dönemimizin en derin ve bilgili roman yazarlarındandır. hazmı kolay, okuması keyifli kitapları dünyaya bakışımıza da bir derinlik katma ve bilinçlendirme amacını başarmaktadır. hakkında tanımlama yazmaya aslında utandığım yazar.
(bkz: ben kim oluyorum ki)
durumunun kötüleştiğini geçen ay girdiğim bir deneme kitapcığındaki, paragrafın sonunda (Şu an yaşam mücadelesi veriyor) cümlesiyle anladığım, kırgızlı yazar.
daglar yıkıldıgı zaman (ebedi gelin) yazarin son romanıdır.bu romanında oldugu gıbı cogu romanlarındada mitolojik hikayeleri, efsaneleri kullanır. buda aytmatov'un kendıne ozgu tarzını bize gostermektedir. zaten romanın ıkıncı ısmı olan ebedi gelin kırgızlar arasında bilinen trajik bir ask hıkayesidir. ve genel olarak romanda anlatılan kırgız bolgesinde sscb'nin yıkılmasıyla ve bagımsız bir cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte insanlar alıskın olmadıkları kapitalizme ve piyasa ekonomisine uyum saglamaya calısıyor.fakat bunda pek kımse basarılı olamıyor.issizzlik artıyor kütüphaneler bile özellestiriliyor..ve aytmotovda bunları, piyasa ekonomisine gecisi acili bır sekilde yasayan idealist bir gazetecinin agzindan anlatıyor.
turancı olmayan yazar. sadece kendi halkının haklarını savunduğu için, üstelik büyük eserleri sovyetler birliğinde bile herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığı halde, ona turancı demek kelimenin tam anlamıyla şebekliktir.
türk dünyasının fikir önderlerinden olan yaşayan en büyük edebiyatçı ve fikir adamı.
felsefesi; türk dünyasının kültür alışverişiyle, yeni bir dünya görüşü oluştrulması olarak özetlenebilir.
ait olduğu milletin değerlerini savunmanın, uluslararası olmaya engel olmadığının en güzel örneklerinden biridir.
türkiye de kendini romancı, edebiyatcı diye tanımlayanların ve uluslararası olmak için, halkına ihanete varan davranışlar sergileyelerin, bir nebze olsun etkilenmeleri gereken bir büyük üstadtır.
lise yıllarında inatla ve zorla okutulan kitapların sahibi elveda gül sarı, gün olur asra bedel, toprak anagibi kitapların yazarıdır bana sıkıcı gelmesine rağmen napim yazılıda çıkıyordu.
edit: benim gibi bir lise öğrencisine fazla gelmişse demek.
yazıları okunurken sanki kendinizde içinde yaşıyormuş gibi hissettiğizin, birçok yerinde gözyaşlarınızı tutamadığınız, çoğunlukla alman-rus savaşı sırasında ve sonrasında kırgız halkının yaşadığı dıramı anlatan harika bir yazar.
Dünyanın yaşayan büyük edebiyatçılarından, Türk romancısı Cengiz Aytmatov, Kırgızistanın Talas bölgesinde, şeker adlı köyde 12 Aralık 1928 de dünyaya gelmiştir. Babası Törekul Aytmatov ,Sovyet devrim yıllarının önde gelen aydınlarından olup, Türkistan'ın , Özbekistan ve KırgızistanSovyet Cumhuriyetleriolarak ayrılmasında önemli rolü olduğu söylenmektedir
az bilinen bir edebiyat ekolünden gelen kırgız yazar, romanlarında ve hikayelerinde özgünlüğünü ve inandırıcılığını daima korumuş ve kalıcı eserler bırakmıştır.
hemen bütün büyük batı dillerine çevrilmiş durumdadır. 1952 yılında başlamıştır yazmaya. romanlarını, öykülerini kırgızca ve rusça olmak üzere iki dilde birden yazmıştır. 1963 yılında "lenin armağanı"nı kazanmıştır. 1967'den yılından sonra sscb'de milletvekilliği yapmıştır. yapıtlarında kırgız yaşamının özelliklerini, kırgız insanının eski ve yeni adetlerini büyük bir ustalık ve çok ince bir üslupla işlemiştir. bir gazeteci ile konuşmasında, "dünyanın ve yaşamın bilincine varması bakımından toplumuma sanatımla hizmet ediyorum," demektedir kendisi.
yaşıyan en büyük romancıdır kendisi.. hatta "cemile" adlı romanı hakkında bütün insanlık tarihindeki en güzel aşk romanıdır denir!.. Her Türk'ün gurur duyması gerekir , Türk'ün 20. ve 21. yüzyıldaki medar-ı iftiharlarından biridir!.. ve asıl Nobel ödülü alması gereken zat-ı muhteremdir!.. (bu beyân yazıldığı günden birgün önce orhan pamuk denen hain adama nobel verildiydi de)
