"Hayat ön provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir. Bu, alkışı olmayan tiyatronun perdesi kapanmadan; gülün, şarkı söyleyin, dans edin, aşık olun… Hayatınızın her anını değerlendirin."
Charlie Chaplin hayatında bir kez Türkiye’ye seslendi.
7 Aralık 1942, II. Dünya Savaşı, Türkiye’de Amerikanın Sesi radyoda canlı yayın yapıyor.
(Soracaksınız Amarikan’ın Sesi programı ne işi var Türkiye’de? Amaç Türkiye’yi Amerika’nın yanına çekmek).
Bütün Türkiye’yi radyo başına çekebilmek için ise dünyanın en ünlü oyuncusunu konuk ediyorlar.
Spiker soruyor, Türkiye şuan sizi dinliyor. Onlara ne söylemek istersiniz?
Onlara bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatmak istiyorum diyor bu ünlü oyuncu.
Radoya başındakiler şaşkın. Nasrettin Hocayı nereden tanıyor bu, nasıl biliyor, biz buna hayran bu Nasrettin Hocaya, ne diyecek.. herkes merakla dinliyor. Radyoyu son ses açıyorlar.
Fıkra şu:
Hocanın bir gün kapısı çalınıyor, çalan komşusu.
Eşeğini bir günlüğüne ödünç alabilir miyim?
Hoca sevmiyor bu komşuyu, haliyle de eşeğini vermek istemiyor.
-Eşeğim burada değil.
Komşu peki diyor, tam gidecekken eşek anırıyor, ahırda!
Komşu sesleniyor
Hoca hoca utanmıyor musun koca sakalınla yalan söylemeye?!
Hoca cevabı yapıştırıyor:
Bre adam bana mı inanacaksın, eşeğin anırmasına mı?
Charlie Chaplin bunu anlatıyor Türkiye’ye! ilk defa sesleniyor ülkemize!
Ve bu seslenişinde hayran olduğumuz Nasrettin Hoca’nın fıkralarından birine yer veriyor.
Herkes şaşkın. Duyduklarına inanamıyorlar. Charlie Chaplin gibi dünyaca ünlü oyuncu hiç gitmediği ülkeye seslenirken o ülkenin kültüründen örnekler veriyor.
Ve ekliyor:
işte ben, beni Türkiye’den dinleyenlere şunu söylemek istiyorum:
insanlık artık bir karara varsın! insanların seslerini mi dinleyecekler, eşşeklerin anırmasını mı?
dünyanın gördüğü en büyük aydınlardan birisidir. eğer bugün her şeye rağmen korkmadan sisteme, bozuk düzene giydirebilen sanatçılar varsa bunun başlıca mimarlarından biri charlie chaplin'dir.
charlie chaplin'i salt bir komedyen betimlemesi ile anlatmaya kalkmak büyük bir hatayı doğuracaktır. sisteme diş bileyen azılı bir anarşisttir aynı zamanda. filmlerindeki kapitalizm eleştirisi, sayfalar dolusu sıkıcı kitaplar yazan akademisyenlerden daha etkilidir. mizah, zeka gerektirir. maalesef bizim ülkemizde, magandacılık adı altında, yozlaşan bir kültürün apolitik saçmalık silsileleri komedi başlığı altında değerlendirilmeye çalışıyor. charlie chaplin tartışmasın büyük hayranlık beslediğim nadir insanlardan biridir. bizim mizah anlaşıyışımız ise her geçen gün geriye gitmekte. saf ve temiz anadolu insanı olan şaban karakterinden (Kemal Sunal) zihni boşaltılmış kaba şehir magandası recep ivedik'e uzanan kötümser bir tablo içerisindeyiz.
Modern zamanlar filmini kesinlikle tavsiye edeceğim komedyen.... Birde ismini duyduğum zaman , içimden bir gülümseme geçer... Aklıma hep bir çocukla oturup çektirdikleri resim gelir....
O sadece yönetmen değil; oyuncu, yazar, komedyen ve çok daha fazlası. 88 yaşında ölen Chaplin’in asıl adı Sör Charles Spencer Chaplin olmakla beraber, ‘Şarlo’ karakteri ile özdeşleşti ve öyle anıldı. Yarattığı ‘modern palyaço’ ile tüm dünyada sevilen Chaplin, ABD vatandaşlığını reddettiği için ABD’ye girmesi yasaklanınca isviçre’ye yerleşti. Chaplin’in sağlığı 1960’lardan sonra bozulmaya başladı. 1977’de tekerlekli sandalye ile hayatını devam ettiriyordu. Cenazesi isviçre’nin Vevey şehri civarında bir mezarlığa gömüldü. Chaplin, 25 Aralık 1977’de hayatını kaybetti.
Fakat asıl hikaye bundan sonra başlıyor. Chaplin’in ölümünden bir süre sonra mezarı açılarak tabutu çalındı. 600 bin dolar isteyen soyguncular, telefonda yapılan pazarlıkla rakamı 250 bin dolara düşürdü. Polis, telefon görüşmesi yapılan yerin adresini tespit ederek 24 yaşında Polonyalı bir tamirci ve onun Bulgar yandaşı olan ‘hırsız’ları tutukladı. Tabut açılmamış şekilde tekrar Vevey’e gönderildi ve bu kez üstü betonla örtüldü.(25.12.1977)
filmlerini ilk başlarda işitme engelliler için çekmiştir. bir süre sonra her kesimden izleyicisi olduğnu görünce birkaç sesli film çekmiş ve çalışmalarını sıklaştırmış, daha fazla ürün ortaya koymuş başarılı bir sanatçıdır.