Mustafa Kemal hiçbir zaman sosyalist olduğunu iddia etmedi.
En başta bunu bir kenara yazmak gerek.
ikincisi ise tarihi kişi ve vkaları değerlendirirken bugünün koşulları ile düşünmek.
Her ikisi de kendi kültürel ve sosyal değerleri ve kendi coğrafi şartları ve tüm bunlara bağlı olarak ortaya çıkan soruna ürettikleri çözüm önerileri ile değerlendirilmelidir.
Yalnız zanımca ufak bir ayrıntı var.Mustafa Kemal bir manifesto koyar ortaya.Yoktan bir ideal yaratır.Beğenirsiniz,beğenmesiniz,eleştireilir tamamen karşı çıkailirsiniz.Ulusal devrimci yaklaşımı ile dönem içindeki işgal altında,sömürge baskısı içindeki milletlere fikir vermiştir bu.
Che ise var olan idealden yürür,başarılıdır,liderdir,kitleleri peşinden sürüklemiştir.
Devrim de sadece sosyalist gözlükle olmayabilir.
Devrim;'belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik; ihtilal. Toplumsal değişimlerin insan iradesiyle hızlandırılması devrimleri oluşturur.
Kitle halindeki bir toplumsal hareketin başlatılmasının söz konusu olduğu, varolan bir rejimi şiddet kullanımı sonucunda başarıyla yıkarak yeni bir hükümet biçimi oluşturan bir politik değişme süreci. Bir devrim, coup detat hükümet darbesidan ayrı tutulmalıdır, çünkü devrimde bir kitle hareketi ile politik sistemin bütününde önemli bir değişmenin gerçekleşmesi söz konusudur. Bir coup detat, iktidarın silah yoluyla, ancak hükümet sistemini kökten bir biçimde değiştirmeden varolan politik liderlerin yerine geçecek olan kişiler tarafından ele geçirilmesine göndermede bulunmaktadır. Devrimler, varolan politik otoritelere meydan okuyan sistem ancak yine politik sistemi bütün olarak dönüştürmekten çok otoriteyi temsil eden kişilerin yerlerine başkalarının geçirilmesini hedefleyen başkaldırılardan da ayrı tutulmalıdır.'(vikipedi)
Bun göre Mustafa Kemal evet sosyalist değildir,lakin başarılı bir devrimcidir.
Devrimini uygularken ortaya koyduğu yöntem ve sonrasında devlet yönetimi için önerdiği sistem de çoğu ülkeye fikir vermiştir.
Yine de her iki lideri de kendi şartları için de değerlendirmek çok daha doğrudur.
de hadi bi siktir git denilecek söylemdir. hepsi bitti şimdi che ile kıyaslamaya geldi sıra. lan banane elin che sinden. benim atam mustafa kemal atatürk kardeşim, bana göre o üstündür. hazmedemeyen de gitsin che tişörtünü giyip koştursun sokakta ne diyelim yani. lan ne acayip modeller çıktı şu son zamanlarda ya.
karşılaştırma yapmak çok gereksiz, durum ve koşullara göre ikisi de elinden geleni yapmıştır. Hem karşılaştırma yapılsa da kimsenin eline bir şey geçmeyecek olan bir önermedir.
mustafa kemal'e devrimci demek nasıl diyim lenin'e ülkücü demek gibi bir şey herhalde. tamam atatürk anti emperyalist bi adamdı. emperyalizme karşı savaşmış bi askeri dehaydı falan fistan. lakin atatürk türkçülük anlayışı çerçevesinde sadece kendi ülkesi dahilindeki insanları kurtarmayı hedeflemiştir. aslında bunu bile tam olarak becerememiş bi adamken onu che ile karşılaştırmak saçmalığın daniskasıdır. mustafa kemal atatürk anti emperyalist bir küçük burjuvadır; che ise anti emperyalist bir devrimcidir.
şimdiden gelecek eksiler için teşekkürlerimi sunar, hoşça kalın dostlar derim.
Osman batur gibi asya'da Türk bağımsızlığı için kolları kesilip ölen bir insanın yanında che hiçbir şey iken,Atatürk gibi bir dehayla karşılaştırılması anlamsızdır.
Arjantinli serseri cheyi yad edip de Osman Batur'u takmamaktır.
yanlıştır. che guevara ve atatürk ikisi de ideal adamlarıdır, birer idealleri vardır ve bu uğurda birer dava kişileridir. fakat izledikleri yönetem farklıdır. atatürk savaşta bile olsa asla insani değerlerden vazgeçmemiştir. tabiri caizse düşmanına bile saygılı olmuştur. *. onun bu yüce yönü dünya savaşında savatşığı devlet adamlarının bile takdirini kazanmıştır.
che guevara ise ideasına, kızıl elmasına ulaşmak için farklı yöntemler kurgulamış ve uygulamıştır. che'nin tüm stratrejisi 'nefret' e dayalıdır. evet, che için en önemli olan kendı tarfındakilerin karşı taraftan olabildiğincde nefret etmesini sağlamaktır. bu uğurda herşey mübahtır felsefesini savunmuştur. bunlar birer iddia değil, che'nin kendi beyanlarıdır. hatta bu şekilde bir sözü de bulunmaktadır;
"bir mücadelede önemli olan nefretin etkin olmasıdır, düşmana karşı uzlaşmaz olan bir nefret.. bu nefret insanoğluna sınırlarının ötesinde bir azim verir ve onu etkili soğukkanlı bir ölüm makinesine dönüştürür. Askerlerimiz böyle olmaldır, nefretsiz bir halk düşmanını yenemez. savaşı düşmanın evine, eğlence yerlerine ,ailelerine taşıyacak ve her an kendisini takip edilen bir hayvan gibi hissetmesini sağlamak gerekir."
günümüzde ikisi de dava insanı olarak lanse edilmektedir. bırakın üstünlüğünü atatürk gibi çok yönlü dehanın herhangi bir alanda kapasitesine ulasabilecek bir kıyas bile son derece gülünç olacaktır. benzer oldukları tek yön ikisinin de arkadasından gelen insanlar olmuş olması ve ikisinin de liderlik, önderlik yapmış olmasıdır. fakat konuyu akademik bir açıdan ele aldığınızda che'nin kendi davası adına yaptıkları bi' nevi terördür. çünkü nefretle bu denli yoğrulan bir ideoloji ancak korku vermek, korkudan titretmek anlamına gelen terörün tanımıdır. yurtta sulh cihanda sulh diyen bir önderle che'yi kıyaslamak bu açıdan baştan yanlıştır.
tabi ki che için bir yafta yapıstırmak zordur. çünkü komiktir ki günümüzde kimi için terörist olan, kimi için özgürlük savaşçısıdır.