avrupa nukleer arastirma merkezinin kalbi şayet türkiyede olsaydı ortaya çıkacak trajikomik olayların ardı arkası kesilezdi. öncelikle bir çok unsur avrupa standartlarının altında olduğu için her gün yeni bir kriz yaşanırdı. ulaşım vb. sorunlar artık sadece türkiyenin değil dünyanın en büyük sorunu haline gelidi. yapılan bilimsel araştırmalar ve deneyler bir sürü bürokratik engele takılırdı. big bang deneyi gibi büyük araştırmaların başlatılması için saatlerce süren temel atmöa töreni, kurdela kesme faslı, binanın önünde kurban kesilmesi, köçekler eşliğinde proton salma, türbanlı bilim adamı polemiklkeri, resepsiyon krizleri, generallerin ve muhalefet partilerinin protokole eşlik etmemesi, saatler süren açılış konuşmalarında tıpkı bayramlarda soğuktan donma tehlikesi geçiren öğrenciler gibi bilimadamlarının inim inim inlemesi, magazinel boyutları vs. isabet olmuş bize bilim milim gelmez diyerekten biz kendimize yeteriz nidalarıyla yazımı sonlandırmak istiyorum. zira şimdi şükretme vaktidir. *
"postmodern dünyada, atomlar düzleminde üniter devlet tehlikede" diye garip bir söylemle ordu ortaya çıkar, sağ ve sol taraftaki protonlar ülkeyi bölmeden soldakileri toplayıp nötronlara çevirirdi. rahat kalan sağcı protonlar ise atom çekirdeğinin etrafında belli bir yörüngeye oturur, oradan atom çekirdeğinin namusunu, şerefini korurdu.
kesinlikle bir taşeron firma kanalizasyon açarken ilk önce doğalgaz borusunu sonrada proton tasfiye borusunu kaza ile patlatırdı. sonuç olarak susuz, doğalgazsız ve protonsuz bir hafta ile kaos dolu bir hayat.
başbakan;
ünlü bir medya lideri cern'in kapatılıp yerine bir alışveriş merkezi açılması için teklifte bulunmuştur. bir hafta mühlet, açıklamazsanız ben açıklayacam.
rte: hamdolsun, türkiyedeki ilk nükleer araştırma tesisini kurduk. inşa allah akkuyu ve sinop'ta da bu tesislerin açılması için çalışmalarımız sürüyor. bunu bizden başka yapan yok ha! lafa gelince bilim adamı kesilirler ama icraat sıfır. lafla peynir gemisi yürümeeez. sayın aydın doğan; açıklayacam ha.
öncelikle yapılan ilde tanıtımlar düzenlenir itfaiye araçları ile elektrik direklerine boy boy afişler asılırdı. Tv lerde sabah akşam bunu görürdük vay be ne işler yapıyormuşuz der ama ne işe yarar diye sormazdık. Tabi her yönüyle yanlı medyamızda işin içinde türban olup olmadığını araştırırdı. Askerler işe el atıp devlet düzeninin sarsılıp sarsılmadığına bakar hükümete bir muhtıra yollardı velasıl bürokrasiye takılır ve gap gibi 50 yi aşkın yıllar boyunca sürüncemede kalır ve fakirimiz olan halkın umudu olmaktan öteye çıkmazdı.