Genellikle aşk ile ilgili romanlar yazar. Dili yalın ve anlaşılabilirdir, örneğim elif şafak gibi değildir mesela. Betimlemeleri sıkıcı değildir. Genellikle kitaplarında önemli konulara değinir. '' En son yürekler ölür '' adlı kitabında organ bağışına, ''eroinle dans '' adlı kitabında, uyuşturucunun ne hale getirdiğine ve bedeline değinir. içerisinde romanla karışık biraz da şiir barındıran kitaplarından birisi de, '' yüreğim seni çok sevdi '' adlı romanıdır.
kendini tekrar eden, sevmediğim yazardır. bir yıl kadar önce piraye'yi okuyayım dedim. başladım kitaba, gayet güzel gidiyordu. piraye modern, aydın bir kadın imajı çiziyordu. sonrasında şu an adını hatırlayamadığım adamla tanışması, onun memleketine gitmesi asabımı bozdu kitabı yarıda bıraktım. dün de eroinle dans'ı bitirdim. onda da çok benzer bir kız, eylül. yine modern, aydın bir aileden gelen, düzgün bir kız. ama onun da başına kötü şeyler geliyor. önce haplar sonra adım adım eroin. biri de çıkıp demiyor ki kitabın başında çizdiğin karakter portreleri böyle şeyler yapmaz, bence yazmamalısın. ve her kitapta da birebir aynı cümleler var. bari biraz değiştirerek yazsaymış. vasat bir yazar bence.
güzel bir anlatım diline sahiptir kendinizi adeta baş karakterin yerine koyarsınız üzülüntüyüde sevincide yaşarsınız yazın kitapların da ancak yazarın bütün kitaplarında karakterler aynıdır durumu iyi bir kız erken yaşta evlenir üniversite hayatında bir takım ders alacagı olaylar yaşar ve en sonunda evlenir ve ya ayrılır yada eşini kaybeder ve aılesı ya dıscı yada psıkıyatrıst olur nedenını bır turlu anlayamadım ama butun kıtapları boyle ama yınede anlatımı gercekten okunmaya degerdır.
yazdığı onlarca kitap arasından tutan tek kitabı pirayedir. onun da tutma nedeni konusudur. kesinlikle yazarın üslubuyla alakalı bir durum değildir. o da bu durumun farkında ki aynı konuyu evirip çevirip öne sürdü. ama sonuç vasatın üstüne çıkamadı. cumhuriyet dönemi yazarların romanlarını da okuyan bir okuyucu aradaki farkın 'ayrımındadır' eminim. ayrıca tüm romanlarında aslında ben eczacıyım diye bağırmasa iyi olacak.
akıcı bir dile sahip yazar. bu yüzden piraye 4 saat gibi bir sürede bitirilir. ilkinin verdiği hevesle yüreğim seni çok sevdi ye hemen başlanır. fakat ikinci kitap tam bir hayal kırıklığıdır. sebep ise kitap değil yazarın kendisidir. çünkü;
sadece karakter isimleri, şehirler ve meslekler değişmiştir.
--spoiler--
iki kitapta da kadın karakter istanbulda ve anne ve babasının etrafında kurduğu kozada yetişmiştir. manasız şekilde özgürlüğümde özgürlüğüm der ama elinde olmadan aşık olur.
erkek karakterin ailesi ise olabildiğine geniş imkanlara sahip, şehirlerinin en bilindik aileleri. anne ve babaları oğulları üzerinde ileri derecede söz sahibi olmaya kalkışır.
--spoiler--
ikinci kitabı henüz bitirmedim ama ilkinden farklı bir son beklememekteyim.
piraye adlı en ünlü romanı çöpten daha fazla bir şey olmayan, ergenlerin ve ergen zihniyetli insanların öve öve bitiremedikleri son dönemin en fazla şişirilmiş yazarı.
çay bahçesinde oturmuş, iki aşığın 1 saatlik olayından 400 sayfa roman çıkaracak,ergenlere hitap eden yazardır.bu kadar kolay olmamalı kitap çıkarmak diye sinirlendiğim yazardır. anlatımının anlaşılır olması sadece basitliğindendir. birbirinin benzeri olan aşk dizilerini seyretmekten sıkılmayan kadınların okuyabileceği yazardır.
iyi yazardır, eksiği vardır yada yoktur, okunuyor yada okunmuyordur, ergen kızlara hitap ediyordur yada daha geniş bir kitleye, bunlarla çok ilgilenmiyorum açıkçası. ilgilendiğim kendini beğenmişliği, tavır ve konuşmalarındanki malesef yazdıklarının aksine davranışları, zerafetsizliği. hani keşke konuşmasa sadece yanımızda dursa dediğimiz insanlar vardır, yada konuşunca bir çuval inciri bok eden tipler. işte ben bu kadın yazmayı bırakıp, sözcüklerini dillendirdiğinde bunu hissediyorum. gerçekten üzgünüm.
hayatımda okuduğum en güzel kitap diyebilirim 'piraye' için. ve bu kitabın yazarı canan tan. genç bir kızın aile, okul, aşk ve evlilik yaşantısına değinmiş. kitap, piraye' nin evlenerek diyarbakır' a taşınmasıyla farklı bir boyut kazanmış.
kitapta sevdiğinin piraye' ye yazdığı nazım hikmet ve ahmet arif şiirleri, sözleri yaşanan aşkı daha da derinleştirmiş.
iz adlı kitabı büyük ilgi ve beklentiyle alınıp hayal kırıklığı yaratan yazar.
Hassas bir konu seçmiştir ancak duyguyu veren kitapta geçen birkaç diyalogtur.
Konunun hassasiyeti bu romanı bir başucu kitabı yapmaya yeterli değildir.
Baba - kız veya aile içi yaşanan çeşitli sorunların yansıtılmış olması , bazı duygulara değinilip yaraların deşilmesi ; 150 sayfada ancak konuya girebilmiş olduğunuz ve son 20 sayfada cozumlenmiş olaylar gerçeğini değiştirmemektedir.
iz adlı kitabını yeni bitirdiğim yazar. kitap gayet akıcı giderken saçma bir şekilde sanırım kitabı biraz daha uzatmak için bir karadeniz turu çıktı meydana ve kitap hakkındaki tüm düşüncelerimi değiştir
