vip salonuna bilet alan izleyiciye 10 dakika reklam izleten, vip salon katındaki büfeyi açmayıp insanları bir su almak için kuyrukta bekleten, müşteriye saygı ahlakından nasibini almamış işletme. Mesela Akasya AVM salonuna vip almanın hiç bir manası yoktur. Paranıza yazık.
Herkesin şikayetçi olduğu ama herkesin de deli gibi gittiği kazıkçı, müşteriyi sadece yolunsak kaz gibi gören şirket.
Şimdi bu şekilde hem şirketi hem eleştirenlerin tutumlarını eleştirdim de ben gitmiyor muyum? Genel olarak gitmemek yanlısıyım am bir arkadaş grubu ile gidilecekse burası cinemaximum buraya gitmeyelim de demem. Kendi içinde tutarlı bir davranış sergiliyorum o yüzden eleştirebilirim. Evet.
fiyatları gereksiz pahalı olsa da türkiye sınırları içerisindeki en kaliteli deneyimi sunan sinemadır. ayrıca banka kampanyaları, benzin istasyonları, operatör promosyonları falan derken gayet uyguna bilet alınabilir. isteyen gider istemeyen gitmez, parasıyla değil mi. kasmayın bu kadar.
mısır, içecek sınırsız ve bedavaymış. 150 TL veripte mısır makinesini yanına getirtmeyen maldır. 150 TL veren zaten başlı başına mal. sinemaya giden şerefsizdir. film çekeni söylemiyorum bile. nefes alanlar ibnedir ibne.
Tekelleşmiş zorbalığın tanımıdır. Fakat müstahak, sizi uğuşmuş ehlileşmiş evcil halk sizi. Bir tane eleştiri yok. Sanat filmlerine para getirmiyor diye salon vermeyen oluşum. Film yaparsın bunu izletmek, insanlarla buluşturmak için salon ile anlaşırsın salon endüstriyel bir çark güruhundan ise sana nah çeker. Çünkü insanlar, yüzüklerin efendisindeki goblin karakterinin yaptığı Cumali Ceber i tercih eder. Buna ortalama 20tl öder.
en pahalı bilet ücretini ödeyerek minimum 30 dakika reklam izleyeceğin sinema. insanlar hala neden tercih ediyor anlamıyorum verdiği reklamlar artık itici konuma gelmiş durumda sempati değil antipati oluşturup markaya zarar vermekte. sucuğunu da kartını da diye başlıyor insan. sinema reklamlarını denetleyen olmadıkça 1 saatte reklam çıkabilir. güvenemiyorum.
pazardaki yerini %6 dan %30 a çıkardığı zaman durmalı dedik. bir ara 60 lardaydı. şimdi 70 i geçti sanırım. yabancı sermayeye satılmamalı dedik. türk sinemasını yabancı sermayelere sattılar. filmine 1400 salon bulan cem’in şimdi aklına geldi rest çekmek. ya da 1500 küsür salonla şahanın. ya da bkm nin 1000 salonlu filmleri... venedik’ten özel ödülü alan emin alper abluka’ya 25 salon bulabildi. tolga karaçelik götünü yırttı 70 salonlara gelebilmek için. ama mısır şimdi patladı beyler. ulan ne mısırı kardeşim türk sinemasını siz bitirdiniz siz!
türkiye avm'lerindeki 1700 sinema salonunun 905'ine (%53,2) sahip olduğu için sektöründe haksız rekabete neden olan zararlı işletme. şımarıklıkları hep bu yüzden. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1788489/+
bir firma düşünün; biletleri 38 liradan satmasına rağmen dakikalarca, bıktırana kadar, filmlerden önce reklam veren...
bir firma düşünün; hediye(!) bilet verdiği halde o hediye bileti size vermemek için elinden geleni yapan ( internetten hediye biletinizi almak istediğinizde, mükemmel sistemleri hata veriyor! anca gişeden almanıza müsade ediyor bu harika sistem! tabi o bileti almanız için sırayı ve filme yer kalmama ihtimalini göz önüne almanız gerekiyor!)
bir firma düşünün; çok basit olan bir müşteri hizmetleri kaydını 3 aydır sonuçlandıramayan! ( adıma iki hesap var ve bunları tek hesapta toplayacaklar 3 aydır!)
bir firma düşünün; alt yapısı olmadığı halde ve hiç bir alt yapı yatırımı görünürde yapmadığı halde internetten sattığı biletlere ucuz(!) diyen ve asla internetten kolayca bilet alamadığınız.
bir firma düşünün; çalışanları kafalarına göre işler yapan ve asla bunu sorgulamayan!
bir firma düşünün; sektörün büyük kısmını tek eline almış olmanın güveniyle ne istiyorsa onu yapan! fahiş fiyatlara bilet, içecek vs satan... ve siz talep etmeden mısır içecek vs için fiş vermeyen!
bir firma düşünün; filmlerin seans saatlerini, bir önceki filmin bitiş saatine denk getiremeden koyan! -reklamlardan dolayı bir önceki filmin bi türlü bitememesinden kaynaklanıyor. artık arada kayıt dışı reklam mı gösteriyorlar ne yapıyorlar anlıyamıyorum. belli bi programları yok sanırım!-
ve
bir firma düşünün; geliri gerçekten çok yüksek olan. kurulu tesislerinin haricinde hiç bir yatırımı, hiç bir ilerlemesi, sıfır müşteri memnuniyeti ile "zaten bize mecburlar" mantığı ile çalışan!
bu ülkedeki çoğu kurum gibi çürümüş, denetimsizlikten ölmüş, ödediği vergi şaibeli, sadece maksimum kazanç elde etmeyi kendine ilke edinmiş....
