerin Müslüman olanları cennete diğerleri de cehenneme girerler.
Bu varlıkların ömürleri diğer varlıklara daha uzundur.
kaynak: http://falcibaba.com/cinlerin-ozellikleri
Cinler gaybı bilmezler.
Dünya zamanının dört katı hızına eşittirler. Siz daha kolunuzu kaldırmadan onlar igdirdan istanbul a gelirler. En tehlikelileri ifrit, marid ve zazula dır.
"böbrek rahatsızlıklarına iyi gelecek ilaç için deneyler yapan bir doktor, alkol ile ardıç ağacının meyvesini bu uğurda damıtırken, daha sonra cin olarak anılacak içkiyi icat etmiştir".
putperest kalıntısı inanç olduğu o kadar belli ki. animizm uzantısı çünkü.
mesela animistler doğada var olan her şeyin ruhu olduğuna inanır ve bunlarla iletişme geçerek her şeyi yapabilirler. büyü de aslında budur. yani büyü bu olağanüstü ruhlarla iletişime geçip bunları kullanarak birine bir şey yapmaktır. kötü anlamda da olabilir iyi anlamda da olabilir ya da daha da kötüsü şamanların ve afrikalıların yaptığını iddia ettiği öldürücü büyüdür.
mesela gelecekten haber almak da budur, cinlerle konuşup gelecekten haber aldım diyenler de aslında atalarından kalan bu animist putperest inancı sürdürüyor.
yani bu cin inancının kökeninde bu animist inanç var. bunlar atlarının ruhlarıyla da konuşur. o ruhlar bir şeyler yapmasın diye saygı duyarlar.
zaten gidip bu yüzden ortaçağda insanlar engellileri yakmış çünkü adamlar büyü yaptığı veya bu işle uğraştığı için çarpıldığı düşünülmüş mesela kadınları yakmalarının nedeni de budur.
onlar büyü yaparak felaket salmış topluma( veba) ve bu yüzden onları yakmışlar.
yani demek istediğim bu kafanın nereye varacağı ortada, adamlar olağanüstü şeylere inanıyorsa olağanüstü açıklama getirecek ve bunu cine, meleğe, şeytana, tanrıya falan filan bağlayacaktır ancak bunların kökeninde hep animizm var.
Anlamadigim bisey var. Ayni dunyayi paylasiyormusuz. Ulan biz olnusuz zaten 7 milyar kelle. Simdi bunlarda bizim gibi cogaldiklarina gore ve daha uzun yasasiklarina gore epey kalabalik olmalari gerekir. Allah kendi yarattigi koskoca evreninde(belkide onlarca evreni var. Bilemeyiz) koyacak baska yer bulamadi da cinlerle insanlari ayni galaksinin ayni gunes sisteminde ayni gezegene mi doldurdu? Yahu borsa falan oynayan insanlar bile butun yumurtalarin ayni sepete konmayacagi kuralina gore is yaparken, bu is bana pek mantikli gelmiyor dogrusu. Ama neyse hayirlis olsun bakalim.
