açmayın oğlum böyle başlıklar kimsem olmadığını fark ediyorum sonra... anneme giderdim belki. yaptıklarımdan sonra kabul eder mi bilmem ama ana yüreği dayanmaz belki...
Evime giderim. içimle konuşurum bir taraf konuşur bir taraf dinler. Belki içimdeki yaşlar gözümden akar. Sonuç olarak kimseye gitmem. insan canı yandığında birine gitmemeli mutluyken gitmeli. Yoksa karşısındakini bir geçiştirme olarak görürüm. Yapmayın insanları geçiştirme olarak görmeyin.
Kendi yaralarimi kendim sarmayı öğreneli çok oldu. Zaten çevremde de benim dilimden anlayan çok kimse yok. O nedenle kendime müracaat eder kendi yarami kendim sararim.
çocuk iken bu soruya cevap bulmak ne kadar kolay ve naifti, sokakta veya ev içinde oyun oynarken fiziksel bir can yanma olayı olduğundan, annemize, babamıza, veya kardeşimize, abimize vs koşardık. hiç olmadı sevdiğimiz bir öğretmenimize mesela. şimdi ise buna, her ne kadar erkek adam güçlüdür oğlum anlayışının içinde olduğumuzu bilsekte, o bok olası büyümenin getirdiği, ruhi, duygu durumunu tetikleyen, her şeyi olmasa bile, dert edilmeyecek şeylerin bile zihne girdiği, insanlar arası küçük hesaplaşmaların olduğu, egoistçe hep ben mutlu olmalıyım düşüncesinin ters tepmesi sonucu, içimizin, canımızın yanmalarıyla uğraşıyoruz. kime gitsek herkes farklı bir şey söyleyecek çünkü. herkes kendine göre doğru düşüncesini empoze ettirecek. şöyle yap, böyle yap, şöyle yapma, böyle yapma vs gibi. onun için en iyisi kimseye gitmemek aslında. analizinizi yine insanlar üzerinden yapın. ama kendi içinizden değerlendirmeyi de unutmayın.
Her zaman ki gibi kimseye. Huyum bu cunku. Aslinda derdim var desem anlatsam cidden daha bu sene tanistigim siniftakilerden bile dinleyen cikar yardimci olmaya calisirlar ama iste huy bende anlatmiyorum.