sağolsun erkek milletinin anlaşılması zor insanlar olduğunu kanıtlamıştır yalnızca bir tek entrysi ile. siz değil miydiniz türk kızları sevişmeyi bilmiyor diyen? bu nedenle ecnebi kızları tercih eden? bakın işte tabularını yıkmış bir kız; ama n'oluyo böyle olunca da ahlaksız oluyor di mi? siz iyisi mi önce ne istediğinize, ne aradığınıza karar verin.
cevriye ile ilgili entry girelim bakalım.
(#5756869)
sapıkça fantezilerini tüm kadınların arzusuymuş gibi anlatmış hadsiz yazardır. söylemek istedikleri farklıdır aslında ama bunları hince, kılıfına uydurarak laf arasında geçiştirir gibi yapma çabasındadır zira açıkça söylerse sıkıcı olacaktır yeteri kadar dikkat çekmeyecektir. çekilmeyecektir. işini bilen; yazdıkları, boktan genellemeleri, tespitleri katlanılır gibi olmayan yazardır.
sözlükteki cinsellik başlıklarından esinlenerek bu yola başvurmuş ve azgın yazarları kerizlemeyi kendine misyon yapmış pipi sahibidir. yazışmışlığım yok ama eminim.
1400 yıl önce peygamberle sevişmek, günah ya da tabu muydu? değildi. peygamberin bi sürü hatun peşinde koştuğu biliniyor, hatunlarında onun peşinde koştuğu biliniyor.
bu yazar yazınca mı sorun oldu, peygamberden çok peygamberciler?
bırakınız yapsınlar bırakınız yazsınlar yazarı. erkekmiş kadınmış travestiymiş bize ne. kafasına göre yazıyor işte. ha bu kişi travesti dahi olsa eliniz bilmemnerenizde peşinde kuyruk olursunuz ibneler!
--spoiler--
onun hakkinda istediginiz her seyi düsünme hakkini size veriyor, bu iyiligi herkese yapmaz!
--spoiler--
bu kadar "istediğiniz herşey" şeklinde iddialı konuşmamalı. düşünme var düşünme var. gençlerin rüyalarını süslemeye başlayabilir. herkes bir değil, dimi cevriye?
yaşam gibi. ne ki kalıpları kıran, o zincirleri, o ezberleri bozan, o tarihin cilveleri arasında acı çeken insanlığa, o acıların kılcal damarlarına inip, yani ana kaynağına elini bastıra bastıra yüzümüze vuran, kiminin iyisi kiminin kötüsü olan yazar.
ne ıslık rengi bu çığlıklar paklar şu yaşamı ne de ölümüne kıyısına indiğimiz bu çağlayanların abı hayatı. ne orda sonsuz bir yaşam vardır ne de küllerinden doğan bir anka kuşu. efsunlu nefesler, sarıklı bir adam, neyin sesi ve fırdönüp dolanan bu luvi insanları. bir hayat gibi. şimdi az sonra nişapur'da gözlerini açacak hayyam, farabi olacak bir diğer yanında. ordan dünyaya bakacaklar. yıldızlara. şarabın ve gazelin aşkı ile dönecek başları.işte o an zile'de nefes alacak insalık. harput kalesi güneşe değecek en mağrur şekli ile.
o an bir yazar koca bir dünyaya gülümseyerek orta parmağını çıkaracak ve gerçekten acıyarak alın size diyecek.
kendisini şu şiirle uğurlamak istediğim güzel insan. iyi arkadaş.
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
cevriye'ye türk kızı diyerek hitab etmek; cevriye'ye edebileceğinizen büyük hakarettir.
cevriye,
7 ırk'ın en güzel özelliklerini bünyesinde toplamış, konuşabildiği yabancı dillerin sayısını unutmuş, bilimum homo sopiens özelliklere sahip olan üstün yaradılışlı bir insandır.
onunla bir ilişkiye başlamak için cv'nizi özel mesaj ile kendisine yollayınız. harvard, yale, standford bunlardan gayrı mezun olanı, öğrenci olanı kabul etmiyor, bilesiniz.
sözlük sayesinde tanıştığım en ilginç, en güzel ve en sevdiğim insandır cevriye; oldukça zeki, kararlı, sözünün arkasında durmayı ve tartışmayı bilen, kimseye pabuç bırakmayacak kadar cesur ve en önemlisi açık fikirli.
cevriye, sözlüğün onu anlayamayacağı kadar farklıydı, sözlük cevriyeyi anlayamayacak kadar basit...
sürekli kendine birşeyler katma, kendini geliştirme derdi olan biri. olaylardan çıkardığı deneyimlerin kendine kattığı değerlerinin farkında olan biri, kendini geliştirmenin yollarından birinin bu olduğunu biliyor. belki de sözlükte de karşısına bu kadar insan almasının sebebi, burdan elde edeceği deneyimdi.
haklı mazeretler sonucu el ayak çekmeye karar vermiş sanal ortamdan.
gitmesi, sözlük için, özellikle de benim için büyük kayıp oldu.
entrylerine bakıldıgında şişman hatun libidosuna sahip oldugu anlaşılıyor. şişman olması, ibne ya da hatun olması beni bağlamaz o ayrı fakat insanların değerlerine sallaması hoş olmuyor.
tabusuzlukla arsızlık arasındaki ince çizgiyi tutturması gereken yazar. bunun için daha fazla kitap okuyup zihnini açması, sonra insan içine karışıp görgü kurallarını öğrenmesi gerekiyor. ha sözlükte oturduğu yerden yazdıkları kimin sikindedir? kimsenin. besbelli sözlük yazarlarıyla dalga geçiyor, eminim mesaj kutusundaki "hallo bist du sex hehe" mesajlarına bakıp bakıp gülüyordur. aferin böyle devam et diyoruz kendisine ve bir diğer yarışmacımıza geçiyoruz. margarita litvanya'dan katılıyor ve henüz 18 yaşında kaşınmış.
sözlükte çok fazla jigolosu varmış gördüğüm kadarıyla.
