Murat Murathanoğlu'nun kafayı çok fena taktığı basketbolcu. Skor gücü yüksek olan pivot, uzun forvet karışımı bir adamdır kendisi. Zihin yapısı olarak komple bir sporcu olamasada, etkili bir oyuncudur.
sağlam olduğu zamanlarda*alçak posttan saldırır. çok güçlü olduğundan itemeyeceği adam yok gibidir. rebound canavarıdır. zaten savunma adına tek olayı da budur.
blok yapamayan uzunlar genelde top çalarlar. bunda o da yok. saldırıda memo ile birlikte iç-dış çok iyiydiler ama savunmada blok tehdidi olmayan, pas arası yapamayan iki oyuncu oluyorlardı. üstelik memo'nun da öyle âhım şâhım bir savunması yok.
sağ elindeki kırık dolayısıyla ameliyat olacaktır. bu yüzden de yaklaşık olarak 8 hafta basketbol oynayamayacak. yani sezonun ilk 15 maçını kaçıracak. tabii bu rakamlar değişebilir. boozer bu yaz utah jazz'dan ayrılıp chicago bulls'a gelmişti. yeni sezon hem onun için hem de takımı için pek iyi başlamayacak.
sezon içerisinde maksimum on maç üst düzey performans sergileyen fakat kalan maçlarda sakat olduğu için oynamayan ya da vasatın altında bir oyun ortaya koyan vasat basketbolcu.
chicago bulls ile 5 yıl 80 milyon dolar karşılığı anlaşmaya vardı. eski koçu jerry sloan, onu takımda görmek istediğini söylemişti ama o bulls'u seçti. bu imza ile birlikte, chicago'nun da lebron james'i kadrosuna katma ihtimali sanıyorum ki ortadan kalktı.
edit: chicago bulls'un, maksimum kontratlı birisiyle daha imzalama şansı varmış. ama yine de o kişi lebron olamaz bence.
henüz sadece söylenti olmasına rağmen, eğer bu takas gerçekleşirse chicago doğu konferansında, portland ise batı konferansında önemli iddia sahibi takımlar haline gelirler bana kalırsa.
bekleyelim, görelim.
editasyon: takas suya düşmüş efenim, ama boozer'ın önümüzdeki sezon utah forması giymeyeceğini hemen hemen garanti edebilirim sizlere.
utah'ın sezon sonunu beklemeden elinden çıkarması gereken oyuncu. eğer hamilton'u alabilirlerse kuvvetli bench desteğiyle birlikte batıda önemli bir konuma gelebilirler. zira boozer'ın utah'da oynamak gibi bir niyeti olmadığı çok açık.
adam gibi bir 2 numara karşılığında derhal takas edilmesi gereken oyuncu..hazır nba'de bu kadar moron gm'ler varken utah jazz'ın işinin pek zor olacağını zannetmiyorum.
shawn marion karşılığında miami'ye veya rip hamilton karşılığında detroit'e takas olabileceği konuşulan azman herif. bu takasların gerçekleşmesinin önündeki tek engel sakatlığı. paul millsap'in inanılmaz performansını gordukten sonra utah bu adamı yollayıp hamilton'ı getirebilirse -ki bence en büyük eksikleri onun gibi bir sg'dir- batıda lakers'ı zorlayabilecek tek takım hüviyetine kavuşur hafiften.
2003-2004 sezonunda, aslen bir ikinci sıra seçimi olan carlos boozer inanılmaz bir patlama yaşamış, ve muazzam gücünü kullanarak boy dezavantajını kapamış, adeta bir pota altı canavarı haline gelmiştir.. kontratının son (ve opsiyonlu) senesine girdiği için, cleveland boardu da demiştir ki: ''senin şu son senelik opsiyonu kullanmayalım, sana 6 yıllık 50 küsür milyon dolarlık güzel bir kontrat yapalım..'' boozer da ''ok..'' demiştir.. yani cleveland, 650.ooo papel vererek boozer'ı bir sene daha tutabilirdi kadrosunda, ama onlar bu iyi performansı ödüllendirmek için bunu bilinçli olarak kullanmayıp, yepyeni, gıcır gıcır 6 senelik bir kontrat vereceklerdi..
carlos ise serbest olur olmaz da verdiği sözü siktirip edip, 6 yıllığına 68 milyon dolara memo ile takım arkadaşı olmuştur..
şimdi şöyle bir şey söylemeliyim, cleveland her ne kadar mağdur gibi gözükse de, aslında onlar da hinlik peşindeydi.. bir sene sonra kontratı bitecek ve muhtemelen herkesin ilgisini çekecek boozer'ı, değerinden az bir kontratla 6 sene bağlamaya çalıştılar, ama boozer tilki çıktı..
bu yıl sonunda utah jazz'dan ayrılacağı belirtilen basketçi. (yanılmıyorsam kendi açıklamaları bu yönde) ayrıca enteresan bir sakatlığı vardır ve kimse ne zaman geçeceğini bilmemektedir. muhtemelen canı oynamak istemiyor. cavs'a attığı kazık ortadayken utah'ın kendisi üzerine bir plan yapmaması en doğrusu.